İsveçli savcı Krister Petersson, 1986 yılında suikaste uğrayan Başbakan Olof Palme'nin dava dosyasını kapattığını açıkladı.
Savcının açıklamasına göre, Palme suikastinin faili Stig Engstrom bir sigorta şirketinde grafik tasarımcılığı yapıyordu ve 20 sene önce hayatını kaybetti.
Olof Palme, on yıllar boyunca İsveç Sosyal Demokratlarının liderliğini yapmış ve iki dönem ülkenin başbakanlık görevini yürütmüştü. Palme, İskandinavya'nın güçlü refah devleti modelinin mimarlarından biri ve Soğuk Savaş döneminde ABD ile Sovyetler Birliği'nin sert muhalifiydi.
Palme, 1986 yılında Stockholm'ün merkezinde eşi ve oğluyla sinemaya gittikten sonra silahla vurularak öldürülmüştü.
Polisin suikast failini bulamaması üzerine komplo teorileri üretildi. Ancak suikastin failinin siyasi bir kişiliği olmaması nedeniyle komplo teorileri devam edebilir.
Palme cinayetinin dosyası üzerinde 2017 yılında çalışmaya başlayan savcı Krister Petersson, olayın failinin "The Skandia man" lakaplı zanlı olduğunu açıkladı. Petersson, olay günü suç mahaline çalışmakta olduğu Skandia sigorta şirketinin genel merkezinden gelmişti ve İsveçliler kendisini bu takma isimle tanımışlardı.
Olay mahaline gitmiş olduğu bilinen Engstrom, ilk soruşturma safhasında defalarca sorguya alınmış ancak o dönem ciddi bir şüpheli olmadığı kanaatine varılmıştı. İsveç basını 2000 yılında ölen Engstrom intihar ettiğini bildirmişti.
Araştırmacı bir gazetecinin 2018 yılında çıkardığı bir kitapta, olayla ilgili daha önce göz ardı edilmiş bir dizi kanıt gün yüzüne çıkarıldı. Bu kanıtlardan biri, Engstrom'un olay günü polislere verdiği ifadede belirttiği saatten daha önce ofisten ayrıldığını gösteren ve cinayeti işlemek için yeterli vakti olduğunu gösteren zaman çizelgesiydi.
Savcı Petersson, "Olayın faili öldüğü için, kendisine karşı yasal işlem başlatamıyorum ve soruşturmayı kapatıyorum" dedi.
Soruşturma sırasında herhangi bir büyük bulguya rastlanmadığını açıklayan savcı, teknik kanıtların yeni olmadığını belirtti. Savcı, eldeki kanıtların Engstrom'u tutuklamak için yeterli olduğuna inandığını da ifade etti.
Savcı Petersson, "(ancak) eldeki kanıtların tek başına mahkumiyete yetmeyeceğini", bunun için daha fazla kanıta ihtiyaç duyulduğunu ve bunların da artık elde edilemeyeceğini sözlerine ekledi.
Palme'nin oğlu Marten de bir radyo kanalına yaptığı açıklamada babasının Engstrom tarafından öldürüldüğüne inandığını, "ancak maalesef hakiki anlamda nihai bir delilin olmadığını" belirtti.
İsveç Başbakanı Stefan Lofven ise bugün yaptığı açıklamada, 1986'da işlenen Olof Palme cinayetiyle ilgili bulguların suikastin yarattığı milli travmadan kaynaklanan yaraları iyileştirmesini umduğunu ifade etti.
Lofven, "Bu yaranın artık iyileşmesi benim samimi arzumdur" dedi.
Palme, 1969-1976 ve 1982-1986 yılları arasında İsveç'in başbakanlığını yapmıştı. Destekçileri, onu modern İsveç'in mimarı olarak görürlerken, muhafazakarlar ise onun anti-kolonyalist görüşlerini ve ABD'ye karşı yaptığı muhalefeti eleştirmişlerdi.
On yıllar boyunca Palme cinayetinin ardındaki sır perdesi aralanamadı. CIA ve Kürt ayrılıkçılarından, Güney Afrika güvenlik güçlerine kadar birçok farklı grup komplo teorilerinde olayın failleri olarak suçlanmışlardı.
Engstrom'un ailesi ise Engstrom'a yöneltilen cinayet suçlamalarını defalarca reddetmişti. Engstrom'un eski eşi Şubat ayında Daily Expressen gazetesine verdiği bir söyleşide, Engstrom'un böyle bir cinayeti işleyemeyecek kadar ürkek olduğunu belirtmişti. Zanlının çocukluk arkadaşı Olle Madebrink
ise, Engstrom için, "dünyanın en normal insanıdır. Başka bir şeye inanamıyorum" demişti.