İngiltere basınında bugün Türkiye'de turizm ve Avrupa'daki mültecilere ilişkin haberler dikkat çekiyor.
Guardiangazetesi, "Türkiye'ye tatile gitmek güvenli mi?" sorusuna yanıt aradığı bir habere yer verdi.
Haberde, daha önce Türkiye'ye gitmek isteyenleri vazgeçirebilecek tek sebebin 'ülkenin çok kalabalık olması' iken, saldırıların ardından artık bu kaygının yerini güvenlik endişelerinin aldığı yazıyor.
Türkiye'deki turizmin olumsuz etkilendiği belirtilen haberde ifadeler var:
"Bir ankete göre, Şubat'ta ülkeye gidenlerin sayısı geçen yıl aynı zaman kıyasla yüzde 10'dan fazla düştü. Yaz daha kötü geçecek gibi görünüyor. Thomas Cook, Türkiye'ye talebin ve rezervasyonların büyük ölçüde azaldığını söylüyor. Seyahat acentesi Tui de yaz tatili için rezervasyonlarda yüzde 40 düşüş olduğunu duyurdu."
"Pazar araştırma şirketi GfK'ye göre, Türkiye'ye yaz tatili rezervasyonlarında yüzde 32 düştü. Geçen yıl ise rezervasyonlar yüzde 11 artmıştı. Gemi seyahatleri de Türkiye duraklarını iptal etti, tur operatörleri kapasitelerini düşürdü, Mark Warner gibi bazı şirketler ise tamamen ülkeden çekildi."
Haberde, Şubat ve Mart ayındaki saldırıları TAK'ın üstlendiği, İstanbul'daki iki saldırıdan da IŞİD'in sorumlu tutulduğu belirtilirken İngiltere Dışişleri Bakanlığı'nın da Türkiye'nin güneydoğusuna ve Suriye sınırına yakın bölgelerine seyahat uyarısı yaptığı 'başka saldırılar olma ihtimali' olduğu hatırlatıldı.
Guardian'a konuşan güvenlik danışmanlık şirketi Risk Advisory Group'tan Henry Wilkinson ise "İnsanlara uzak durmaları tavsiyesinde bulunmam ama tehdit olduğu gerçeğinin farkında olmalarını tavsiye ederim" diyor.
Guardian'ın haberi şu satırlarla devam ediyor:
"Şirket, son 12 ayda Türkiye'de 258 terör saldırısı tespit etti. Fakat (Wilkinson) "çoğunluğu PKK'nın aktif olduğu güneydoğu bölgelerindeydi. Şimdiye kadar, 2006'da olduğu gibi teröristlerin hedef olduğunu görmedik" diyor. Haziran ile Ağustos 2006 arasında Türkiye'nin güneybatısında beş bombalı saldırı düzenlenmiş, yedi turist ölmüştü."
"(…) Türkiye'yi her yıl 2.5 milyondan fazla İngiliz turistin ziyaret ettiğini unutmamak gerekir. İstanbul'daki bombalı saldırılar yabancıların bulunma ihtimali yüksek olan kamu alanlarında düzenlenmiş olsa da, Wilkinson şunları söylüyor: 'Güvenlik güçlerinde veya orduda, siyasette olsaydınız, endişelenmek için daha büyük bir nedeniniz olurdu. Bir turist olarak, bir saldırının ortasında kalma ihtimali nispeten düşük.'"
Financial Timesgazetesinde yer alan bir haberde, Almanya'nın Suriyeli mültecilerin 'radikalleşmesinden korktuğu' yazıyor.
Gazete, Berlin'de radikal İslamcılarla bağı olduğu bilinen bir camiye giden Naci adlı Suriyeli mültecinin hikâyesiyle başlıyor habere. Naci, camiye gidenler için "gerçek Müslümanlar", "muhafazakâr ve dinine bağlı" insanlar olduğunu söylüyor.
Haberde, caminin Alman istihbaratının da radarında olduğu belirtilirken camiye giden imamlar arasında 'Allah'tan Yahudileri yok etmesini isteyen' Danimarkalı imam Abdallah Halid İsmail de olduğu yazıyor.
Financial Times, Almanya'nın Naci gibi mültecilerin, Suriye'den gelen Sünni Müslümanları radikalleştirmesinden endişe ettiği belirtiliyor.
Gazeteye konuşan istihbarat yetkilisi Burkhard Freier, Selefi gruplarla bağı olduğu düşünülen 100 vaka tespit ettiklerini ve bu kişilerin Suriyelilerin sığındığı yerlere girmeye çalıştıklarını söylüyor.
The Daily Telegraph, Almanya'da bir tren operatörünün 'yalnızca kadınların kullanabileceği vagon' uygulaması başlattığını yazıyor.
Habere göre Mitteldeutsche Regiobahn adlı operatör, Leipzig ile Chemnitz hattı üzerinde, kondüktörün hemen arkasındaki vagonu kadınlara ayırıyor. Kabine 10 yaş altı erkek çocukların da girişine izin veriliyor.
Uygulamanın Orta Doğu ve Kuzey Afrika'dan ülkede gelen mültecilerin kadınlara yönelik rahatsız edişi davranışları yüzünden getirildiği öne sürülse de firma sözcüsü bunu yalanlıyor.
Operatör sözcüsü, kararın yalnızca 'daha fazla özel alan isteyen yolcular için' alındığını ve kadınlara yönelik cinsel tacizlerle herhangi bir bağlantısı olmadığını söyledi.