Kültür ve Turizm Bakanlığı Konya Türk Tasavvuf Müziği Topluluğu Müdürü Ömer Faruk Belviranlı, AA muhabirine yaptığı açıklamada, 1991 yılında kurulan topluluklarının tasavvuf müziği ve sema alanında ihtisaslaşmış tek devlet topluluğu olduğunu söyledi.
Türk Tasavvuf Müziğini, semayı aslına ve geleneğe uygun olarak tanıtmak için yurt içi ve yurt dışında programlar icra ettiklerini anlatan Belviranlı, ''Topluluğumuz, Kültür ve Turizm Bakanlığı bünyesinde yaklaşık 22 yıldır faaliyetlerine devam etmektedir. Bugüne kadar bir çok ülkeye gittik. Yurt dışına tamamen tanıtım amaçlı gidiyoruz. Kültürümüzün tanıtımı açısından çok önemli bir misyonu yerine getirdiğimize inanıyoruz'' dedi.
Dünyada 4 kıtada hemen hemen gitmedikleri ülke kalmadığını belirten Belviranlı, yüzde 100 doluluk oranına ulaşan salonlarda sema gösterisini sunduklarını vurguladı.
Mevlana'nın çağlar öncesinden ışığını dünyaya yayan büyük bir Allah dostu ve düşünür olduğunu bildiren Belviranlı, şunları kaydetti:
''Hazreti Mevlana'nın evrensel hoşgörü mesajı bizim için çok önemlidir. Hazreti Melvana; 'Gel, ne olursan ol, yine gel' derken insanları hoşgörüye, muhabbete, sevgiye, insanları sevmeye, birlikte barış içinde yaşamaya davet etmektedir. Farklılıkları zenginleştirme adına Hazreti Mevlana'nın bu hoşgörü temsilini yurt dışında başarabilmek bizi çok büyük mutluluğa sevk etmektedir.''
Bu yıl topluluk olarak ikinci kez Japonya'ya giderek, orada sema programları icra ettiklerini aktaran Belviranlı, şöyle devam etti:
''Kültür ve Turizm Bakanlığı Güzel Sanatlar Genel Müdürlüğü Konya Türk Tasavvuf Müziği Topluluğu olarak 20 kişilik bir grupla Tokyo Yunus Emre Türk Kültür Merkezi'nin davetlisi olarak Japonya'da 24-28 Mart'ta iki program gerçekleştirdik. İlkini 26 Mart'ta Tokyo'da, ikincisini ise 27 Mart'ta, geçen yıl büyük bir depremin ardından Tsunami'ye maruz kalan ve 20 bin kişinin hayatını kaybettiği Sendai şehrinde yaptık. Bu programlar, oradaki halka moral vermek, manevi güçlerini yükseltmek amacını taşıyordu. Tamamını Japon halkının doldurduğu salonlarda programımızda yarım saatlik bir tasavvuf müziği konseri, ardından da bir saatlik sema icra ettik.''
**DEPREME RAĞMEN**
Sendai'de, saat 18.30'da başladıkları program esnasında saat 19.15'de 6.9 şiddetinde depremin meydana geldiğini hatırlatan Ömer Faruk Belviranlı, konuşmasını şöyle sürdürdü:
''Sendai'deki programımız sırasında deprem oldu. İlahi takdir olduğu için programı kesmedik, o şekilde devam ettik. Depreme rağmen semazenlerimizin dönmeye devam etmesi Japonları duygulandırdı. Programa devam ettiğimizi gören Japon halkı da salonu terk etmedi. Salonda bin 200 davetli vardı. Japonların, 'semazenler dönmeye devam ederek bizim için dua ettiler, kendilerine müteşekkiriz, çok duygulandık' diye duygularını ifade etmeleri çok anlamlı. Japonlar, bu davranışımızdan dolayı bize takdirlerini ve teşekkürlerini sundular. Kendilerinin depremle yaşamaya alıştıklarını fakat bizim bu şekilde tepki vermeden programa devam etmemizin onlar tarafından çok müspet manada algılandığını gördük. Programımız üst seviyedeki katılımla izlendi.''
Semanın Japonya'da bu kadar büyük ilgi görmesi ve hayranlıkla izlenmesinin, Mevlana'nın hoşgörüsü ve insan sevgisini içeren mesajlarından kaynaklandığını düşündüklerini bildiren Belviranlı, ''Mevlana anma törenlerine ve Şeb-i Arus programlarına Japon turistlerin ilgisinin ve katılımının büyük olduğu biliniyor. Mevlana'ya bu kadar yoğun ilginin bulunduğu Japonya'da sema programlarını başarıyla gerçekleştirdiğimiz için çok gururluyuz'' dedi.
Belviranlı, program sonunda katılımcıların, Hazreti Mevlana ve tasavvuf müziği ile ilgili sorularını yanıtladıklarını kaydetti.