5199 Sayılı Yasada Yapılması Düşünülen Değişiklik

Eskişehir Barosu Kent ve Çevre Komisyonu Başkanı Avukat Mustafa Elagöz, "5199 sayılı Hayvanları Koruma Kanunu'nda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun" tasarısı ilişkin, tasarıdaki amacın hayvanları korumak ve hakları gözetmek değil, hayvanları bertaraf etmek olduğunu iddia etti.

Elagöz, yaptığı yazılı açıklamada, TBMM sunulan 5199 sayılı Hayvanları Koruma Kanunu Değişiklik Tasarısı'nın her ne kadar havyan haklarını iyileştirme amacı taşıyormuş gibi görünse de değişikliğin TBMM'den geçerek yasalaşmasının büyük sakıncaları da beraberinde getireceğini öne sürdü.

2004 yılında çıkan 5199 sayılı Hayvanları Koruma Kanunu'nda hükme bağlanmış olmasına rağmen, binlerce belediyenin "kısırlaştırma" yapmadığı gibi "bakımevi" bile kurmadığını kaydeden Elagöz, şunları ifade etti:

"Kurulan bakımevlerinde bile az sayıda hayvana dahi bakıcı ve veteriner veremez ve onları açlık ve susuzluğa mahkum ederken milyonlarca hayvanın doğal yaşam parklarına konacağı ve buralarda yeterli teknik personelle hayvanların bakımlarının sağlanacağı bir kandırmacadır. Öldürmenin 'uyutma' tanımlamasıyla yasaya girmesi ve meşrulaştırılmasını kabul etmiyoruz. Evlerde kaç hayvan bulundurulacağının izne tabi olması ve hayvan sahiplerinin eğitime tabi tutulması ucu açık bir tanımlamadır. İleride hayvan korumacının hak ihlaline kadar varabileceği ve belki de bir hayvan sahibi olmakla sınırlandırmaya kadar gidebileceği için bu tanımlama bu şekliyle tasarıda yer alamaz. Mobil kısırlaştırmanın meşrulaştırılması hiçbir şekilde kabul edilemez. Pitbull ve diğer tehlikeli hayvanlar için '3 ay içinde bakım evine teslim etmek zorundalar' ibaresi değişiklik tasarısına konmuş bulunmaktadır. Şehirlerin yüzde 90'ında hala daha bakımevi yokken bu hayvanlar hangi bakımevine konulacaktır- Tasarıdaki amacın hayvanları korumak ve hakları gözetmek değil, hayvanları bertaraf etmek olduğu apaçık ortadadır."

Muhabir: Deniz Açık