Türkiye'de ve dünyada yaşanan gelişmeleri Fintables yakından takip etmeye devam ediyor. Peki aralık ayının ilk haftasının bitiminde finans dünyasında nasıl gelişmeler yaşandı? Fintables derledi...
Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu (BDDK), finans sektörü için çok önemli bir belirsizliği ortadan kaldırdı. Dün alınan karara göre, bankalar ve finansal kuruluşlar 2024’te olduğu gibi 2025 yılında da enflasyon muhasebesi uygulamayacak. Enflasyon muhasebesi, yüksek enflasyon dönemlerinde şirketlerin finansal tablolarında gerçeğe uygun değerlerin yansıtılmasını sağlamak için uygulanan bir muhasebe standardı. Ancak BDDK’nın bu kararıyla bankalar, finansal kiralama, faktoring, finansman, tasarruf finansman ve varlık yönetim şirketleri, 2025 yılında da bu standarttan muaf olacak. Gözler şimdi Sigortacılık ve Özel Emeklilik Düzenleme ve Denetleme Kurumu’na (SEDDK) çevrildi. Genelde aldığı uygulamalarda BDDK’yi takip eden SEDDK’nin de açıklama yaparak belirsizliği kaldırması bekleniyor. Daha önce konu hakkında Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz ve İş Bankası Genel Müdürü Hakan Aran’ın açıklamaları olmuştu. Cumhurbaşkanı Yardımcısı Yılmaz, 24 Eylül tarihinde yaptığı açıklamada, “Bir süre sonra enflasyon muhasebesi Türkiye'nin gündeminden düşecek. Belki gelecek yıl da bunu tartışacağız ama 2026'da muhtemelen böyle bir tartışma olmayacak" diyerek bankalarda enflasyon muhasebesinin uygulanmayabileceği mesajını vermişti. İş Bankası Genel Müdürü Hakan Aran ise 21 Kasım’da yaptığı açıklamada, “Ben yüksek enflasyon varsa enflasyon muhasebesine geçilmesi taraftarıydım. Ama biliyorsunuz bankacılık sektöründe vergileri enflasyon muhasebesiz olarak ödüyoruz. Dolayısıyla enflasyon muhasebesiz olarak vergi ödemeye 2025 yılında da devam edeceğiz. O nedenle enflasyon muhasebesine geçmemizin bir anlamı yok. Yani iki iş yapmış olacağız” demişti.
Sermaye Piyasası Kurulu (SPK), dün gece yayımladığı bültende BIST-50 payları için açığa satış yasağının 2 Ocak 2025 itibarıyla kaldırılacağını duyurdu. Bu kararla, yasağın yalnızca belirli endekslerde geçerli olmaya devam edeceği açıklandı. SPK açıklamasında, “06/02/2023 tarihli karar doğrultusunda getirilen açığa satış yasağının, 02/01/2025 tarihinden itibaren BIST-50 endeksinde yer alan pay piyasalarıyla sınırlı olmak üzere kaldırılmasına karar verilmiştir. Açığa satış yasağının kaldırıldığı bu paylarda işlem yapan yatırımcıların, Seri: V, No: 65 sayılı Tebliğ’in ilgili maddeleri uyarınca, gün içinde sahip olunmadan satılan ve aynı gün kapatılan pozisyonlarda açığa satış işlemlerini doğru işaretlemelerle gerçekleştirmesi gerektiği vurgulanmıştır” ifadeleri kullanıldı.
SPK, yatırımcıların ve aracı kurumların bu değişikliğe uyum sağlaması için gerekli bilgilendirme süreçlerini başlatacağını belirtti. Açığa satış işlemlerinde yapılacak tüm işlemlerin, kurallara uygun şekilde işlenmesinin önemine dikkat çekildi. Açığa satış, yatırımcıların bir hisse senedini ödünç alarak daha düşük fiyat beklentisiyle satması ve sonrasında aynı hisseyi daha düşük fiyattan alarak kapatma stratejisini ifade ediyor. Uygulamanın serbest bırakılması, piyasalarda likiditeyi artırırken volatiliteye neden olabileceği için dikkatle izleniyor.
Savunma Trump’ın NATO müttefiklerini "yetersiz savunma harcamaları" nedeniyle sert şekilde eleştirip güvenlik garantilerini çekebileceği yönündeki açıklamaları, Avrupa’da bağımsız savunma kapasitesine yönelik acil önlemleri gündeme taşıdı. Özellikle Ukrayna savaşının ve ABD’nin küresel rolündeki belirsizliklerin etkisiyle, AB ülkeleri daha radikal finansman seçeneklerini değerlendiriyor. Avrupa Birliği, Trump’ın ABD başkanlığına dönüşüyle artan güvenlik endişeleri doğrultusunda, 500 milyarlık euroluk bir ortak savunma fonu oluşturmayı tartışıyor. Plan, savunma projeleri ve silah alımları için borçlanma piyasalarından kaynak sağlamayı hedefliyor. Financial Times’ın haberine göre söz konusu plan, AB genelini kapsamayan ve katılımcı ülkelerce desteklenen bir özel finansman aracını içeriyor. Bu model, Birleşik Krallık ve Norveç gibi AB üyesi olmayan ülkelerin de katılımına açık olacak şekilde tasarlanıyor. Hollanda, Finlandiya ve Danimarka gibi ülkeler öneriye olumlu yaklaşırken, Almanya’nın pozisyonunun yaklaşan genel seçimlere bağlı olduğu belirtiliyor. AB liderleri, kıtanın güvenlik ihtiyaçlarını karşılamak için önümüzdeki on yıl içinde en az 500 milyarlık euroluk bir kaynağa ihtiyaç duyulduğunu vurguluyor.
Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB), teminat iskonto oranlarında değişikliğe gitti. TÜFE’ye endeksli Devlet İç Borçlanma Senetleri (DİBS) ve kira sertifikalarında kullanılan iskonto oranı, %80’den %30’a düşürüldü. Bu adım, bankaların TCMB’ye teminat olarak sunduğu bu varlıkların değerlemesinde iskonto oranını önemli ölçüde azaltarak, teminat değerlerini artıracak. Bu sayede, bankaların likidite yönetiminde daha fazla hareket alanı kazanması ve piyasa koşullarına daha etkin yanıt verebilmesi hedefleniyor.
Yabancı yatırımcıların kasım ayındaki hisse senedi ve tahvil alımları, piyasadaki güven ortamının güçlendiğini gösteriyor. Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası’nın (TCMB) Haftalık Menkul Kıymet İstatistikleri verilerine göre, yurt dışında yerleşik kişiler 29 Kasım haftasında net 280 milyon dolarlık hisse senedi alımı yaptı. Bu rakam, son altı ayın en yüksek haftalık hisse alımı. Aynı hafta içinde, yabancı yatırımcılar 610,2 milyon dolarlık Devlet İç Borçlanma Senedi (DİBS) ve 16,4 milyon dolarlık Genel Yönetim Dışındaki Sektör (ÖST) varlık alımı gerçekleştirdi. Tahvil piyasasına da ilgi devam ediyor.
Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB), rezervlerini geçen hafta da artırarak yükseliş trendini sürdürdü. 29 Kasım haftası itibarıyla TCMB’nin brüt rezervleri 1,1 milyar dolar artışla 157,7 milyar dolara ulaştı. Bir önceki hafta bu rakam 156,6 milyar dolar seviyesindeydi. Net rezervlerde de dikkat çekici bir toparlanma gözlendi. Net rezervler, aynı dönemde 60,9 milyar dolardan 64,2 milyar dolara çıktı. Ayrıca swap hariç net rezervler de artış kaydetti. 29 Kasım itibarıyla swap hariç net rezervler 45,7 milyar dolara yükseldi. Bir önceki hafta bu değer 41,7 milyar dolar olarak kaydedilmişti.
Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurulu (BDDK), cep telefonu alımlarında tüketici kredisi vadelerine ilişkin önemli değişiklikler yaptı. Mevcut uygulamada olduğu gibi, sıfır veya yenilenmiş ürün niteliği taşımayan cep telefonlarına kredi kartı ile taksit yapılamayacak. Yeni düzenleme, hem sıfır hem de yenilenmiş cep telefonları için ayrı vade sınırları getiriyor. Sıfır cep telefonlarında fiyatı 20.000 TL ve altı olanlar için vade sınırı 12 ay, fiyatı 20.000 TL üzeri olanlar için vade sınırı 3 ay olarak belirlendi. Yenilenmiş cep telefonlarında ise fiyatı 25.000 TL ve altı olanlar için vade sınırı 12 ay, fiyatı 25.000 TL üzeri olanlar için vade sınırı 3 ay olarak belirlendi. Sermaye Piyasası Kurulu (SPK) bülteninde 26 Eylül’den bu yana ilk kez halka arz onayı görüyoruz. SPK, haftalık bülteninde Çağdaş Cam Sanayi ve Sümer Varlık Yönetimi şirketlerinin halka arzlarına onay verdi. Çağdaş Cam halka arz büyüklüğü 840 milyon TL, Sümer Varlık halka arz büyüklüğü ise 616 milyon TL olacak. Çağdaş Cam Sanayi’nde 20 TL’den 42 milyon, Sümer Varlık Yönetimi’nde 22 TL’den 28 milyon lotun satışı gerçekleşecek.
Suudi Arabistan liderliğindeki OPEC ülkeleri ve Rusya önderliğindeki OPEC dışı petrol üreticileri, üretim seviyelerini dengelemek ve fiyat istikrarını sağlamak amacıyla üretim kesintilerinin süresini uzatırken, kademeli üretim artışları için yol haritası çizdi. 2025-2026 yıllarında OPEC üyeleri toplamda günlük 39 milyon 725 bin varil üretim yapacak. Grubun mevcut günlük 2 milyon varillik üretim kesintisi, 31 Aralık 2026’ya kadar devam edecek. Grubun mevcut kesintileri, küresel petrol talebinin yaklaşık %5,7’sine denk geliyor. Bu kesintilerle birlikte piyasalarda arzın sıkılaştırılması, fiyatların dengelenmesi ve üretici ülkeler için gelir istikrarının sağlanması hedefleniyor.
ABD'nin en büyük ikinci petrol üreticisi Chevron, 2025 için sermaye harcamalarını pandemi sonrası ilk kez düşüreceğini açıkladı. Bu karar, Donald Trump'ın "Drill, Baby, Drill" sloganıyla enerji üretimini artırma taahhüdüyle göreve başlamasıyla aynı zamana denk geliyor. Chevron, 2025 için sermaye harcamalarını 14.5-15.5 milyar dolar arasında planladığını belirtti. Bu, 2024'teki 15.5-16.5 milyar dolarlık bütçeye kıyasla bir düşüşe işaret ediyor. Bu, Chevron’un 2021'den bu yana ilk kez harcamalarını düşürdüğünü gösteriyor. 2021'de pandemi kaynaklı enerji talebi çöküşü nedeniyle sektör genelinde benzer bütçe kesintileri yaşanmıştı.
Kaynak: Fintables