Hatay’ın Altınözü ilçesinde 82 yaşındaki Fatma Köleoğlu ile eşi 84 yaşındaki Niyazi Köleoğlu, 60 yıldır hasır örüp geçimlerini sağlıyor.
Altınkaya Mahallesi’nde eşi Fatma Köleoğlu ile hasır örücülüğünü ilerlemiş yaşına rağmen sürdüren Niyazi Köleoğlu, bir yandan da sanatını gelecek kuşaklara aktarmak için çaba veriyor.
Atölyeye çevirdikleri evlerinin bir odasında çalışan çift, hasat zamanı tarlalardan topladıkları buğday saplarını, atölyelerine getirip kök boyalarının yardımıyla renklendiriyor. Renklendirip kuruttukları buğday saplarına el emeği ve göz nuru döken çift, ürettikleri sepetleri, kadın çantalarını ve süs eşyalarını düzenledikleri sergilerde satıyor.
Sap işlemeciliğine 1959’da başladığını belirten Niyazi Köleoğlu, “60 yıldır bu mesleği yapıyorum. Buğday saplarından çeşitli ürünler yapıp satıyorum. Para kazanıyoruz kendimizi geçindiriyoruz. 1935 doğumluyum bu köyde doğdum burada ilkokulu okudum. Zamanında buralarda okul yoktu. Defter, kalem, bunlar bizim elimize hiç geçmedi. Bugün insanlar bilgisayar ile okuyor onu da beğenmiyor. Ben okul okumadım ancak bu işten dolayı tahsilli insanlarla aynı ortamda bulundum. Eğer bu işi yapmasaydım bir ağacın altında oturup güneşleniyor olurdum” dedi
Buğday sapı sayesinde Türkiye’nin dört tarafını gezdiklerini belirten Köleoğlu, şöyle devam etti:
"Bu zanaat sayesinde bizim köyümüzde hiçbir şeyimiz yoktu, şimdi her şeyimiz var çok şükür. Yalnız Hatay’da değil Türkiye’de bu işi yapan tek ben kaldım. Öğrenen de yok, benimle beraber bu iş bitecek gibi duruyor. Hatay’da 250 tane öğrencim var ama bir türlü yapamadılar, çok zor diyorlar yapamıyorlar. Ama bana göre çok kolay, sapları elime alınca hasta isem iyileşiyorum. Bu mesleğe başlamadan önce ekmeğe muhtaç haldeydik çok şükür şu an oldukça iyi durumdayız. Yaşadığımız köyün sayılı insanları arasında yer aldık bu meslek sayesinde. Mesleği öğrenmek isteyenler gelsinler, öğretmenin yanında geri kalan tüm masraflarını ben ödeyeceğim ve yaptıkları işlemeleri öğrencilere vereceğim. Yeter ki bu meslek devam etsin.”
Dünyanın birçok ülkesine fuarlara katıldıklarını ifade eden Köleoğlu, Avustralya, Almanya, Fransa, Güney Kore’ye de gönderdikleri ürünlerin temiz kullandıktan sonra 50 sene dayanabildiğini kaydetti.