"3. Uluslararası Hisarlı Ahmet Sempozyumu"

Kütahya'ya ait birçok türküyü derleyip Türk Halk Müziği repertuvarına kazandıran ve "Kütahya Türkülerinin Babası" diye bilinen merhum Hisarlı Ahmet anısına düzenlenen 3. Uluslararası Hisarlı Ahmet Sempozyumu başladı.

Kütahya Güzel Sanatlar Derneği'nin, Kültür ve Turizm Bakanlığı Güzel Sanatlar Genel Müdürlüğü'nün yanı sıra ilden çeşitli kurum ve kuruluşların desteğiyle organize ettiği sempozyumun başlaması dolayısıyla Hilton Garden Inn Oteli'nde tören yapıldı.

Kütahya Belediye Başkanı Mustafa İça, törendeki konuşmasında, 2009 ve 2011'de ulusal çapta yapılan sempozyumu bu yıl ilk kez uluslararası boyuta taşıdıklarını söyledi.

Hisarlı Ahmet'in Kütahya türküleriyle özdeşleşmiş bir kişilik olduğunu belirten İça, "Hisarlı Ahmet sadece bir sanatçı değil, aynı zamanda geleneklerimizi, göreneklerimizi yaşatmak, genç nesilleri eğitmek için çaba sarf eden bir eğitmendi" dedi.

Törenin ardından sempozyumun ilk bildirileri sunuldu.

-Mustafa Hisarlı ve Emel Örgün-

Ünlü halk ozanının oğlu ve eski TRT İstanbul Radyosu sanatçılarından Mustafa Hisarlı, gazetecilere yaptığı açıklamada, babasının halk türkülerine getirdiği yorumun, Nida Tüfekçi, Neriman Tüfekçi, Yücel Paşmakçı gibi dönemin ünlü Türk Halk Müziği üstatlarının dikkatini çektiğini bildirdi.

İstanbul'da öğrenim görürken babasını bu üstatlarda tanıştırma imkanı bulduğunu anlatan Hisarlı, şöyle devam etti:

"Babam, kaynak kişi olarak kabul edildi. 40'a yakın Kütahya türküsü, 'Hisarlı Ahmet'ten alınma' diye anons edildi. 'Kütahya'nın Pınarları', 'Kar mı Yağdı Kütahya'nın Dağına', 'Ben Kendimi Gülün Dibinde Buldum', 'Havada Durna Sesi Var', 'Elif Dedim Be Dedim' gibi yaklaşık 40 türkü, Hisarlı Ahmet'ten alınmıştır. Sağ olsunlar, kültürümüze bu kadar hizmet etmiş olan babamın, gönüllerimizde ve dillerde yaşaması için sempozyum düzenlemişler. Hisarlı Ahmet'in oğlu Mustafa Hisarlı olarak, bir Kütahyalı sanatçı olarak gururluyum, mutluyum."

Sempozyum kapsamında bakraçla çaldığı müzikler eşliğinde türküler söyleyen Türk Halk Müziği sanatçısı Emel Örgün de Hisarlı Ahmet'in çok önemli bir kaynak olduğunu söyledi.

Hisarlı Ahmet'i sonuna kadar takip etmeye, tanımaya, her şekilde onunla ilgili araştırmalar yapmaya ve kendi araştırmalarını buna katarak devam etmeye gayret edenlerden biri olduğunu dile getiren Örgün, "Sempozyum çok güzel ve heyecan verici geçiyor. Burada Türkiye'nin ve Türkiye dışından gelen çok önemli profesörlerin yanında onlarla birlikte çalışma yapmak, onlarla birlikte anılmak harika bir duygu" dedi.

Yurt içi ve yurt dışından uzman ve akademisyenlerin 105 bildirisiyle konferans ve konserleri kapsayan sempozyum, yarın sona erecek.

-Hisarlı Ahmet-

Kütahya'da 1908 yılında doğan Hisarlı Ahmet, çocukluğunda sesinin gürlüğü ve güzelliği ile dikkati çekti.

Baba mesleği olan yemeniciliği ve kavaflığın yanı sıra türküleri derlemiş, ses ve saz sanatçılığı yapmıştır.

Sanatını usta-çırak ve gezek ilişkileri içinde Kelerlerin Ethem Efendi, Dülgerin Hüseyin Ağa, Nuri Çavuş, Kambur Celal, Arabacı İbrahim Ağa, Terzi Sadık, Fındık Hüseyin'in bulunduğu eğlenceli eğitim yuvalarında olgunlaştırmıştır.

Önceleri üç telli bağlama çalan sanatçı, yörede eli saz tutan herkese emeği geçmiş, yöre türkülerini söyleyişindeki tavır, ritm ve icrasıyla tanınan sanatçı bildiği türküleri TRT repertuvarına kazandırmak için Muzaffer Sarısözen, Nida Tüfekçi, Yücel Paşmakçı ile çalışmış ve yörenin kaynak kişisi olarak ünlenmiştir.

İnegöllü olan soyadı yerine, Hisar olan lakabını soyadı olarak almış olan Hisarlı Ahmet, sesinde ve söyleşindeki üslup ve teknik, icrasındaki sağlamlık ve repertuvarındaki titizliğiyle tanınırdı.

Hisarlı Ahmet, 1984 yılında vefat etmiştir.