Estetik ve Cerrahi Uzmanı Prof. Dr. Erol Kışlaoğlu, 30 yaşından sonra yapılacak bazı estetik işlemlerin yaşlanmayı büyük ölçüde geciktireceğini belirtiyor.
Mimikler için botoks
Bir koruyucu hekimlik hizmeti olan aşının estetik cerrahide de benzerleri olduğunu vurgulayan Kışlaoğlu; “Bunlardan biri Botokstur. Özellikle kötü kullanılan mimikler deformasyon nedenlerinden biri. Botoks mimikleri terbiye eder, yüzdeki çizgilerin oluşumunu engeller. Çok mimik kullanan kişiler koruyucu estetik önlemi olarak Botoks yaptırılabilir’’ şeklinde konuştu.
30 yaşından sonra hücreler arasında bulunan jelin azalmaya başladığını ve 40`lı yaşlarda etkisini iyice kaybettiğini vurgulayan Kışlaoğlu ‘’Yüzümüzün yaşlanmasının nedenlerinden biri hücreler arası maddenin ve yağ dokusunun erimesi ve yer değiştirmesidir. Bu nedenle 30 yaşından sonra jelin azaldığı yerlere dolgu takviyesi yapılırsa bu çökme büyük ölçüde engellenir” dedi.
Cilt lekelerine dikkat
Prof. Kışlaoğlu, 30 yaşından sonra ciltte damarlanma ve lekeler oluştuğuna ve bu lekelerin zamanla koyulaştığına dikkat çekerek, lazer ile cilt gençleştirme uygulamasının yaptırılmasının yararlı olacağını söyledi. Kışlaoğlu, ağrısız, ciltte tahriş ve kızarıklık bırakmayan, tedavi sonrası toparlanma süreci gerektirmeyen ve öğle tatilinde bile uygulanabilen bir yöntem olan lazer ile ciltteki hücrelerin daha düzgün, sıkı ve genç görünen bir yüzey oluşturduğunu belirtti. Kışlaoğlu sözlerine ‘’Göz kenarındaki kaz ayakları, alındaki çizgiler, yüzdeki kırışıklıklar ve hafif sarkmalar Nd - Yag lazer ile tedavi edilirken cildin yapısına ve kırışıklıkların derinliğine göre 2 hafta arayla 7 seans uygulama yapılmalıdır’’ şeklinde devam etti.
Yanakları ihmal etmeyin
Son zamanlarda çok popüler bir uygulama olan askılar da özellikle yanağı sarkmaya meyilli olan kişilerde destek amaçlı koruyucu estetik tedavisi olarak uygulanıyor. Prof. Dr. Kışlaoğlu, bu yöntemi kısaca şöyle anlattı: “Endoskopik orta yüz tedavisinde ince kanüllerle saçlı deriden kısa kesiler girilip alın, kaşlar ve orta yüz bölgesi tamamen serbestleştirilerek dokular istenilen pozisyona alınır. Bu yöntemin en büyük avantajı aşağıya doğru olan yaşlanma sürecinde yüzün yukarıya asılarak kesin çözüme yaklaşılmasıdır’’