"3'üncü Dünya Savaşı diye bir seçenek yok"

Suriye'nin Doğu Guta Duma bölgesinde sivillere karşı kimyasal silah kullanılmasıyla Rusya ve Amerika arasında başlayacak muhtemel çatışma tansiyonu yükselttirken herkesin aklında 'acaba bu bir 3'üncü dünya savaşına dönüşür mü?' sorusu sorulmaya başlandı. İSTANBUL Aydın Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Ekonomi ve Finans Bölüm Başkanı Prof.

Buse ÖZEL, İSTANBUL, (DHA)-Suriye'nin Doğu Guta Duma bölgesinde sivillere karşı kimyasal silah kullanılmasıyla Rusya ve Amerika arasında başlayacak muhtemel çatışma tansiyonu yükselttirken herkesin aklında 'acaba bu bir 3'üncü dünya savaşına dönüşür mü?' sorusu sorulmaya başlandı. İSTANBUL Aydın Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Ekonomi ve Finans Bölüm Başkanı Prof. Dr. Ahmet Sedat Aybar, bu soruya “Bu kadar çok nükleer silahın olduğu bir dünyada böyle bir durum söz konusu olamaz” diye yanıt verdi.

Reklam
Reklam

Suriye'de sivillere yönelik daha önce de kimyasal saldırı olduğunu söyleyen Prof. Dr. Aybar, kimyasal saldırının ve kitle imha silahları kullanmanın Birleşmiş Milletler'e üye ülkelerin kırmızı çizgisi olduğunu belirterek şunları söyledi: "Kimyasal silah kullanılması, uluslararası cemaatin oraya müdahale etmesini 'mümkün' kılıyor. Duma’ya yapılan saldırının ardından BM Güvenlik Konseyi toplantıya çağırıldı ve bu konuda bir karar almak için tartışmalar başladı.

"ABD BM GÜVENLİK KONSEYİNİN KENDİSİNİ HEDEF ALDI"

Rusya’nın veto oyu karşısında, ABD'nin tutumu, 'Konseyden ne çıkarsa çıksın biz kendi başımıza hareket edeceğiz' şeklindeydi. Tabii ABD'nin, BM Güvenlik Konseyin’den bağımsız olarak hareket edebileceğinin mesajını vermesi doğrudan konseyin kendisini hedef alıyor. ABD’nin bu tutumu Konseyi kendi içinde atıl, fuzuli, yararsız durumda bırakıyor. Böylece BM önemli bir uluslararası krizde daha ABD’nin tavrı yüzünden devre dışı kalıyor. Daha önce elçiliğini Tel Aviv’den Kudüs’e taşıma konusunda Güvenlik Konseyinden ayrı olarak Genel Kurulun kararını da dinlemeyeceğini söylemiş olması, tüm dünyaya tehditler savurması da hatırdadır. Ruslar ABD'nin, Güvenlik Konseyindeki tutumunu şiddetle eleştirdiler ve Batıyı “Şahince bir retorik kullanarak ortalığı bulandırmakla” suçladılar. Rus temsilci, 'Yaptıklarınızla dünyayı getirdiğiniz şu duruma bakın. Siz sadece kaos yaratıp geri çekiliyorsunuz, eylemlerinizin sonuçlarını düşünmüyorsunuz.

Reklam
Reklam

"RUSLAR GÜVENLİK KONSEYİNE TEKLİF GETİRDİ"

Dünyaya çok kötü şeyler yaptınız ve yapmaya da devam ediyorsunuz’ dedikten sonra beyaz miğferli sağlık personelinin aslında kimyasal saldırı yalanını uydurduklarını, çünkü ‘aslında kimyasal saldırı olmadığını’ ve de ‘kimyasaldan silahlardan ölen de olmadığını' vurguladı. Ruslar Güvenlik Konseyine bir teklif de getirdiler: ‘Duma’daki gerçekleri araştırmak için bir misyon oluşturulmasını bundan sonra kurulacak inceleme komisyonunun da yerinde inceleme yapmasını’ teklif ettiler. Bu girişimin gerçekleşmesi için her türlü desteği vereceklerini söylediler. İngiltere,“her ne kadar ABD'yi destekliyor olsa da bu öneriye de açık olduğunu" dile getirdi.

"ABD'NİN MÜDAHALESİ BÜYÜK ÇATIŞMALARA YOL AÇABİLİR"

ABD'nin bölgeye müdahalede bulunması ihtimalini öngörmediğini söyleyen Prof. Dr. Aybar, "Askeri seçenek siyasi hedefler doğrultusunda, diplomasiyi desteklemek için devreye sokulur. Şiddete başvurma tehdidi diplomasi dilini açmak ve desteklemek için başvurulan bir yöntem. Sahadaki bugünkü dengeler açısından baktığımızda askeri gücün uygulanmasını gerektirecek siyasi hedeflerin neler olduğu konusu muallak. Bu yüzden ABD’nin şiddet söyleminin ardından diplomasiyi devre dışına çıkarmasını, böyle bir ihtimali şimdilik uzak görüyorum. ABD'nin askeri müdahalesibölgede çok daha büyük çatışmalara yol açabilir. ABD'nin şu aşamada böyle bir çatışmayı göze alabileceğini, ya da böylesi bir girişimin kar

Reklam
Reklam