7 Aralık Üniversitesi Öğretim Üyelerince Suriyeliler İçin Yardım Kampanyası Başlatıldı

7 Aralık Üniversitesi Muallim Rıfat Bilge Eğitim Fakültesi öğretim üyeleri, Kilis’te yaşayan Suriyelilerin ihtiyaçlarını karşılamak...

7 Aralık Üniversitesi Muallim Rıfat Bilge Eğitim Fakültesi öğretim üyeleri, Kilis’te yaşayan Suriyelilerin ihtiyaçlarını karşılamak için bir yardım kampanyası düzenledi.

Kampanya çerçevesinde çeşitli belediyelerden yapılan yardımlar, öğretim üyelerinin refakatinde üniversite öğrencileri tarafından ihtiyaç sahiplerine dağıtıldı.

Muallim Rıfat Bilge Eğitim Fakültesi öğretim üyeleri adına yapılan açıklamada, kampanyaya destek veren herkese teşekkür ettikleri belirtilerek, şu ifadelere yer verildi:

Reklam
Reklam

"Yine bir Muharrem ayı ve yine insanlık büyük bir sınavdan geçiyor. Dünya yanı başımızda öldürülen insanların sayılarına skor tabelası okur gibi bakarken, onların yetim çocuklarına Hz. Zeynep gibi sahip çıkanların olduğunu görmek gurur verici. Atası Yezid gibi Şam'dan Halep'e Humus'tan Hama'ya her yeri yakıp yıkan, Müslüman kanı döküp insanları vatanlarından, yuvalarından eden Esed rejimine inat Peygamberin ehli beyti gibi, ‘emanetim’ dediği ümmetine şu kutsal Muharrem ayında sahip çıkan yüreklerin olması ne kadar da sevindirici... Hükmedenlerin değil hizmet edenlerin efendimiz olduğunu haykıran bir değerler manzumesini hala yaşatıyor olmak ve buna şahit olmak ne güzel bir duygu. Suriyeli mülteciler için Kilis'e gönderdiğiniz yardımlar, Hz.İsa'nın nefesi gibi değerli ve dirilticiydi. Buraya ulaşan sadece yardımınız da değildi, Bursa'nın, bu ülkenin inceliği ve gönül güzelliğiydi. Aldığımız eşyaydı belki ama esas mirasımız olan ensar ile muhacirin kardeşliğiydi gelen. Sizler sadece yardım göndermediniz, üşüyen çocukların ısıtmak için hohladığı, küçücük ellerine kocaman bir umudu ve güveni sığdırdınız. Yardımlarınız merakla açılması beklenen hediye paketi gibi, elleri dolu, akşamüstü gelen baba gibi karşılandı ürkekçe açılan kapı önlerinde. Eteklerine yapışmış çocukların bakışları arasında kederli annelerine yardımı uzatırken güneşi vermiş gibi sevinmeleri, nasıl anlatılır bilemiyoruz. Ama kapısına gittiğimiz her ailenin, çaresiz annelerin ve dedelerin hayır dualarında ağırlandığınızı, kalplerine melekler gibi kanatlandığınızı bilmenizi istiyoruz. Hayatında hiç dilenmemiş birinin şerefini ayakta tutmanın kendi onurumuza sahip çıkmak olduğunu atalarımızdan öğrendik. Yine korunsun diye alnımıza kazılmış Müslüman namusunu korumayı onlardan öğrendik. Çünkü o onur ve namus, derilerinin, kökenlerinin, dillerinin ve hatta dinlerinin ötesinde sadece ve sadece 'insanoğluna' yani hepimize aittir. Bu yüzden ne zaman ki yalın ayak kaderler sığınır bu ülkeye, atalarımız gibi ocak olur pişer, toprak olur doyurur içimizden birileri. Yaralı göçmenler düşmeye görsün, birileri ite kaka sürerken, içimizden birileri el olur sarar yine, merhem olup sürülür yaralarına. Bilir ki ne sahip oldukları kendisinin, ne aldığı, ne de veren kendisi... Sadece emanetin namusunu korur eli ve kalpten kalbe köprü, candan cana nefes olur varlığı, vefası... Omuzlarında taşınır rahmet ve sabrı büyütür yetimlerin ümidini. Öksüzlerin geleceği tutunur sırtına ve küçük ellerinden tuttukça aziz, Hakk’a borç verdikçe mamur olur. Öyleyse değerli yardımseverler, güzel şehriniz ve sizler her zamankinden daha güzel ve daha azizsiniz inanın. Yardımlarınızın o gönül evinin kapılarını rızayla açıp şükürle aralandığını bilmenizi istiyoruz. Hiç kimse 'O' istemeden veremez. Sebeplerin sebebine inananlar 'O' şefkat eline sebeplenir sadece. Şefkat eline şahit olup paylaştıkça da gözlerden kirin, pasın silindiğini ve usul usul günahların döküldüğünü biliriz. Yardımlarınızı iletirken bu bilinçle hem bizler hem de öğrencilerimiz çocuklar gibi şen olduk. Ayrıca, bu davranışınızla öğrencilerimize, paylaşılamayan şeylerin sahibi olunamayacağını bir kez daha anlatmış oldunuz. Yardımlarınız sadece maddi olarak değil manevi olarak da değerli ve bizler için öğretici bir katkı sağladı. Her şeye ihtiyacı olmasına karşın bazı ailelerin 'başka ihtiyacınız var mı' sorumuza verdikleri 'elhamdülillah' cevabı kadar hiçbir söz içten ve öğretici olamazdı. Nihayetinde Allah, bir ayetinde ‘sizden kim bana borç vermek ister’ diye soruyor ya, bizler size şahit olduk değerli yardımseverler, Allah'a borç verdiğinize şahidiz. Eşyaları teslim alırken, mültecilere gönderdiğiniz ama içlerinde sayamadığımız şeyler de vardı; merhametiniz, vefanız ve cömertliğiniz unutulacak gibi değil. Bir gün Müslüman kanıyla dönen bu çark elbet kırılacak ve bu insanlar vatanlarına döneceklerdir. Ama 15-20 kişinin, iki üç ailenin birlikte kaldığı bu soğuk hane sakinleri yüreğinizden gelen bu sıcaklıkla ısındıklarını hiçbir zaman unutmayacaklardır."

Reklam
Reklam

Anadolu Ajansı ve İHA tarafından yayınlanan yurt haberleri Mynet.com editörlerinin hiçbir müdahalesi olmadan, sözkonusu ajansların yayınladığı şekliyle mynet sayfalarında yer almaktadır. Yazım hatası, hatalı bilgi ve örtülü reklam yer alan haberlerin hukuki muhatabı, haberi servis eden ajanslardır. Haberle ilgili şikayetleriniz için bize ulaşabilirsiniz

Anahtar Kelimeler: