İstanbul Sultanahmet’te kaldığı otelde 4 yaşındaki Tanya Su Yılmaz’ı zehirleyerek öldürdüğü iddia edilen anne Nur Şahin’in yargılanmasına devam edildi. Hakkındaki suçlamaları kabul etmeyen Şahin, “Ölmek istiyorum. Kızımın katili olarak anılmak istemiyorum” dedi.
İstanbul 21. Ağır Ceza Mahkemesinde görülen duruşmada hakkında ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası istenen tutuklu sanık Nur Şahin hazır bulundu. Şahin, hakkındaki suçlamayı kabul etmedi.
Eski eşi Ayhan Yılmaz ile Tanya Su isimli bir çocukları olduğunu belirten Şahin, “Eşimin Almanya’ya gitmesi ve orada çalışması gerekiyordu. Bende sonradan gidecektim. Fakat bunun için eşimin Almanya’da evlenmesi gerekiyordu. Şekli bir evlilik yapacaktı. Bu nedenle boşandık. Fakat evliliğimiz normalde devam ediyordu” dedi.
“Eşim iş yerinde çalışmaya başlayan Siprun Ritter isimli kadınla evleneceğini söyledi” diyen Şahin, “Ben bunların daha sonra ilişkilerinin eskiye dayandığını, eşimin iki tarafı da idare etmek için bu şekilde benden boşandığını anladım. Bunun üzerine tartıştık. Hatta ben hamile olduğumu öğrendim. Her ne kadar kendisi ile boşanmış isem de hamile olduğumu kendisine anlattım. Kendisi çocuğu doğurmamı istemedi. Bana saldırdı. Boğazıma sarıldı. ‘Çocuğu aldıracaksın’ dedi” ifadelerini kullandı.
Kızı Tanya Su’nun velayetinin babasında olduğunu vurgulayan Şahin, “Ben intihar etmeyi düşündüm. Çantamdaki hapları onun için yanıma aldım. Fakat kararsızdım. Çocuğu yanıma alırsam belki beni vazgeçirir diye çocuğu Tarabya’daki babaannesinin yanından aldım. Daha sonra Sultanahmet’e olayın olduğu yere gittim” dedi.
Burada kızıyla oyunlar oynadığını belirten Yılmaz, “Ben kızımın yanında sigara içmediğim için sigara içmek için banyoya girdim ve kapısını kapadım. Sigaramı içip çıktım. Yarım saat banyoda kalmışım. Banyodan çıktığımda kızımın gözleri büyümüştü. Dili dışarıya çıkmıştı ve hareketsizdi. Ben biberondan içerken genzine kaçırıp boğulduğunu düşündüm. Hap içebileceği hiç aklıma gelmedi. Ben kendisini o şekilde görünce intihar etmek için yanıma aldığım haplardan yuttum. 30 tane yuttum fakat hiçbir etki yapmadı. Kızım zaten ölmüştü yapacak bir şey yoktu. Bunun için mektup yazdım. Ben zaten 20 gündür ölmek için çabalıyordum. Bilincim tam yerinde değildi” dedi.
Mektupta neden “Kızımı senin gibi berbat birine bırakmam. O hep benimle birlikte olacak” yazdığımı hatırlamadığını ifade eden Şahin, “Ben bu yazıyla kızımı öldürdüğümü veya öldüreceğimi kastetmedim. Mektubu yazdığımda kızım zaten ölmüştü. Daha sonra kendimi pencereden attım ancak ölmedim. Kızımın ne şekilde öldüğünü bilmiyorum. Şayet haplardan zehirlenmişse ben banyodayken çantamdaki hapları alıp içtiğini düşünüyorum. Biberonun içinde süt ve bebe bisküvisinden başka bir şey yoktu. Kesinlikle kızımı zehirlemedim, öldürmedim. Kızımı öldürmek gibi bir niyetim yoktu. Ve böyle bir şeyde yapmadım. Asıl psikoloji sorunlar yaşayan eşim Ayhan’dı. Kızımın bundan etkilenmesini istemiyordum. Kızımı ondan uzak tutmaya çalışıyordum. Ben kızımın öldüğünü anladığım zaman Ayhan’ı aradım. Gelsin beni öldürsün istedim. Ama telefonu açmadı. Sadece yaptıklarının neye neden olduğunu anlatmak için vicdan azabı çeksin diye o notu bıraktım. Ben halen ölmek istiyorum fakat kızımın katili olarak anılmak istemiyorum. Tutuksuz yargılanmak istiyorum” diye konuştu.
Mahkeme, Nur Yılmaz’ın tahliye talebini reddederek duruşmayı erteledi.
Anadolu Ajansı ve İHA tarafından yayınlanan yurt haberleri Mynet.com editörlerinin hiçbir müdahalesi olmadan, sözkonusu ajansların yayınladığı şekliyle mynet sayfalarında yer almaktadır. Yazım hatası, hatalı bilgi ve örtülü reklam yer alan haberlerin hukuki muhatabı, haberi servis eden ajanslardır. Haberle ilgili şikayetleriniz için bize ulaşabilirsiniz