Abdullah Gül, 2007'de büyük bir siyasi krizle Cumhurbaşkanı seçilmişti. Muhalefet, yargı, ordu hatta o dönemki Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer bile AK Parti içinden birinin Köşk'e çıkmasını kimi zaman açıktan kimi zaman da dolaylı olarak eleştirmişti.
TSK'DAN E-MUHTIRA
Nisan 2007'de Başbakan Tayyip Erdoğan, partisinin Cumhurbaşkanlığı adayını "Abdullah Gül bey kardeşimdir" sözleriyle duyurmasının ardından TBMM'de seçim süreci başladı. Ancak bu noktada da "Gül'ün seçilebilmesi için Meclis'te en az 367 milletvekilinin bulunması gerekiyor" tezi (Toplantı yeter sayısı) ortaya atıldı. Gül'ün yeterli oyu alamadığı ilk turda CHP, Meclis'i boykot etti, MHP ise geldi ama ret oyu kullandı. Asıl sürpriz 27 Nisan 2007'nin geceyarısı yaşandı ve TSK, 'e-muhtıra' olarak adlandırılan bir bildiri yayınladı.
CHP, ANAYASA MAHKEMESİNE GİTTİ
Bu arada CHP, Meclis'teki oturumun iptali için Anayasa Mahkemesi'nde dava açtı. Meclis'in birinci oturumu, Anayasa Mahkemesi'nin 1 Mayıs 2007 tarihli kararı ile iptal edidi. 6 Mayıs 2007'de Meclis'te yapılan iki yoklamada da toplantı yeter sayısının bulunamayışı yüzünden Gül, Cumhurbaşkanı seçilemedi.
SEZER, DÜZENLEMEYİ REFERANDUMA GÖTÜRDÜ
Hükümet bu gelişmelerin ardından erken seçim kararı aldı. Ancak Meclis kapanmadan önce Anayasa'daki Cumhurbaşkanı'nın seçilmesiyle ilgili maddeleri değiştiren bir düzenleme yaptı. Düzenleme ANAVATAN Partisi'nin de desteğiyle Meclis'ten geçti. Ancak dönemin Cumhurbaşkanı Sezer, bu düzenlemeyi referanduma götürdü.
367 KRİZİ
Seçimlerden yüzde 47 gibi ezici bir çoğunlukla çıkan AK Parti, bir kez daha 367 sorunuyla karşı karşıyaydı. CHP, yine Meclis'i boykot ederse seçim için yeterli katılım oranı yani 367 yeter sayısı nasıl sağlanacaktı. İşte tam bu notada AK Parti'ye sürpriz destek geldi. MHP "AKP kimi isterse aday gösterebilir. Biz Meclis'e gireriz, 367 sorunu yaşanmaz" açıklamasıyla krizin çözülmesini sağladı. 3'ncü tura 448 milletvekili katıldı ve Gül, 339 oyla 11'inci Cumhurbaşkanı seçildi.