Olay, İscehisar ilçesine bağlı Çatağıl köyünde 11 Ekim’de meydana geldi. Bölgedeki köylerden aldığı öğrencileri Alanyurt Köyü Ortaokula götüren Adalettin T. (53) idaresindeki minibüs, Çatağıl köyü çıkışında sürücüsünün henüz belirlenemeyen sebepten ötürü direksiyon hakimiyetini kaybetmesi sonucu kontrolden çıktı. Savrulan araç yol kenarındaki ormanlık alana girip ağaçlara çarparak durabildi. Kazada parçalanan minibüsteki 10 öğrenci araçtan dışarı fırladı. Korkunç kazada İsmail Eser (11), Melisa Demirel (14), Nisa Eser (14), Teslime Eser (13), Damla Duran (11) hayatını kaybederken, Rana Eser (12), Hakan Tek (16), Musa Eser (10), Yağmur Duran (11) ise yaralandı.
Olayın ardından minibüs şoförü Adalettin T., dün çıkarıldığı mahkeme tarafından tutuklanarak cezaevine gönderilirken, soruşturmayı yürüten savcılık ve İl Jandarma Komutanlığı ise olayın detaylarına ilişkin bilgi vermekten kaçınıyor.
Kaza yapan araçta çocukların oturduğu arka koltuklarda hiçbirinde emniyet kemerlerinin olmadığı ortaya çıkarken, aracın sadece şoför koltuğu ve ön koltuklarında kemerlerin olduğu görüldü. Araçla ilgili bir başka ilginç detay ise aracın geçtiğimiz 3 ay önce araç muayenesinden minibüs olarak geçtiği ancak servis taşımacılığı belgesinin olmadığı iddia edildi.
Kazada hayatını kaybeden İsmail ve Nisa Eser’in amcaları Ahmet Eser ise aracın koltuklarının emniyet kemeri olmadığı ve kapısının ise iple bağlı olduğu yönündeki iddiaları doğrularak, “Koltuklarda kemer olmadığı ve servis aracının kapısının iple bağlandığı doğrudur, gördüm. Aracın kapısı tutmuyor o yüzden iple bağlıyorduk. Araçta bir hostes olsaydı o kapıyı öğrenci kapatmazdı. Kapı bozuk olduğu için iple bağlıyorlarmış. İple bağlıydı, gözümle gördüm. Milli Eğitim Müdürü’ne gittim ’idare edeceksiniz’ dedi, ’araba yok’ dedi, ’idare edeceksiniz’ dedi. Çocuklarımızı kaybettik şimdi idare ettik. Aracın servis aracı belgesi yok. Servis aracını mermer fabrikalarına servis çekiyor. Kötü minibüsle de öğrenci taşıyor” dedi.
Açıklamasında bir başka iddiada daha bulunan Eser, araç şoförüne emniyet kemeri ve kapısının iple bağlı olduğunu söylediğinde şok bir yanıt aldığını kaydederek şunları söyledi:
“Daha önceden bunu şoföre söyledim. Bu aracın kapısı böyle, kemeri yok diye. ‘Adalet emniyet kemeri yok, sen arabayı hızlı kullanıyorsun, bu çocukların başına bir şey gelecek’ diye. Bana ’bir çocuk sizde mi var?’ dedi. Bana bizzat Adalettin bunu kendisi söyledi.”
İsmail ve Nisa Nur’un acılı annesi Sema Eser ise acı haberi alır almaz olay yerine gittiğini kaydederek, “Eşim Cemil’e ’ne oldu Cemil hızlı gittin, bana haber verirdin sen’ dedim. ’Sema bir şey diyeceğim ama servis aracı kaza yapmış, çocuklarımız ölmüş’ dedi. Ben de o anda yıkıldım. Buradan araba buldum ama o an çocuklarımı göstermediler. Orada da yıkılmışım, helikopterle beni hastaneye yetiştirdiler, ilaç verdiler" diye konuştu.
Araçta emniyet kemeri olmadığını oğlu İsmail’in kazadan bir hafta önce söylediğini dile getiren Sema Eser, "Kemerleri falan yok, sade şoförün var herhalde bilemiyorum, onu da takmamış. Kapısı kırıkmış ondan kopmasın, çıkmasın diye kapıyı, bağlamışlar. İple bağlamışlar. Rahmetli İsmailim bir hafta evveli ’kırık kapısı, bağlı’ dediler. Biz de ileriye oturun hiç kıpırdamayın diye söyledim ben evladıma. Bu olay Pazartesi oldu” dedi.
Öte yandan, 5 çocuğun yan yana gömüldüğü mezarlar ise görenlerini içini sızlattı. (İHA)