Şerpalar beş yüz yıl önce Doğu Tibet'ten Nepal'e göç etmişler.
Yüksek irtifaya alışkın olmaları nedeniyle çok az oksijenle yetinebilmeleri,
güçlü olmaları nedeniyle çok iyi yük taşımaları ve soğuğa dayanıklı olmaları sayesinde,
Everest'e çıkmak için bölgeye gelen tüm dağcılar için vazgeçilmez yardımcılar olarak göze çarpıyorlar.
Şerpalar yüzyıllardır Everest'in eteklerinde hayvancılık ve tuz ticareti ile uğraşırken,
son 50 yıldır dünyanın dört bir yanından gelen dağcılara destek olmalarıyla adlarını dünyaya duyurdular.
Ekibin tırmanışı sırasında çadırları onlar kuruyor,
üst kamplara gitmesi gereken yükü onlar taşıyor,
yiyecek ve içecekleri onlar hazırlıyor, rotaları, güvenlik araç gereçlerini, ipleri, boltları onlar döşüyor.
Geriye dağcılara sadece tırmanmak ve dinlenmek kalıyor.
Bir şerpa bu hizmetlerinin karşılığında bir tırmanıştan 1000 ile 2000 dolar arasında bir kazanç sağlıyor.
Hayatlarını büyük risklere attıkları düşünülürse bu paranın ne kadar az olduğu anlaşılıyor.
Ancak dağlarda geçim koşulları bir hayli zor olan şerpalar için bu paralar hiç de fena sayılmıyor.
Şerpaların çoğunun ismi birbirine benziyor.
Onlar genellikle doğdukları günün adını alıyorlar.
Örneğin Pazar günü doğmuş bir Şerpanın adı Nima olurken, Pazartesi günü doğmuşsa Dawa, Salı ise Mingma, Çarşamba Lhakpa, Perşembe Phurba, Cuma Pasang ve Cumartesi Pemba.
Şerpaların bir bölümü yolu dahi olmayan 4200 metre yükseklikteki dağ köylerinde yaşar.
Bu köylerde iki katlı, taş evlerde barınan Şerpalar her yere yürüyerek gider ve her şeyi sırtlarında taşır.
Şerpalar bölgeyi ve dağın özellikleri çok iyi bildikleri için dağcılar tarafından kılavuz olarak seçiliyorlar.
Diplomasi dilinde ise 'şerpa' bu gerçek anlamına istinaden, ülkeleri önemli zirvelerde temsil eden kişiler için bir terim olarak kullanılıyor.
İşte Şerpalar'dan görüntüler...