‘4+4+4’ Uluslararası Gündemde

Maltepe Üniversitesi Eğitim Fakültesi İlköğretim Bölüm Başkanı Prof. Dr. Ayla Oktay, ‘4+4+4’ olarak formüle edilen...

Maltepe Üniversitesi Eğitim Fakültesi İlköğretim Bölüm Başkanı Prof. Dr. Ayla Oktay, ‘4+4+4’ olarak formüle edilen yeni eğitim sistemi ile birlikte okul öncesi eğitim, zorunlu eğitim kapsamı dışında bırakıldığını söyledi. Oktay, okula başlama yaşının da düşürüldüğünü, ancak bu konuda herhangi bir anayasal değişiklik yapılmamasının ciddi bir sorun olduğu uyarısında bulundu.

Çukurova Üniversitesi’nin (ÇÜ) ev sahipliğinde bu yıl 3.’sü organize edilen ‘Uluslararası Okul Öncesi Eğitim Kongresi’, 22 ülkeden toplam 300 akademisyeni bir araya getirdi. Türkiye’de bu yıl ilk defa uygulamaya konulan ve ‘4+4+4’ formüle edilen eğitim sisteminin de masaya yatırıldığı kongrede ortaya çıkan sonuç, bir rapor halinde Milli Eğitim Bakanlığı’na sunulacağı bildirildi. Etkinlik kapsamında ÇÜ Mithat Özsan Amfisi’nde ‘Türkiye’de Okul Öncesi Eğitim Nereye Gidiyor’ konu başlığında bir oturum gerçekleştirildi. Yoğun ilgi gösterilen etkinliğe; Maltepe Üniversitesi Eğitim Fakültesi İlköğretim Bölüm Başkanı Prof. Dr. Ayla Oktay, ‘‘4+4+4 Eğitim Sisteminin Okul Öncesi Eğitime Etkisi’ konu başlığında bir sunum gerçekleştirdi. Türkiye’de ‘İlköğretim Kanunu’nun değiştirildiğini, bu kapsamda da 8 yıllık zorunlu eğitimin 12 yıla çıkartıldığını hatırlatan Prof. Dr. Oktay, söz konusu değişiklik ile birlikte ortaöğretimin de zorunlu eğitim kapsamına alındığının altını çizdi.

Reklam
Reklam

“YENİ SİSTEMDE OKUL ÖNCESİ EĞİTİM ZORUNLU EĞİTİM DIŞINDA BIRAKILDI”

Oktay, “Bu uygulama, bizim beklentimizi ve Milli Eğitim Bakanlığı’nın yaptığı çalışmaları adeta dışarıda bırakırken, okul öncesi eğitim de zorunlu eğitim kapsamı dışında kaldı. Sanki bu kanunu teklif edenler, bu hükümetin okul öncesi eğitim ile ilgili yaptığı çalışmaların çokta farkında değilmiş gibi göründüler” dedi. Söz konusu yasa değişikliği ile birlikte yeni eğitim sistemi modelinin uygulamaya konulduğuna dikkat çeken Oktay, “Daha önceki kesintisiz 8 yıllık zorunlu eğitim, bu kez Türkiye’de hiç uygulanmamış bir model olarak öne çıkan ‘4+4+4’ şeklinde kesintili ve yeni bir yapı kazandı. Bütünleşik olarak gördüğümüz ilköğretim, bu yasa ile geçmişte olduğu gibi ilkokul ve ortaokul adlandırılan ama bu kez süresi biraz değişik olan bağımsız okullara değişti. Bunun yanında lise öğretimi zaten 4 yıldı ama bu da zorunlu eğitim kapsamına alındı. Oysa liselerdeki okullaşma oranı yüzde 65, okul öncesi eğitimdeki okullaşma oranı da yüzde 67 oranındaydı. Hangisi yapmak daha ekonomikti bunu sizlere bırakıyorum” ifadesini kullandı.

Reklam
Reklam

“YAŞ SINIRI İLE İLGİLİ HERHANGİ BİR ANAYASA DEĞİŞİKLİĞİ YAPILMADI”

Yapılan değişikliklerin ardından zorunlu eğitimdeki yaş sınırının 72 aydan 66 aya düşürüldüğüne işaret eden Oktay, 60 aylık çocukların da isteğe bağlı olarak eğitime tabi tutulabileceğini anlattı. Buradaki en önemli engelin, bu konuda gerekli anayasa değişikliğinin yapılmaması olduğunu vurgulayan Oktay, bugün Anayasa’da hala zorunlu yaşı 6-14 olarak ifade ettiğini dile getirdi. Ayla Oktay, konuşmasını da şöyle sürdürdü; “Bu sistemin, geçmişten farkı okul yapılarını değiştirip, yeni bir bağlantısız yapı getirdi. Bununla ilgili olarak, ‘Neden bu değişikliği yaptık? Eski sistemin ne kötülüğü vardır?’ sorusu üzerinde fazla durulmuyor. Zaman zaman siyasiler, ‘Eski sistem bize çok büyük zararlar verdi’ diye yakındığını duyuyoruz, ancak sistemin verdiği zararı kolay kolay anlamak mümkün değil. Çünkü 8 yıllık zorunlu eğitim ile birlikte Türkiye’de okullaşmanın arttığı, özellikle de kız çocuklarındaki okullaşma oranı ciddi şekilde arttığını da iyi biliyoruz. Önceki durumda 8 yıl ve tek bir okulda birbiri ile uyumlu şekilde hazırlanan birinci ve ikinci kademe programları yerine her okul için ayrı programlar öngörüyor ve 5. sınıftan itibaren de seçmeli dersi öngörüyor. Bu çok büyük bir yenilik değil, zaten 6. sınıftan sonra bir seçmeli ders havuzu vardı.”

Reklam
Reklam

“OKUL ÖNCESİ EĞİTİM ALAN ÇOCUKLAR İÇİN YENİ SİSTEM SIKINTILI”

Yeni sistemin getirdiği en önemli yeniliğin, ortaokulun yeniden sisteme dahil edilmesi olduğu yorumunda bulunan Oktay, seçmeli ders olarak; ‘Din ve Ahlak Bilgisi’ dersi ile birlikte ‘Yaşayan Diller’, ‘Yabancı Diller’, ‘Spor ve Sanat’, ‘Sosyal Bilgiler’ ve ‘Matematik’ gibi alanlarda seçmeli dersler olacağı, öğrencilerin alacağı 8 saatlik seçmeli derslerin ne olduğunun henüz netleşmediğinin altını çizdi. İlkokul birinci sınıfına başlayacak öğrenciler için kitapların, 3 ay boyunca okuma-yazmaya hazırlık olarak hazırlandığını ifade eden Oktay, “Okul öncesi tam anlamamış çocuklar için bu yararlı. Ancak, 72 ay ve üstündeki çocuklar, hep okul öncesinde yapılan etkinlikler ile meşgul edilirlerse bir aya kalmadan; ‘Ben bir şey öğrenmiyorum. Biz bunları anaokulda zaten görmüştük’ diyecektir. Bu nedenle ilkokula normal yaşında hele hele okul öncesi eğitim alarak başlamış çocuklar için de durum sıkıntılı” diye konuştu.

“İMAM HATİP ORTAOKULLARININ YENİDEN AÇILMASI ÖNGÖRÜLÜYOR”

Reklam
Reklam

‘4+4+4’ olarak formüle edilen modelin, dünyada çok sık uygulanan bir model olmadığı uyarısında da bulunan Oktay, bugün Almanya’da benzeri bir modelin uygulandığını, bazı ülkelerde olmasına rağmen, ilkokuldaki eğitim süresinin 3.5 yıla kadar düşmesi gibi bir riskin de olduğunu söyledi. Oktay, “Yasa değişikliği, bugüne kadar hükümetin söz verip de yapamadığı bir şeyi önümüze koydu. 1997 yılında ‘kesintisiz eğitim’ kavramı kabul edildiği zaman, İmam Hatip Ortaokulları darbe aldı, diğer meslek liseleri 1970’lerde kapatılmıştı zaten. Yeni sistem ile birlikte İmam Hatip Ortaokulları’nın yeniden açılması öngörülüyor” görüşünü katılımcılar ile paylaştı. Okul yaşının indirilmesinin avantaj ve dezavantajlarını da ortaya koyan Oktay, yeni eğitim sistemi ile ilgili genel açıklamalarda da bulundu.

22 ÜLKEDEN 300 AKADEMİSYEN OKUL ÖNCESİ EĞİTİM TARTIŞTI

Oturum Başkanlığı’nı ÇÜ Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Yaşare Akteş Arnas’ın yaptığı etkinlikte Başkent Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Sibel Güneysu, ‘Erken Çocukluk Eğitim Standartları’ konusunda katılımcılara bilgi verirken, Ankara Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Gelengül Haktanır da ‘Okul Öncesinde Niteliği Araştırma ve Yaygınlaştırma Destek Çalışmaları’ konusunda sunum yaptı. Öte yandan, Türkiye’nin yanı sıra Amerika, İspanya, İtalya, Yunanistan, Çin, Yeni Zelanda, Tayvan, Uganda, Singapur, Suudi Arabistan ve İran başta olmak üzere toplam 22 ülkeden 300 akademisyenin katıldığı kongreye Türkiye genelinden de çok sayıda bilim insanı katıldı.

Reklam
Reklam

Anadolu Ajansı ve İHA tarafından yayınlanan yurt haberleri Mynet.com editörlerinin hiçbir müdahalesi olmadan, sözkonusu ajansların yayınladığı şekliyle mynet sayfalarında yer almaktadır. Yazım hatası, hatalı bilgi ve örtülü reklam yer alan haberlerin hukuki muhatabı, haberi servis eden ajanslardır. Haberle ilgili şikayetleriniz için bize ulaşabilirsiniz

Anahtar Kelimeler: