Bakan, aranan yetişkin sayısının ise 8 bin 262 olduğunu, çocukların başta gönül ilişkisi, eğlence/macera amaçlı ve evlenme amaçlı olmak üzere aile içi huzursuzluk ve aile içi şiddet sebebiyle kaybolduğunu, kayıp müracaatı yapılan çocukların yüzde 98'inin bulunduğunu bildirdi.
CHP Bursa Milletvekili Sena Kaleli'nin soru önergesini yanıtlayan İçişleri Bakanı, kayıp müracaatlarının zaman geçirilmeksizin adli makamlara bildirildiğini ve düzenlenen Kayıp Şahıs Bilgi Formu'nun bakanlığının Kaçakçılık İstihbarat Harekat ve Bilgi Toplama Dairesi Başkanlığı (KİHBİ)'nin kayıp şahıslar programına kaydedildiğini belirtti.
Bakan Güler, KİHBİ'nin resmi internet sitesindeki Kayıp Şahıs Çizelgesinde yer alan bilgilere göre 30 Haziran 2013 tarihi itibarıyla aranan çocuk sayısının toplam 4 bin 555, aranan yetişkin sayısının toplam 8 bin 262 olduğunu açıkladı.
Ülkede çocukların başta gönül ilişkisi, eğlence/macera amaçlı ve evlenme amaçlı olmak üzere aile içi huzursuzluk ve aile içi şiddet sebebiyle kaybolduğuna işaret eden İçişleri Bakanı, kayıp çocukların yüzde 30'unun kurumlardan, yüzde 70'inin evden kayıp çocuklar olduğunu bildirdi.
-HAKKINDA KAYIP MÜRACAATI YAPILAN ÇOCUKLARIN YÜZDE 98'İ BULUNDU"-
Güvenlik güçlerinin çalışmaları ile hakkında kayıp müracaatı yapılan çocukların yüzde 98'inin bulunduğunu belirten Bakan Güler, kalanyüzde 2 içindeki kayıp çocukların yüzde 95'inin ise en geç 6 ay içerisinde bulunduğunu söyledi.
Soru önergesine verilen yanıtı değerlendiren CHP Bursa Milletvekili Sena Kaleli, şöyle dedi:
"Başta Yakınlarını Kaybeden Aileler Derneği verileri olmak üzere çeşitli araştırmalara göre ülkemizde 30 bine yakın kayıp vardır. Oysa İçişleri Bakanlığı'nın verdiği yanıtta 30 Haziran itibarıyla 4 bin 555'i çocuk, 8 bin 262'si yetişkin toplam 13 bin 817 kişinin arandığı belirtilmektedir. Kaldı ki, TÜİK'in 2012 kayıp çocuk istatistikleri dahi 4 bin 885'i erkek, 7 bin 589'u kız olmak üzere toplam 12 bin 474 çocuğun kayıp olduğunu göstermektedir. Burada ciddi bir istatistik ve veri sorunu ile koordinasyonsuzluk görülmektedir. Kayıpların bulunmasında en önemli sorumluluk ülkeyi yönetenlere düşmektedir. Bunun için bilimsel esaslara dayalı sağlıklı bir veri tabanı ve DNA bankasının oluşturulması şarttır." (ANKA)