Medicana International İstanbul Hastanesi Mikrobiyoloji ve İnfeksiyon Hastalıkları Uzmanı Dr. Öğr. Üyesi Cengiz Uzun, 65 yaş ve üzeri kişilerin koronavirüs (kovid-19) salgınından nasıl korunmaları gerektiği konusunda bilgi verdi. Koronavirüs, SARS ve MERS virüsüyle aynı grupta yer aldığını kaydeden Dr. Öğr. Üyesi Uzun, "Şu an dünyada ve ülkemizde yayılım gösteren yeni koronavirüs ise kovid-19 (coronavirus disease 2019) olarak adlandırılır. Koronavirüs, SARS kadar ölümcül olmasa da SARS’tan çok daha hızlı bulaşma özelliğine sahiptir. Farklı bir deyişle SARS’ta ölüm oranı yüzde 11, MERS’te yüzde 35 ila yüzde 50 civarındayken koronavirüste bu oran yüzde 2 ila yüzde 3,3 dolayındadır. Bulaşma oranı farklı yaş ve cinsiyetlerde farklılık göstermese de hastalığın ölümcül etkisi, yaşlı ve kronik hastalığı olan bireylerde çok daha yüksek seviyededir. Farklı bir deyişle, elde edilen sınırlı bilgiler ışığında koronavirüse bağlı olarak 30-39 yaş aralığındaki ölüm oranı yüzde 0.2, 40-49 yaş aralığında yüzde 0.4 iken 60 ila 69 yaş aralığında bu oran yüzde 3.6’ya yükselmektedir. Aynı şekilde 70-79 yaş aralığında yüzde 8, 80 yaş ve üzeri kişilerde ise ölüm oranı yüzde 14.8’dir. Bu yüzden koronavirüs salgınında 65 yaş üstü kişilerin kendilerini toplumdan daha iyi izole etmeleri ve kişisel hijyene daha fazla dikkat etmeleri gerekir." dedi.
İlk kez 2019 yılının sonunda Çin’in Hubei eyaletinde yer alan Vuhan şehrinde görülen pnömoni vakalarının, yeni tip koronavirüsten kaynaklandığı 7 Ocak 2020 tarihinde belirlendiği bilgisini veren Dr. Öğr. Üyesi Uzun, "Başlangıçta hayvanlardan insana geçtiği düşünülen yeni tip koronavirüsün, insandan insana geçtiği kısa zamanda anlaşıldı. Dünya çapında hızla yayılan ve Dünya Sağlık Örgütü tarafından pandemi ilan edilmesine neden olan koronavirüs, dispne (nefes darlığı) gibi solunum problemleri başta olmak üzere, ateş, kuru öksürük ve hâlsizlikle karakterizedir. Göğüste basınç hissi, geçmeyen ağrı, mavimsi yüz ve dudak görünümü gibi belirtiler de görülebilir. Yeni tip koronavirüsün şiddetli vakalarında pnömoniye, akut gelişen solunum yolu enfeksiyonlarına ve böbrek yetmezliğine yol açarak kişinin hayatını tehdit edebilir. 65 yaş üzerinde bulunan üst orta yaş ve yaşlı hastalarda hastalığın seyri, gençlere oranla daha şiddetli görülmektedir. Bu yüzden 65 yaş ve üzeri kişilerin, otoritelerin uyarılarını dikkatle dinlemesi ve uygulaması son derece önemlidir." şeklinde konuştu.
Çin Hastalık Kontrol Merkezi (CCDC) tarafından yapılan araştırmaya göre koronavirüsün neden olduğu hastalığın 65 yaş üzeri kişilerde daha etkili olduğu görüldüğünün altını çizen Dr. Öğr. Üyesi Cengiz Uzun, özellikle yaşlılarda ve hipertansiyon, diyabet, kalp damar hastalıkları, kronik solunum yolu hastalıkları, kanser gibi hastalıklara sahip kişilerde koronavirüsün çok daha kötü seyrettiğini vurguladı.
Bu bilgiler ışığında 65 yaş üzeri kişilerin hastalıktan korunmak için bir dizi önlem alması gerektiğini belirten Dr. Öğr. Üyesi Cengiz Uzun, "Torun sahibi olan kişilerin bu süreçte onlarla temas kurmaması, hastalığın kendilerine bulaşmaması için son derece önemlidir. Bu kişilerin gerekli olmadıkça dışarıya çıkmamaları, toplu taşıma araçlarını kullanmamaları, kalabalık alanlara gitmemeleri, misafir kabul etmemeleri gerekir. 65 yaş ve üzeri kişilerde daha yüksek oranda hayati risk oluşturan kovid-19’dan korunmak için bu kişilerin ellerini en az 20 saniye süreyle sabunla yıkamaları, zorunlu hâllerde dışarı çıkarken yanlarına dezenfektan almaları, para ile temas sonrasında ellerini mutlaka yıkamaları büyük önem taşır. Ayrıca tokalaşmak ve sarılmak gibi sıkça yapılan eylemlerden bu süre boyunca uzak durulmalıdır. 65 yaş ve üzeri kişilerin, diğer insanlarla olan mesafelerinin 1,5 metreden az olmaması gereklidir. Bu süreçte 65 yaş ve üzerindeki kişilerin hijyen kurallarına sıkı bir şekilde uymaları, sağlıklı beslenmeleri, bol sıvı tüketmeleri ve yaşadıkları ortamı sık sık havalandırmaları gereklidir." (İHA)