“4g’ye Geçiş İçin 2015 Erken Bir Tarihtir”

Gazi Üniversitesi Teknoloji Fakültesi Elektrik Elektronik Mühendisliği Bölüm Başkanı Prof. Dr. Mustafa Alkan, 4G alanında sürdürülen çalışmaların başarılı olması durumunda Türkiye’nin ilk defa kendi milli ürünlerini üretip, bu ürünleri dünyaya satabileceğini söyledi.Teknolojik gelişmelerin tüm dünyada olduğu gibi Türkiye’de de yakından takip edildiğini belirten Prof. Dr. Mustafa Alkan, “Bilişim teknolojilerindeki hızlı gelişme insanoğlunun ihtiyacını artırıyor. İhtiyaç artıkça da teknoloji gelişiyor. Bu gelişmeyle de hem ihtiyaçlar hem de teknolojiler şekilleniyor” dedi.Prof. Dr. Alkan, günümüzde mobil iletişimin insanlar açısından bir ihtiyaç haline geldiğini belirterek, “Bilişim teknolojilerinin yoğun kullanımı, internet ortamında bilgi paylaşımının çok yüksek seviyelere ulaşması, insanların sabit iletişimin yanında artık zamandan ve mekândan bağımsız mobil hareket etme ihtiyacı ve isteği mobil haberleşme teknolojilerini daha önemli hale getirmiştir” ifadesini kullandı.Kitle iletişim alanındaki teknolojik gelişimin bir sonucu olarak iletişim olanaklarının da sürekli geliştiğini belirten Prof. Dr. Alkan, 1980’lerde analog olarak başlayan 1. nesil (1G) mobil iletişim teknolojilerinden 4. nesil (4G) mobil teknolojilerine ulaşıldığını kaydetti. Alkan, şunları dedi:“Uçtan uca tamamen IP temelli altyapıların oluşturulmasına imkân tanıyan, frekansın daha etkin kullanılmasını sağlayan hız ve kapasite olarak büyük imkanlar sunan bu teknoloji yakın gelecekte bütün insanlığın kullanımına sunulacaktır.”“4G EN UYGUN ZAMANDA TÜRKİYE’DE HAYAT BULACAK”Türkiye’de 4G’ye geçebilmek için çeşitli çalışmalar yapıldığını anlatan Prof. Dr. Mustafa Alkan, Savunma Sanayi Müsteşarlığı’nın koordinasyonunda devam eden ULAK projesinden söz etti. Alkan, bu proje kapsamında 4G altyapısına ilişkin başta baz istasyonları olmak üzere bazı yazılım ve donanım altyapılarının geliştirilmesi çalışmalarının yürütüldüğünü belirtti. Alkan, bu projenin başarılı olması durumunda Türkiye’nin ilk defa kendi milli ürünlerini üreteceğini ve bu ürünleri tüm dünyada pazarlama imkânı bulacağını söyledi. Prof. Dr. Alkan, bu çalışmaların Türkiye’de 4G’ye geçiş maliyetini bir hayli düşüreceğini belirterek, bu durumun da tüketiciye olumlu bir şekilde yansıyacağını anlattı.Alkan, 4G’nin hizmet kalitesi, kablosuz geniş bant erişimi, çok ortamlı mesajlaşma hizmeti, video sohbet, taşınabilir TV, yüksek çözünürlüklü TV kapsamı, ses ve veriler gibi herhangi bir zamanda herhangi bir yerde gerçekleşen diğer hizmetler için geliştirildiğini ifade etti. Mevcut teknolojilerin bu ihtiyaçları yeterli düzeyde karşılamadığını söyleyen Prof. Dr. Alkan, “Bu yüzden 4G teknolojisi zorunlu bir ihtiyaç haline gelmiştir” şeklinde konuştu.“4G’nin en önemli avantajlarından birisi de hizmet maliyetlerinin ve tarifelerin bir hayli ucuzlayacak olmasıdır” diyen Alkan, “Kullanıcılar şimdi olduğundan çok daha düşük hem haberleşme hem de internet hizmetlerini daha ucuza kullanıyor olacaklar” dedi.Mustafa Alkan şöyle devam etti:“Bu günlerde 2015’te 4G lisanslarının verileceği söyleniyor. 3G’de geç kaldığımız söylendi ancak 2009 3G için çok doğru bir zamanlamaydı. Bu tarihin yani 2015’in Türkiye için erken bir tarih olduğunu düşünüyorum. Çünkü hem teknoloji olarak 4G alt yapıları tamamen hazır hale gelmiş değil, hem 4G ile ilgili standartlar tam anlamıyla oluşmuş durumda değil. Bir diğer önemli konu ise Türkiye’deki operatörler henüz buna hazır değil. Şu anlamda hazır değil, operatörler 3G kapsamasını Türkiye’de henüz tamamlayabilmiş değil. Bunun için 2019 yılına kadar süreleri var. Bir diğer husus 3G için ödemiş oldukları lisans paraları bir hayli yüksekti, yeterince ekonomik geri dönüşüm olmadığı için alt yapı yatırımlarını tamamlayabilmiş değiller. Bir diğer husus ise şu anda hız ve kapasite olarak ihtiyacı karşılayabilecek durumdalar. Daha da önemlisi birkaç yıl içerisinde Türkiye bu alanda kendi milli teknolojik çözümlerini üreterek dışa bağımlı olmaktan kurtulabilir. Tüm bu sebepler göz önünde bulundurulduğunda Türkiye için doğru tarihin 2019 ve 2020 olduğunu düşünüyorum.”