'3’üncü köprünün adı Kanuni olsun'

Osmanlı tahtının 19’uncu sıradaki varisi Naz Osmanoğlu, 3’üncü boğaz köprüsüne, atalarından Yavuz yerine Kanuni Sultan Süleyman’ın adının verilmesini önerdi.

OSMANLI İmparatorluğu yıkılmamış olsa, Nazım Ziyaeddin Nazım Osmanoğlu taht yolunda 19’uncu sıradaki şehzade ve muhtemel bir halife olarak bugünlerde İstanbul’daki sarayların birinde gününü gün ediyor olacaktı belki de. Ama şimdi o İngiltere’de şöhret basamaklarını tırmanan ödüllü bir komedyen. Stand-up şovları ile TV skeçlerinde Osmanlı ve Türk temalı espriler yapıyor. “Şehzade”ye Türkiye’deki son gelişmelere dair soruları biz sorduk, aynı yarı şaka yarı ciddi edayla “Naz” yanıt verdi:

**‘BİR ANGLO-TÜRK’ÜM’**
**- İngiltere’deki şovlarınıza Türk olduğunuz vurgusuyla başlasanız da tipik bir Türk olmadığınız ortada. Sizin Türklük tanımınız nedir?**
Evet, tipik bir Türk değilim ve Türk halkını klişelerle sunduğumu da düşünmüyorum. Benim Türkiye ve Türklerle ilgili fikirlerimin kaynağı babamdır (Sultan 5’inci Mehmed’in soyundan Mehmed Ziyaeddin). Nazik ve sevecendir. Çok gururlu, inatçı, epey agresiftir. Arıza bir espri anlayışı vardır. Kendi tarihine dair büyük bir güç ve gururun cisimleşmiş halidir benim gözümde. Karakteri harika bir malzemedir. Bu yüzden babam hakkında ve onun sergilediği Türk tipi üzerine espriler yapmayı tercih ediyorum. Ondan miras aldığımı düşündüğüm niteliklerin keyfini çıkarıyorum. İngiltere’de doğmuş olmam bu nitelikleri dengeledi ve bir melez olup çıktım. Bir Anglo-Türk! Bence Türklük bir tabiat kuvvetidir.
**‘BAHARDA TÜRKİYE’DEYİM’**
**- Türkler şovlarınıza nasıl tepki veriyor? Türkiye’ye gelecek misiniz?**
Bazı gösterilerimde birkaç Türk oluyor. Çok coşkulular. Türkiye’de sahneye çıkmayı çok isterim. Geçenlerde ailemin davetiyle Türkiye’ye gelmek üzereydim ama BBC çekimleri çıkınca gelemedim. Biraz Türkçe dersi aldıktan sonra baharda babamla gelmeyi düşünüyorum.
**- En sevdiğiniz atalarınız kimler?**
Okulda Osmanlı tarihi dersi aldım. Elbette Kanuni Sultan Süleyman beni kendisine çekti. Ama çok popüler olduğu söylenen şu diziyi (Muhteşem Yüzyıl) görmedim.
**‘İSİMLERDE HASSAS OLMALI’**
- Yavuz Sultan Selim’in isminin üçüncü köprüye verilmesini bir “Osmanlı” olarak nasıl yorumluyorsunuz?
Bence binalara ve köprülere isim verilirken bir nebze hassas olmak her zaman en doğrusudur, ama bir yandan da seçtiğiniz isim ne olursa olsun beğenmeyecek birileri mutlaka çıkar. Büyük bir fatih olan bu sultanı neden daha uygun bir şekilde anmıyoruz? Mesela köprü bir tema parka dönüştürülebilir! Üzerinden geçmesi epey tehlikeli bir köprü yapılabilir! Bu Yavuz’u hatırlatacaktır. Böylece hem onun ismi onurlandırılır, hem de insanlar onun epey korku salan biri olduğunu bilir! Ama içimden bir ses tematik köprülerin pek tutmayacağını söylüyor. Öyleyse köprüye Süleyman’ın adının verilmesi belki de daha iyi olur.
**Yeni Osmanlıcılık dengeli olursa iyi**
- Kimilerinin “Yeni Osmanlıcılık” dediği siyaset hakkında ne düşünüyorsunuz?
Türkiye’nin bölgede kendi statüsüne odaklanması, dengeli ve saygılı olduğu sürece bence iyi bir şey. Kendi atalarımdan kesinlikle gurur duyuyorum ve birçok Türk’ün de onlarla gurur duyması beni çok mutlu ediyor.
**‘Davutoğlu çok nazikti’**
- Geçen martta Londra’daki Türk Büyükelçiliği’nde Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu ile buluştunuz. O gece neler konuşuldu?
Harika bir geceydi. Birçok ferdi ile ilk kez tanıştığım Osmanoğlu ailesinin çok sayıda üyesini aynı odada gördüm. Büyükelçi ve elbette Dışişleri Bakanı bizi sıcak bir şekilde karşıladı. Sayın Davutoğlu bir konuşma yaptı ve yemeğe oturduk. Ben kendi adıma ailenin daha önce görmediğim üyeleriyle tanışmaya çalışmakla meşguldüm. Sayın Davutoğlu çok nazikti. Babama, bana ve ailenin diğer üyelerine hediyeler sundu. Çok dokunaklıydı. (Hürriyet)