İZMİR (AA) - Türkiye Rüzgar Enerjisi Birliği (TÜREB) Başkanı Ebru Arıcı, yalnızca bir ay önce rüzgar enerjisi sektörü olarak 10 bin megavat kurulu gücü geride bıraktıklarını belirterek, "Ancak ülkemizin gerçek rüzgar enerjisi potansiyelinin 100 bin megavatın üstünde olduğu gerçeği, bize buraya odaklanıp kalmamamız gerektiğini hatırlattı. Şu anda elimizdeki veriler, 2023 itibarıyla 17 bin megavatın üstünde proje kapasitemiz olduğunu gösteriyor." dedi.
Arıcı, bu yıl çevrim içi olarak düzenlenen 6. İzmir Rüzgar Sempozyumu'nda, yaklaşık 10 yıl öncesine kadar Türk sanayisinin büyüme yarışında bayrağı taşıyan sektörün otomotiv olduğunu ve yüksek katma değerinin yanında yarattığı istihdam ve global ticaretten aldığı payla otomotivin aynı zamanda Türkiye'de toplam Ar-Ge harcamasının yüzde 15’inin yapıldığı sektör konumunda bulunduğunu söyledi.
Bugün rüzgar enerjisi sektörünün de o günün otomotiv sektörünün niteliklerini taşıdığını kaydeden Arıcı, "Son derece hızla gelişen, güçlü ve her daim güvenilir sanayisi ile ülkemizin ihtiyacını karşılamanın yanı sıra dünya devlerine en üst kalitede tedarik sağlayabilen, katma değer ve istihdam yaratan, ayrıca Ar-Ge konusunda yine sektörün global liderlerinin sayılı merkezlerinden biri haline gelen bir sektör." dedi.
Arıcı, Türkiye'de halen 270 rüzgar santralinin aktif elektrik ürettiğine ve toplam 3 bin 868 türbinin rüzgarı durmaksızın enerjiye çevirdiğine işaret ederek, "2021’in ilk yarısında elektrik üretiminin yüzde 9,22’si rüzgardan elde edildi. Kapasite faktörümüz ise yüzde 34’ler seviyesinde. Bu oran AB ülkelerinde yüzde 25 civarında. Halihazırda rüzgar sektöründe sanayi, inşaat, işletme ve bakım-onarım alanlarında 20 binden fazla çalışan istihdam ediliyor. Yalnızca bir ay önce rüzgar enerjisi sektörü olarak 10 bin megavat kurulu gücü geride bıraktık. Bu gerçek bir kilometre taşı ve ülkemiz adına böyle bir başarıya imza atmaktan bütün bir sektör olarak mutluyuz. Ancak ülkemizin gerçek rüzgar enerjisi potansiyelinin 100 bin megavatın üstünde olduğu gerçeği, bize buraya odaklanıp kalmamamız gerektiğini hatırlattı. Şu anda elimizdeki veriler, 2023 itibarıyla 17 bin megavatın üstünde proje kapasitemiz olduğunu gösteriyor." diye konuştu.
TÜREB olarak hazırladıkları envanter çalışmasının sonuçlarına da değinen Arıcı, şunları kaydetti:
"Bu çalışma kapsamında 77 firmayı listeledik, bunların 52’sinin 2020 yılı verilerini topladık. Bu envanter çalışması bizlere başarılı bir sanayimiz olduğunun resmini net bir şekilde çizdi. Ülkemizde kanat, kule, gibi ana parçalara ek olarak jeneratör, kule iç aksamları, bağlantı ekipmanları, taşıma aparatları, rotor, stator, dişli grubu, bobin, kompozit, elyaf komponentler ile çelik ve metal üretimi yapıyoruz. Rüzgar endüstrisi 15 farklı şehirde konumlanıyor. Bu şehirler; Adana, Ankara, Balıkesir, Bursa, Gaziantep, İstanbul, İzmir, Karabük, Kocaeli, Manisa, Mersin, Tekirdağ, Uşak, Yalova ve Zonguldak. Yoğunluk Marmara ve Ege’de olmakla birlikte İç Anadolu, Batı Karadeniz ve Güney’de de yapılanmalar mevcut. Envanter kapsamında ihracat yapan firmalar 6 kıtada 45 ülkeye ekipman ihraç ediyor ve cirolarının yaklaşık yüzde 70-75’ini ihracat oluşturuyor. Ciro bilgisi temin edilen 24 firma baz alındığında sanayinin cirosunun 720 milyon avro seviyesinde olduğunu gördük."
- "Bugün 10 bin megavatı geçmiş ve 250'den fazla santrale sahip bir ülke konumuna ulaştık"
Enerji Sanayicileri ve İş Adamları Derneği (ENSİA) Başkanı Alper Kalaycı da ilk sempozyumlarını 20 sene önce düzenlediklerini, 2001 nisan ayında Türkiye'de sadece 3 rüzgar enerjisi santrali ve sadece 18,9 megavatlık bir kurulu güç olduğunu söyledi.
Bugün 10 bin megavatı geçmiş ve 250'den fazla santrale sahip bir ülke konumuna ulaşıldığını vurgulayan Kalaycı, "Şu anda İzmir, Türkiye'nin kurulu gücünün yüzde 20'sine ev sahipliği yapan lider konumda olan bir şehir. O nedenle İzmir rüzgarın başkenti tanımını rahatlıkla dile getirebiliyoruz. 20 yıl önce kanat üretimiyle başlayan İzmir'deki sanayimiz bugün kanat, kule, jeneratör, dişli ve döküm parçalar gibi birçok aksamın üretildiği bir merkez konumuna geldi. O yüzden rüzgarın başkentinde bu sempozyumu yapmak bizim için ayrıca gurur verici." ifadelerini kullandı.
TMMOB Makina Mühendisleri Odası Yönetim Kurulu Başkanı Yunus Yener ise rüzgar ve güneşten daha fazla yararlanılması gerektiğine işaret ederek, rüzgarda kurulu gücün potansiyelin yalnızca beşte birine denk geldiğini söyledi.
Türkiye'nin karasal rüzgar enerjisi potansiyelinin planlı ve hızlı bir şekilde hayata geçirilmesi gerektiğini belirten Yener, "Yeni RES'lerin şebekelere bağlantısına imkan verecek planlama ve gerekli yatırımlar yapılmalıdır." değerlendirmesinde bulundu.
Anadolu Ajansı ve İHA tarafından yayınlanan yurt haberleri Mynet.com editörlerinin hiçbir müdahalesi olmadan, sözkonusu ajansların yayınladığı şekliyle mynet sayfalarında yer almaktadır. Yazım hatası, hatalı bilgi ve örtülü reklam yer alan haberlerin hukuki muhatabı, haberi servis eden ajanslardır. Haberle ilgili şikayetleriniz için bize ulaşabilirsiniz