Irak'ın Şengal bölgesinde 3 yıl önce IŞİD'in Şengal katliamında kaçırılan Ezidilerden biri olan N.M, adlı genç kadın, bir süre önce Musul'da kurtarıldı. Şimdi Duhok kenti yakınındaki bir mülteci kampında kalan Ezidi kız N.M, Şemli, yaşadıklarını ilk kez Sputnik'e anlattı.
Yaşadıklarını anlatırken yüzünün görünmememesini isteyen N.M, yüzünün görünmesi halinde IŞİD'in elindeki kardeşleri ile akrabalarına zarar gelebileceğinden korkuyor.
Yaşadıklarını güçlükle anlatan genç kadın, kaçırıldığı zaman 18 yaşındaydı. 6 yaşındaki kız kardeşi de onunla birlikte kaçırılmıştı.
Ezidi kızın 3 abisi ile 15 yakın akrabası 3 yıldan fazladır örgütün elinde tutuluyor. 9 yaşındaki kız kardeşi ise yakın zamanda Rakka'da kurtarılmış.
‘5 ARAÇLIK IŞİD KONVOYU ÖNÜMÜZÜ KESTİ'
14 Ağustos 2014 yılında IŞİD'in Şengal'e baskın yaptığı zaman örgüt tarafından kaçırıldığını anlatan N.M, Şemli, şöyle anlatıyor:" IŞİD, Şengal merkezi ve köylere baskın yapınca ben ailemle ve amcamlarla 2 araçla kaçtık. Arabalarla kaçarken Sinone bölgesinde 5 araçlık IŞİD konvoyu bizim önümüze çıktı ve hepimizi aldılar. Bizi alırlarkan ağladık yalvardık ama fayda etmedi. Bizi önce o bölgede bulunan Amerikan üssüne getirdiler. Örgüt orayı da ele geçirmişti. Oradan bizi Şılom bölgesine getirdiler. Şılom bölgesinde gözlerimizin önünde bazı Ezidi erkekleri öldürdüler. Orada kadın ve Çocuk Ezidiler ile erkekleri ayırdılar. Bizi araçlarına koyup Şengal kentine götürdüler. Şengal'de 10 saat kaldık. Sonra Orada Ezidi kadınları ve kız çocuklarını 30 araçla götürüp değişik bölgelere götürdüler. Sonra bizi Telafer yakınlarına götürdüler. Beni ailemden ayırdılar. O zaman kaçırılırken IŞİD 3 abimi ve 6 yaşındaki kız kardeşimi kaçırdı. Babam ise kaçırılırken kendini kurtarmıştı. Telafer yakınındaki Kesır Menhat köyünde benim de içerisinde olduğum Ezidi kadınları ve kızları bir okula koydular. Bize dediler siz Müslüman olacaksınız yoksa öldürüleceksiniz ve sizi satacağız. "Bizim dinimiz bellidir. Ezidiyiz. Zorla hiçbirşeyi kabul etmeyiz" dedik. Müslümanlığı kabul etmeyen 17 yaşındaki bir Ezidi kızı boğazını keserek öldürdüler. Kaçırıldıktan 20 gün sonra beni Musul'a götürdüler."
'HER TÜRLÜ KÖTÜLÜĞÜ YAPTI!
Musul'da IŞİD tarafından 12 IŞİD militanına satıldığını ağlayarak anlatan N.M, Şemli'de, yaşadığı korkunç olayları anlatmaya şöyle devam ediyor:
"Benle birlikte 3 Ezidi kızı kura çekip IŞİD erkeklerine dağıttılar. IŞİD militanı Ebu Zennun beni IŞİD militanı Ebu Ebdulhesit'e sattı. Ebdulhesit Musullu IŞİD militanıydı. Musulluydu 2 kadınla evliydi Çocukları da vardı. Onun yanında bir ay kaldık. Defalarca tecavüzüne uğradım. Bana çok işkence etti. Her türlü kötülüğü yaptılar. Bana tecavüz ederken ve beni döverken eşi birşey demiyordu. Ev işlerini bana yaptırıyordu. Ebdulhesit da beni IŞİD militanı Ebu Elak'a 40 bin dinara sattı. Ebu Ellak'ın gerçek adı Abdullah idi. Musulluydu. O da 2 kadınla evliydi. 2 çocuğu da IŞİD militanıydı idi. Yanında 6 ay kaldım. Bana sürekli tecavüz ediyordu. Dövüyordu. Ona "evime gitmek istiyordum ne olur beni aileme götür" diyordum. O ise "eve gitmekten hiç bahsetme artık burada kalacaksın" diyordu. O da beni IŞİD militanı Ebu Süleyman'a sattı. Ebu Süleyman da beni arabanın içinde 80 Dinara sattı. Beni satması 5 dakika sürdü. Beni sattığı kişi arkadaşı Ebu Dalut idi. Iraklıydı. Şirgatlıydı. Onun yanında 6 gün kaldım ama o bana tecavüz etmedi. Kötü birşey yapmadı. Sonra o da beni IŞİD militanı Ebu Faysal'a sattı. Faysal'ın yanında 20 gün kaldım. bana her türlü kötü şeyleri yaptı. Bana sürekli kötü davranıyordu. Öldürdükleri kestikleri insanların videolarını izlettiriyordu. O da beni 45 yaşındaki Ebu Bedir'e sattı. Gerçek adı Ebu Husseyin idi. Bir kardeşi de IŞİD militanıydı.
Ebu Bedir de beni sürekli dövdü. Tecavüz etti. Ona kurtarılmam için defalarca yalvardım ama beni bırakmadı. Bana "size ne yapsak helaldir. Herşey bize haktır" diyip durdu. Kendisinin yanında 8 ay kaldım. Geyare bölgesinde savaş uçaklarının bombardımanında öldü. Vasiyettinde benim arkadaşı olan Ebu Ali Reşit'e satılmamı istenmiş. Onun yanında 1 gün kaldım. 1 gün içinde bana her türlü kötülüğü yaptı. O da beni Ebu Nışvan'a sattı. Ebu Nışvan'a sattı. O da çatışmada öldü. O da vasiyettinde benim satılmamı istemiş. Hemad militanına satıldım. 10 gün yanında kaldım. O da bana her türlü kötülüğü yaptı. O da Beni Ebu Tebarık'a sattı. Bana defalarca tecavüz etti. Tecavüz ederken ağladığımda çok dövüyordu. O da beni Ebu Abdullah'a sattı. Onun yanında sürekli dövülüyordum tecavüze maruz kalıyordum. Bana ev işlerini de yaptırılardı. Ebu Abdullah'ın yanında kaldığımda Musul savaşı sona ermek üzereydi. Musul'un Kadim bölgesinde oturuyorduk. Evde ve evin çevresinde IŞİD'in militanları yoktu. Çatışmaya gitmişlerdi. 4 Temmuz 207'de Irak Ordusu oraya operasyon yapınca hemen evden kaçtım ve Irak askerlerinin yanına koşup derdimi anlattım. Babamın telefon numarasını verip aramalarını istedim. Babam da geldi beni alıp götürdü. Öyle kurtuldum. Babamı görünce çok ağladım ve IŞİD tarafından kaçırılan 3 abim ile 9 yaşındaki kız kardeşiminin akıbetini sordum. Abilerimin hala IŞİD'in elinde olduğunu ve onlardan hiç haber gelmediğini öğrendim."
'İNTİKAM ALMAK İÇİN HAYATTA KALMAM GEREKTİĞİNİ DÜŞÜNDÜM'
Yaşadıklarını anlatırken çoğu zaman ağlayan N.M,şöyle aktarıyor: "IŞİD militanlarının elinde 3 yıl kaldım. 12 kez satıldım ve onların elinde defalarca tecavüze uğradım. En çok Ebu Bedır adlı IŞİD militanı bana kötülükler yapıyordu. IŞİD militanlarına "sizin bana yaptıklarınız Müslümanlıkta yeri yok" diyordum. Onlar ise "sen sus" diyorlardı. Bir gün aynı şeyi yine dediğim. Bunun üzerine Ebu Bedır adlı IŞİD militanı beni döverek elimi kırdı. Yaşadıklarımdan dolayı yemek yiyemiyordum. Yatamıyordum. Sürekli kaçırılan 3 abim ile 9 yaşındaki kardeşimi düşünüyordum. Küçük kız kardeşim kaçırıldığında henüz 6 yaşındaydı. En çok onun için çok üzülüyordum. Bana tecavüz eden ve beni döven IŞİD militanlarını öldürmeyi çok istedim ama fırsat yoktu. Bende silah yoktu. Öldürsem bile kaçamazdım. Beni satan ve bana kötülük yapan IŞİD militanlarının bazıları savaş uçaklarının bombardımanında ve çatışmalarda öldürüldü. Onların öldürülme haberlerini duyunca çok seviniyordum. Yaşadıklarımdan dolayı defalarca kez intihar etmek istedim ama ben ile kurtarılan küçük kardeşim dışında ailede pek kimse kalmadığından etmedim. Ayrıca birgün IŞİD mililanlarına karşı savaşıp onlardan intikam almak için hayatta kalmam gerektiğini hep düşündüm. Şimdi bile çok zor uyuyorum. Yaşadıklarım sürekli aklıma geliyor."