CHP Genel Başkanı Özgür Özel, Ekol TV'de Armanğan Çağlayan'ın konuğu oldu. Gündeme dair açıklamalar yapan Özel, Mehmet Şimşek ile görüşme fikrinin Cumhurbaşkanı Erdoğan'dan çıktığını aktardı. Bayramdan sonra Şimşek ile görüşeceklerini ifade eden Özel, "Bizim IMF politikalarına destek verme durumumuz söz konusu olamaz" dedi.
İşte Özel'in açıklamasından satır başları:
"Dünyanın hiçbir yerinde parti lideri seçimle değişmedi. Var gücümüzle Cumhurbaşkanlığı seçimi için çalıştık ama olmadı. Arkadaşlarım, ailemin ve benim travmam oldu. Sokakta gençlerin feri de söndü, heyecanı gitti. "CHP'nin iktidarını görmezsem gözüm arkada gider" diyen bir kitle de var. 50 yıldır ıstırap çeken insanlar var.
İnanılmaz duygusal travma vardı. Adım atmak gerekiyordu. Bu duygumla hareket ettim. Bunu en erken dile getiren de Ekrem İmamoğlu'ydu. İmamoğlu, 'Değişim olmazsa İstanbul’da aday olmam' dedi. Partide değişim olması gerektiği konusunda konuştuk. İnsanlara "Ders aldık, değiştik, gençleştik ve lütfen umudunuzu kesmeyin" dememiz gerekirdi. Dünyadaki popülist liderler insanların sandığa küsmesinden yararlanır. Burada da o yaşanıyordu. İnsanlar fatura kesecek yer arıyordu.
Biz sahadaki duyguyu doğru okuyan tek parti olduk. Biz genç, seçmene hesap sormayan, sorumluluğu üstlenen, fazla kadın adaylı tek parti olduk. Seçmen değişmeyen herkesi AK Parti MHP ve İYİ Parti dahil herkesi cezalandırdı.
Siyaset nedir diye sorulduğunda, sokağın sesini duyma sanatı olarak tanımlarım. Sokaktan, evden duyguyu almıyorsan sen standart siyasetçilik oynuyorsundur. Biz koca bir ekip olarak değişimciydik. Herkes risk aldı. Olmayacak şeyi oldurdular.
Manisa'daydım. Okuma ışığında 3 saat kadar düşündüm. Tepeden havuza atlamak bende 3 saat sürdü. Eşim beni görünce ürktü. Kararımı verdim. İsmail Saymaz'a röportaj verdim. Bilmesi gereken arkadaşlarıma bilgi verdim. Siyasetçi arkadaşlarıma bilgi verirken birisi "Boş havuza balıklama atlıyorsun" dedi. Ben de "Hesap ettim, atlayana kadar dolacak" dedim. Eşim de 31 Mart'tan sonra mutlu oldu. Düşünsenize 11 yıldır oduncu oduna gidiyor ve eli boş dönüyor.
Biz 10 bin TL ile geçinen emekli, asgari ücretli, çay ve buğday üreticileri ve borçlarını ödeyemeyen dünya kadar insan var. Sayın Erdoğan'a anlattım. Vergilerin yüzde 68'i dolaylı verdi. Fabrikatör ile işçisi aynı vergiyi ödüyor. Yüzde 21 ise gelir vergisi yani maaş alanlardan. Yalnızca geri kalan yüzde 11'i sanayicilerin, gemi sahiplerinin ödediği vergi. Tam tersi olması lazım. Vergi reformu için Erdoğan, Şimşek ile görüşmemizi istedi.
Şimşek şu an rasyonel değil. Zenginlere rasyonel, fakirlere alabildiğine irrasyonel. Şimşek ile bayramdan sonra görüşeceğiz. Bizim IMF politikalarına destek verme durumumuz söz konusu olamaz. Kayıt dışı ekonomiyi ekonomiye katmak ve zenginden daha fazla vergi alınmasını istiyoruz.
Ben AK Parti'nin 22 yıllık yükünü üstlenecek bir işin içine girmem. Devlet Bey kenara çekilemez. Hep birlikte muhalefete gidecekler. Biz 31 Mart seçimlerinde iktidara ortak olduk. Merkezi yönetim ve mahalli idareler olarak anayasa iktidarı ikiye böler. Mahalli idarelerde toplam yüzde 87 CHP'nin idaresinde. Bugüne kadar olan her şeyden Cumhur İttifakı sorumludur. Biz partilerle ittifak yapmadık. Biz milletle ittifak yaptık. Devlet Bey eğer Cumhur İttifakı'ndan ayrılacaksa Türkiye İttifakı'na gelebilir, sorun yok. Devlet Bey de milli takım gol atınca sevinecekse gelsin.
Namık Bey bu görüşme ile ilgili notları deşifre etti. Ben de partide arşivledim ve genel sekreterimiz Selin Hanım'a da verdik ve arşivledik. Notları hepimiz okuduk. Şu anda partinin resmi arşivinde ve genel başkanlık sekreterliğindeki kasada bulunuyor.
İçerikle ilgili kesinlikle bilgi verilmiyor. Usul çalışalım dediler. "Benim partime 17 milyon 499 bin kişi oy verdi. Oturmamız kolay değil" dedim. Ortada uyulması gereken bir anayasa var. Buna uyulmazsa devlet ortadan kalkar. Anayasadan rahatsız olduğum çok madde var. Ama ilkeler ayrılığını değil birliğini isteyen bir parti ile bu nasıl olacak?
31 Mart'a kadar CHP dışında hiçbir parti değişmedi. Takiplerimizi çok iyi yaptık. Bizim dışımızda hepsi hezimete uğradı. Tek başına seçime girmeyi vatandaş 'CHP'ye hırslandıkları için böyle karar aldılar' şeklinde okudu. Dolayısıyla İYİ Parti'nin seçmeni de bize oy verdi. İYİ Parti, CHP'ye karşı sert kampanya yürüttü. İnsanımız dün methettiğini bugün söveni kabul etmiyor. Ben Müsavat Bey'in başarılı olmasını isterim. Eski dosttan düşman olmaz anlayışıyla hareket ederim.
Muhakkak bu görüşme kurumsal değildir, yoksa genel başkan ya da görevlendirdiği kişi temsil ederdi. Normalleştirme dediğimiz mevzu bunu da kapsar. Bir siyasi partinin önceki genel başkanı Cumhurbaşkanı ile görüşebilir. Atılacak bu adımlarda genel başkanına bilgi verilmesi uygun olur. Ben Erdoğan ile görüşmem öncesinde önceki genel başkanları tek tek arayıp bilgilendirdim. Daha sonra da görüşmeye ilişkin kısa bilgilendirme yaptım. Böyle yapılırsa sorun olmaz. İYİ Parti'de de ilk kez önceki genel başkan var. Diyalog kanallarının açık olması lazım. Görüşme gayet normal.
İlk defa buradan söylüyorum, eğer CHP birinci parti olmazsa yani iktidar olamazsak genel başkanlığı bırakıyorum."