"301. madde değil savcılar değişsin"

ANKARA (İHA) - AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Hayati Yazıcı, yazar Elif Şafak'ın yargılandığı TCK'nın 301. maddesi üzerindeki tartışmalarla ilgili ilginç bir değerlendirme yaparak, "Maddeyi kaldırmayalım, adamı değiştirelim. Dava açılacak bir şey var mı, niye açmış, onun üzerinde durulmalı.

Yanlış uygulayıcılar varsa, yanlış uygulayıcılar değişsin. Kafalar değişmedikçe yasaları değiştirmek sorunları çözmez. AB'ye yönelik çalışmalar konusunda yargı önünüzü tıkıyorsa hala yürüyemiyorsunuz demektir" dedi.

Reklam
Reklam

Yazıcı, partisinin genel merkezinde gazetecilerle kahvaltılı sohbet toplantısında biraraya geldi. Açıklamalarının sonunda gazetecilerin sorularını cevaplandıran Yazıcı, yazar Elif Şafak'ın yargılandığı ve AB'nin ifade özgürlüğünü kısıtladığı gerekçesiyle değiştirilmesini istediği TCK'nın 301. maddesiyle ilgili tartışmaları değerlendirdi. Türkiye'nin bazen çok lokal düzeyde odaklar içine girdiğini belirten Yazıcı, şimdi de Elif Şafak davasına odaklanıldığını kaydetti.

Türkiye'de çoğu insanın davaya konu olan romanı bile okumadığını ifade eden Yazıcı, "Orada ne yazıldı, ne denildi, savcı iddianamesine neyi aldı, yakınen biliyor değiliz. Önzesi kim? Ünlü bir yazar. O zaman bu madde kalksın deniliyor. Ben tam tersini düşünüyorum. Niye madde kalksın diyoruz. Maddeyi kaldırmayalım da, adamı değiştirelim. Dava açılacak bir şey mi, açılacak bir şey değilse, niye açılmış. Bunların üzerinde duralım. Davayı açana bakalım. Niye dava açıldı. Sanki dava açanlar sorumsuz, onlar hiç sorgulanamaz, hiç eleştirilemez. Dava mı açtı, hangi maddeyse o madde kalksın. Ben bunu çok sağlıklı bir yaklaşım olarak görmüyorum" şeklinde konuştu.

Reklam
Reklam

TCK'nın 301. maddesine benzer birçok düzenlemenin AB'ye üye çok sayıda ülkenin mevzuatında da olduğunu dile getiren AK Parti'li Yazıcı, dikkatli okunması halinde söz konusu maddenin son fıkrasında "eleştiri amacıyla yapılan düşünce açıklamaları suç sayılamaz" ibaresinin görüleceğini bildirdi. Hukuk devletinde ve demokrasilerde düşünce ve ifade özgürlüğünün kişilik haklarına saldırı niteliğindeki fiillerle ayrıldığına işaret eden Yazıcı, küçük düşürücü ve aşağılayıcı nitelikteki ifadelerin düşünce özgürlüğü kapsamında değerlendirilemeyeceğini söyledi. Herkesi 'sakin olmaya ve serinkanlı davranmaya' davet eden Yazıcı, Elif Şafak davasında bazı hukukçuların davranışlarını da anlayamadığını belirtti. Türkiye'nin iyi yolda olduğunun altını çizen Yazıcı, "Bizim iktidarımızda hiçbir zaman kapalı oda olmadı, olmayacak" diye konuştu.

Yazıcı, bir gazetecinin "Madde değil adam değişmeli derken savcıların 301. maddeyi işletmemesi gerektiğini mi söylüyorsunuz?" sorusu üzerine de, Türkiye'nin TCK'nın 312. maddesini Başbakan Erdoğan hakkında açılan dava ile birlikte duyduğunu hatırlattı. Demokrasilerde mahkemelerin yargı erki yaptığı uygulamalarla demokrasinin standartını yükselteceğini kaydeden Yazıcı, yargının çok önemli olduğunu, sözlerinin yargıya baskı yapılsın anlamı taşımadığını söyledi. Yazıcı bu konuda başından geçen bir olayı da anlatarak, şunları söyledi:

Reklam
Reklam

"10 yıl önce bir siyasi toplantıya katıldım. Eski bir siyasetçi konuşma yapıyordu. Konuşmanın içeriğiyle ilgili yanımda bulunan birisi kulağıma eğilerek 'Ya bu şu anlama gelmez mi, söylesek de söylemini değiştirse dedi'. Kulağıma bunları söyleyen arkadaş şimdi çok önemli yerlerde. Ben de 'Hayır haksızlık dedim. O arkadaşın görüşü o. İyi de olsa kötü de olsa katlanacağız. Ama bu görüşü siyasete uygun değilse adamın görüşünü değil adamı değiştirmek lazım' dedim."

Yanlış uygulayıcılar carsa, yanlış uygulayıcıların değişmesi gerektiğini vurgulayan Yazıcı, bunu ifade etmenin çok doğal bir şey olduğunu söyledi. Adliyelerde savcılarla ilgili görev dağılımının yapıldığını, bazı savcıların basından, bazılarının memur soruşturmalarından sorumlu olduğunu hatırlatan Yazıcı, basın davalarının bu konuda yatkın olan savcılara verilmesi gerektiğini bildirdi. Uygulamanın Türkiye'de de böyle olması gerektiğini ifade eden AK Parti'li Yazıcı, "Bunlar çok önemli. Türkiye'de demokrasi çıtasının yükseltilmesi, yargının da uygulamalarıyla buna katkı vermesi gerekir. Sizin önünüz tıkanıyorsa, bir taraftan diyelim ki yürütme erki demokratikleşme konusunda, AB'ye yönelik çalışmalarımız konusunda, ekonomik özgürleşme konusunda, yargı sizin önünüzü tıkıyorsa hala yürüyemiyorsunuz demektir. Yargı bu açılımları görmeli, kavramalıdır. 'Bunu böyle yaptık, kanun değiştirelim'. Onu öyle uygulamayacağını nereden biliyorsunuz? Uygulamak istiyorsa bu maddenin yerine başka madde bulmayacağını nereden biliyorsunuz? Bu yasa işi değil kafa işidir. Kafalar değişmedikçe yasaları değiştirmek sorunları çözmez. 301. madde korkulacak sonuçlara yol açacak, uygulamayı haklı kılan içerikte bir madde değil. Her ülkede buna benzer maddeler var" değerlendirmesini yaptı.

Reklam
Reklam

AK Parti'li Yazıcı bir soru üzerine, CHP'nin Ruhban Okulu'nun yeniden açılacağı yönündeki iddiasına da cevap verdi. Muhalefet partisinin pek çok konuda olduğu gibi yanılgı içinde olduğunu ifade eden Yazıcı, muhalefetin hazırlıksız konuştuğunu söyledi. Yazıcı, 'Lozan'ın delinmesi, Ruhban Okulu'nun açılması anlamına gelecek bir düzenlemeye izin vermeyiz. Bunu ne savunuruz, ne de geçiririz. Milletimiz müsterih olsun" dedi.