İngiltere basınında bugün Guardian'da yer alan Sur izlenimleri haberi, AB ile Türkiye arasındaki mülteci anlaşmasına ilişkin haberler ve Irak'ta Şii asker Ebu Azrail'le yapılan röportaj öne çıkıyor.
Guardian gazetesinde Diyarbakır'dan izlenimlerin aktarıldığı bir haber var.
Sokağa çıkma yasağı dördüncü ayına girerken şiddetin bedelini bölge halkının ödediği belirtilen haberde, Sur'da yaklaşık 200 kişinin mahsur kaldığının düşünüldüğü yazıyor.
Haberde yer alan ifadelerden bazıları şöyle:
"Diyarbakır'da birçok kişi, Kürtlerin Suriye'deki başarılarından dolayı cezalandırıldıklarını hissediyor. Türkiye, Batılı müttefiklerini YPG'yi PKK'nın kardeş kuruluşu, terörist örgüt oldukları konusunda ikna etmeye çalışıyordu ancak şimdiye kadar bunu başarmış değil."
"Yerel iş adamları tüccarlar giderek daha umutsuz hale geliyor. Sur'daki birçok dükkan kapalı ve yalnızca bir elin beş parmağı kadar restoran açık. Tarihi semtteki oteller boş veya kapalı. Bazı bölgeleri Unesco Dünya Mirası listesine giren ilçe şimdi yarısı yıkılmış bir hayalet şehri andırıyor."
Gazetenin haberi 35 yaşındaki Sur sakini Sakine'nin Batı'ya sitemiyle sonlanıyor: "AB burada ne olduğunu biliyor. Mültecilerden korktukları için biz Kürtler sattılar, bizleri terk ettiler. Umarım vicdan azapları onları içten içe yiyip bitirir."
'AB-Türkiye anlaşması'Financial Times gazetesinde yer alan bir haberde Avrupa Birliği (AB) ile Türkiye'nin göçmenlerin Türkiye'ye iadesi konusunda anlaşmaya çok yakın oldukları yazıyor.
Haberde, AB ile Türkiye'nin uzlaşmaya çok yakın olduğu anlaşmaya göre Yunan adalarına ulaşan Suriyeli olmayan göçmenlerin Türkiye'ye geri gönderilecek.
Anlaşmanın henüz netleşmemesine ve deneme aşamasında olmasına rağmen Financial Times, öne sürülen koşulların Avrupa'nın göçmen krizinde bir dönüm noktası olabileceğini yazıyor.
Gazete, "Görüşmelere aşina olan iki diplomat, Türkiye'nin aynı zamanda uluslararası sularda Nato tarafından kurtarılan tüm göçmenleri de kabul etme konusunda anlaştığını söyledi" ifadelerini kullandı.
Iraklı Şii asker 'ünlü olmaktan pişman'The Times gazetesinde, sosyal medyada ve internette hakkında çok konuşulan Iraklı Şii asker Ebu Azrail'le yapılan bir röportaj var.
Gerçek adı Eyüp Falih el Rubaey olan Ebu Azrailin IŞİD militanı bir tutsağı yakarken ve bedenini kılıçla keserken çekilen bir video internette paylaşılmıştı. Bunun üzerine sosyal medyada adından çok bahsedilen Iraklı asker, aldığı tehditler üzerine gazeteye "Ünlü olmak çok iyi bir fikir değilmiş" dedi.
The Times, Bağdat sokaklarında yürürken birçok kişinin kendisini tanıyıp fotoğraf çektirmek istediğini belirttiği Ebu Azrail ile vücut geliştirmek için gittiği spor salonunda görüşmüş.
Iraklı asker, kendisine ve ailesine ölüm tehditleri geldiğini belirtiyor ve "Ün, hayatımı zorlaştırdı, beni ve ailemi daha kolay bir hedef haline getirdi" diyor.
Saddam Hüseyin döneminde Irak Cumhuriyet Muhafızları'nda görev alan Ebu Azrail, 2014 yılında Şii milis grubu Kuteyb el İmam Ali'ye gönüllü olarak katılmadan önce Irak İletişim Bakanlığı'nda çalışıyordu.
Şii milis grubuna katılmaya, Şii dini lider Ayetullah Ali Sistani'nin tüm Iraklılara ülkeyi IŞİD'e karşı savunmaları çağrısı yapması üzerine karar vermiş.
The Times'a konuşan Ebu Azrail 'mezhep ayrımı yapan bir katil olmadığını' söylüyor ve "Birçok Sünni sivile savaş bölgesinden kaçmaları için yardım ettim" diyor.
Iraklı asker, 'IŞİD'in başına bir milyon dolar ödül koyduğunu' iddia ediyor ve kısa vadede tehditlere karşı çözüm için karısına da silah kullanmayı öğrettiğini söylüyor:
"İkimiz de ölümün her an gelebileceğini biliyoruz. Bu yüzden ona da evde tüm silahları nasıl kullanacağını öğrettim. Şimdi Kalaşnikof ve el bombaları kullanımında çok iyi oldu."