Türkiye’yi sarsan Danıştay saldırısının aydınlatılmasında en kritik delil olan kamera görüntülerinin bulunduğu OYAK Güvenlik’in elindeki harddisk’i 3.5 yıl boyunca ne emniyet, ne savcılık ne de mahkeme istemiş.
Ergenekon’la birleştirilen Danıştay davasının görüldüğü mahkemeye sunulan bilirkişi raporunda kamera görüntülerini silmekle suçlanan Oyak Güvenlik suskunluğunu bozdu. Şirket yaptığı yazılı açıklamada, “Akla şaşkınlık veren komplo teorilerini ve ’bazı şeyleri gizlemek amacıyla kayıt silme’ iddiası gibi tümüyle aşağılık iftiraları şiddetle reddediyoruz” denildi. Açıklamadaki bir ayrıntı yeni bir skandalı da gün ışığına çıkardı. Kanlı saldırıyla ilgili kritik öneme sahip güvenlik kamerası gürüntülerinin 3.5 yıl boyunca adli makamlar tarafından istenmediği vurgulandı. Açıklama ve açıklamayla birlikte Danıştay saldırısı ile ilgili gündeme gelen yeni soru işaretleri şöyle:
TÜBİTAK RAPORU YOK: “Bu rapor şirketimize tebliğ edilmemiştir. Ancak, medyada ”TÜBİTAK Raporu“ olarak anılan bu raporun, TÜBİTAK Kurumu’ndan alınan bir rapor olmadığı anlaşılmaktadır.”
- TÜBİTAK, hemen bir açıklama yaparak “Raporu mahkemeye sunduk” dedi. Ayrıca davanın görüldüğü 13’üncü Ağır Ceza Mahkemesi Hakimliği’nin 16.04.2010 tarihli “Bilirkişi ücret kararı”ndaki “TÜBİTAK UEKAE’de görevli bilirkişi Hayretdin Bahşi” ifadesi de dikkat çekti.
DANIŞTAY GÜÇ KAYNAĞI KURMADI: “1 video kayıt 8 kameradan oluşan kamera sistemi şirketimizce 11 bin TL’ye 23.12.2005’te montajı tamamlanarak devreye alınmıştır. Sistemde tavsiyemize rağmen kesintisiz güç kaynağı yoktur.”
- Danıştay’ın şirketin tavsiyesine rağmen sistem için kesintisiz güç kaynağı sağlamadığı iddiası dikkat çekti. Çünkü sistemdeki arızanın nedeni de voltaj düşüklüğünden kaynaklandığı belirtilmişti.
SALDIRIDAN ÖNCE 7 KEZ ARIZALANMIŞ: “Sistem saldırıdan bir gün önce 7. kez arızalandı. Davet üzerine personelimiz Danıştay’a gitti. Kayıt cihazının arızalı olması nedeniyle saat 16.00’da bir tutanak düzenlenerek cihaz Şirket’e getirildi. Saldırının olduğu gün, yani 17 Mayıs 2006 günü saat 15.05’de arızalı kayıt cihazı yerine, geçici olarak bir kayıt cihazı takarak çalışır vaziyette teslim edildi.”
ARIZALI CİHAZI 3.5 YIL KİMSE İSTEMEMİŞ: “Arızalı cihaz adlî makamların olası talebi halinde kendilerine teslim edilmek için, muhafaza altına alınmıştır. Ancak 25 Eylül 2009 tarihine kadar adlî makamlar tarafından bu cihazla ilgili olarak herhangi bir talepte bulunulmamıştır. Aradan geçen yaklaşık 3,5 yıla rağmen şirketimiz, bu cihazları elden çıkarmamış, atmamış ve kolaylıkla başka işlerinde de kullanabilecek iken bu yola da gitmemiştir. Adlî açıdan büyük önem taşıyan bu durum, Şirketimizin iyi niyetinin ve hassasiyetinin göstergelerinden yalnızca bir tanesidir. Cihaz Ankara Emniyeti’nin, 25.09.2009 tarihli yazısı üzerine teslim edilmiştir.”
Kayıtlar neden istenmedi?
3.5 yıllık gecikmenin ortaya çıkması olayı soruşturan özel yetkili Ankara Başsavcı Vekilliği, Ankara 11. Ağır Ceza Mahkemesi ve İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı’nın, 17 Mayıs 2006’dan 25 Eylül 2009’a kadar harddiski OYAK’tan neden istemediği ve görüntüleri neden araştırmadığı sorusuna neden oldu.
Ayrıca Oyak Güvenlik’in de kendiliğinden bu cihazları neden adli makamlara götürmediği ve bu süre içinde harddiske müdahele edilip edilmediği de soru işaretlerine yol açtı.
Belgelere göre, saldırıdan 6 gün önce 11 Mayıs’ta arızalı harddiskin yerine yeni harddisk takıldı. Yeni harddisk ise, 16 Mayıs’ta arıza yaptı. Bu harddisk de OYAK Güvenlik’e götürüldü. 17 Mayıs’ta, saldırıdan sonra Danıştay’a yeni harddisk takıldı. OYAK’ın 3,5 yıl muhafaza ettiği, bilirkişilerce incelenen harddiskin bunlardan hangisi olduğu sorusu da yanıt bulamadı.
Yine belgelere göre OYAK, 25 Mayıs 2006’da Danıştay’a gönderdiği yazıda, daha önce kurtaramadığını bildirdiği görüntüler konusunda, cihazın üretici firmasından uzman çağırdığını bildirmişti. Bu uzmanın görüntüleri kurtarıp kurtarmadığı da açıklamada yanıt bulamadı.(Vatan)