Bugün 30 Ağustos Zafer Bayramı'nın 93. yıl dönümü. Büyük Taarruz ve Başkomutanlık Meydan Muharebesi'ni anma amaçlı her yıl kutlanana 30 Ağustos Zafer Bayramı düzenlenen etkinliklerle anılıyor. 30 Ağustos Zafer Bayramı ve Türk Silahlı Kuvvetleri Günü dolayısıyla Anıtkabir'de tören düzenlendi. Öte yandan CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu ve MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli 30 Ağustos Zafer Bayramı nedeniyle birer mesaj yayımladılar.
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, "Eşit yurttaşlık ilkesi çerçevesinde oluşturduğumuz Cumhuriyetimizi, birlik ve beraberliğimizi geçmişte olduğu gibi bugün de bozmak isteyen şer güçler bulunmaktadır. Ancak bunlara karşı 93 yıl önce nasıl mücadele ettiysek, bugün de aynı azim ve kararlılıkla mücadele ediyoruz, edeceğiz" değerlendirmesinde bulundu. Kılıçdaroğlu, 30 Ağustos Zafer Bayramı'nın 93'üncü yıl dönümü nedeniyle yayımladığı mesajında, 26 Ağustos günü başlayıp Başkomutan Mustafa Kemal’in idaresindeki ordunun 30 Ağustos günü zaferle sonuçlandırdığı Büyük Taarruz Meydan Muharebesi'nin cumhuriyetin kuruluşunun en önemli aşaması olduğunu belirtti.
Kılıçdaroğlu, 30 Ağustos günü, din, dil, ırk, mezhep ayrımı yapmadan bir araya gelen Anadolu’nun kahraman evlatlarının işgalci düşmanı ve işbirlikçilerini vatan topraklarından attığını ve bağımsızlığımıza el uzatanlara gereken cevabı verdiğini vurguladı.
Kemal Kılıçdaroğlu, mesajında şunları kaydetti:
"Eşit yurttaşlık ilkesi çerçevesinde oluşturduğumuz Cumhuriyetimizi, birlik ve beraberliğimizi geçmişte olduğu gibi bugün de bozmak isteyen şer güçler bulunmaktadır. Ancak bunlara karşı 93 yıl önce nasıl mücadele ettiysek bugün de aynı azim ve kararlılıkla mücadele ediyoruz, edeceğiz. Bu duygu ve düşüncelerle Şehitlerimizin kanıyla yazdığımız, bu büyük zaferi kutluyor, zaferin ve yurdumuzun ebedi Başkomutanı Mustafa Kemal Atatürk ve silah arkadaşlarını saygı ve minnetle anıyorum."
Devlet Bahçeli de mesaj yayımladı
Bahçeli, 30 Ağustos Zafer Bayramı dolayısıyla yayımladığı mesajında, Türk milletinin 93 yıl önce Dumlupınar'da muazzam bir zafere, yankıları halen süren bir kahramanlık destanına imza attığını belirtti. Esaret emelleri, emperyalist hevesler, düşman tasallutu ve küresel ablukanın milletin tertemiz ve imanlı mücadelesiyle hem kırıldığını hem de püskürtüldüğünü kaydeden Bahçeli, 30 Ağustos'un vatan üzerindeki kara bulutları dağıtan, geleceğin önündeki kalın duvarları yıkan milli diriliş olarak milli vicdanlardaki yerini aldığını vurguladı. Mustafa Kemal Atatürk'ün başkomutanlığında taarruza geçen Türk ordusunun 30 Ağustos 1922'de zalimlerin koalisyonuna ve işgalcilerin küstahlıklarına karşı namus ve şeref müdafaasını hiç çekinmeden, hiç korkmadan yaptığını aktaran Bahçeli, sonuçta kazananın millet olduğunu bildirdi. 30 Ağustos'ta köleliğe, teslimiyete, bağımlılığa, boyunduruğa ve acziyete en kalıcı, en net cevap ve cesur karşılığın verildiğine işaret eden Bahçeli, şöyle devam etti:
"Türkiye Cumhuriyeti'nin kuruluş şifreleri, kurucu felsefenin dayandığı temel moral ve motivasyon kaynakları, 30 Ağustos Zaferi'nin ruhunda gerçek anlam ve muhtevasını bulmuştur. İstiklalimize kara çalmaya, itibarımıza leke sürmeye cüret eden iç ve dış karanlık odaklar 30 Ağustos'la beraber kovulmuş, hak ettikleri malum akıbetle tanışmışlardır. Türk milletinin kutlu varlığına pranga vurmak için birbiriyle yarışan husumet ittifakı layık olduğu acı dersini meydanlarda almıştır. Bilmek lazımdır ki şehitlerimiz bu aziz vatanın manevi zırhı, gazilerimiz geçilmez kaleleri mertebesine kademe kademe yükselmişler ve bizlere üzerinde tahribat yapılmasına izin vermeyeceğimiz bir miras bırakmışlardır. Zaferlerimizi gölgeleyip egemenlik haklarımızı savsaklamaya kalkışanlara 30 Ağustos şuuruyla, çelik gibi bir iradeyle ve misliyle mukabele edeceğimizi hiç kimse hatırdan çıkarmamalıdır.
ANITKABİR'DE TÖREN
Tören, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, TBMM Başkanı İsmet Yılmaz, Başbakan Ahmet Davutoğlu, Anayasa Mahkemesi Başkanı Zühtü Arslan, Genelkurmay Başkanı Orgeneral Hulusi Akar, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Başbakan Yardımcıları Numan Kurtulmuş, Yalçın Akdoğan, Tuğrul Türkeş, yüksek yargı kurumu başkanları, Geçici Bakanlar Kurulu üyeleri, kuvvet komutanları ve diğer devlet erkanının Aslanlı Yol'dan yürüyüşüyle başladı. Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın Atatürk'ün mozolesine, üzerinde ay yıldız motifleri bulunan çelenk bırakmasının ve saygı duruşunda bulunulmasının ardından İstiklal Marşı okundu. Erdoğan ve beraberindekiler, daha sonra Misak-ı Milli Kulesi'ne geçti. Erdoğan, burada Anıtkabir Özel Defteri'ni imzaladı ve deftere yazdığı metni okudu.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları kaydetti:
"Aziz Atatürk;
Büyük Zafer'in 93. yıl dönümüne ulaştığımız bugün, bizlere emanetin olan cumhuriyetimizi ilelebet payidar kılmak için var gücümüzle çalışmaya devam ediyoruz. Kurtuluş Savaşımızın dönüm noktası olan Büyük Zafer'de ve o güne kadar geçen süreçte inancı ve iradesiyle tarihi bir mücadele veren Zat-ı Ali'niz başta olmak üzere Büyük Millet Meclisi mensupları ile erinden subayına kadar tüm askerlerimizi rahmetle ve minnetle yad ediyorum.
Anadolu'yu ebedi yurdumuz olarak muhafaza etme mücadelemiz bugün de sürüyor. Ülkemizin varlığına kasteden iç ve dış hiçbir güç, istiklalimizin ve istikbalimizin üzerine gölge düşüremeyecektir. Anadolu'nun düşman işgalinden kurtarılması ve yeni devletimizin kuruluşu sürecinde mücadele veren şehitlerimize ve gazilerimize bir kez daha Cenab-ı Allah'tan rahmet diliyorum. Milletimiz ve onun bağrından çıkan güvenlik güçlerimiz emanetine sahip çıkıyor.
Ruhun şad olsun. "
Öte yandan, Cumhurbaşkanı Erdoğan'a Anıtkabir'e gelişinde ve buradan ayrılışında vatandaşlar sevgi gösterilerinde bulundu. 30 Ağustos Zafer Bayramı ve Türk Silahlı Kuvvetleri Günü dolayısıyla Anıtkabir'de tören düzenlendi.
30 AĞUSTOS ZAFER BAYRAMI'NIN ANLAM VE ÖNEMİ
30 Ağustos Zafer Bayramı, Türkiye Cumhuriyeti ve Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti'nin ulusal bayramıdır. Her yıl 30 Ağustos günü kutlanır. Zafer Bayramı, 1922 yılında 26 Ağustos'ta başlayıp, 30 Ağustos'ta Dumlupınar'da Mustafa Kemal'in başkumandanlığında zaferle sonuçlanan Başkomutanlık Meydan Muharebesi'ni (Büyük Taarruz) anmak için kutlanan bayramdır. İşgal birliklerinin ülke sınırlarını terketmesi daha sonra gerçekleşse de, 30 Ağustos sembolik olarak ülke topraklarının geri alındığı günü temsil eder.
30 Ağustos Zafer Bayramı, ilk defa 30 Ağustos 1923 günü Afyonkarahisar, Denizli, Kahramanmaraş, Ankara ve İzmir'de kutlanmıştır. Resmî olarak Zafer Bayramı ilân edilmesi 1935 yılının Mayıs ayında olmuştur. Zafer Bayramı, tüm yurtta törenlerle kutlanır. Devlet erkânı ve yurttaşlar, Ankara'da Anıtkabir'i, diğer illerde de anıt ve şehitlikleri ziyaret edip, Mustafa Kemal Atatürk'e, silah arkadaşlarına ve komutasında savaşmış askerlere şükranlarını sunar. Hemen hemen her yerleşim yerinde, askerî birlikler geçit törenlerine katılır. Ayrıca dış temsilciliklerde de çeşitli kutlamalar yapılır. 30 Ağustos günü, Türkiye'de resmî tatildir. Her yıl, Harp Okulları ve Astsubay Meslek Yüksekokulları bu tarihte mezun verir. Tüm subay ve astsubay rütbe değişiklikleri bu tarihte geçerli olur.
30 AĞUSTOS ZAFER BAYRAMI'NIN TARİHİ
23 Ağustos - 12 Eylül 1921 tarihleri arasında yapılan Sakarya Savaşı'yla Yunan orduları gerilemek zorunda kaldı. Bu uzun zamandır Türk ordularının elde ettiği ilk başarıdır. TBMM tarafından Sakarya Savaşı'ndan sonra Mustafa Kemal'e mareşal ve gazi unvanları verildi. Tarihin bu dönüm noktasından sonra Yunan ordusunun ve diğer işgalci güçlerin topraklardan atılma kararı alınır. Sad planı adı verilen taaruz planı ocak ve nisan aylarında iki kez ertelenir. Tarruzun hazırlıkları tam anlamıyla ağustos ayında tamamlanır. Batı cephesinin kuzeyindeki ve güney cephesindeki Türk birlikleri, büyük bir gizlilik içinde Kocatepe bölgesine kaydırıldı. İstanbul'daki cephane depolarından silah ve cephane gizlice Anadolu topraklarına getirtildi. İtilaf Devletleri tarafından tahrip edilerek kullanılmaz hâle getirilen toplar onarıldı. Yeni silahlar satın alındı. Orduya taarruz eğitimi yaptırıldı. Gazi Mustafa Kemal'in başkomutanlığını yaptığı Türk ordusu, 26 Ağustos 1922'de düşmana saldırdı. Birkaç saat içinde düşman mevzileri ele geçirildi. 30 Ağustos'ta düşman çember içine alındı. Sağ kalanlar esir alındı. Esirler arasında Yunan Başkomutanı Trikopis de vardı. Bu savaş, Atatürk'ün başkomutanlığında yapıldığı için Başkomutanlık Meydan Muharebesi olarak adlandırıldı.
Büyük Taarruz'un başarıyla sonuçlanmasından sonra Yunan orduları İzmir'e kadar takip edildi. 9 Eylül 1922'de İzmir'in kurtarılmasıyla Türk toprakları Yunan işgalinden temizlenmiş oldu.