Kocaeli’de futbol tarihinde ender görülebilecek bir olay yaşandı. 24 yaşındaki futbolcu Aydın Pir, kaleciliği bırakıp forvet oyuncusu oldu. Bölgesel Amatör Lig maçında Başiskele Doğantepespor’un kalesini korurken, Edirnespor’dan 7 gol yiyen Pir, kaleciliğe küstü. Bir yandan da sağlık çalışanı olarak mesleğini icra eden Pir, araya pandeminin de girmesiyle futbola ara verdi. Halı sahalarda forvet oynayıp çok şanslı bir oyuncu olduğunu düşünen Pir, gol attıkça futbola dönmek istediğini fark etti. Bir arkadaşının yönlendirmesiyle 1. Amatör Küme takımı İzmit Yenimahallespor’un antrenmanlarına çıktı. İlk antrenmanda asıl mevkisinin kaleci olduğunu söylemedi. Kulüp Başkanı Doğan Bucak ile yaptıkları anlaşma gereği İzmit Yenimahallespor’a forvet olarak transfer oldu fakat sorun olması halinde kaleye geçeceğine de söz verdi.
Pir, yeni takımı İzmit Yenimahallespor ile önce hazırlık maçlarında gollerle buluştu. Ligin başlamasıyla ilk maçta kendisini ilk 11’de forvette gördü fakat golle buluşamadı. Ligin iki, üç ve dördüncü hafta maçlarında ise oyuna hep sonradan girdi ve sonradan oyuna dahil olduğu her maçta golleriyle takımına galibiyetleri getirdi. Forvet olarak henüz 4 resmi maça çıkan Aydın Pir, attığı 3 gol ile takımına hayat verdi. Genç oyuncuya takım arkadaşları tarafından "Nöbetçi Golcü Semih Şentürk" lakabı konuldu.
Futbola başlangıç hikayesini anlatan Aydın Pir, "Futbola 2012 yılında başladım. Mahallede oynarken hocalarımız tarafından bir şekilde yönlendirildim. Kaleci olarak başladım. En alttan öğrenmeye başlayınca bende yetenek olduğunu söylediler. O süreçte ben sağlık meslek lisesinde okudum. Ailem her zaman, ‘Elinde bir altın bileziğin olsun. Sporu her zaman yaparsın. Sakatlandığında arkanda duracak insanlardan ziyade sen kendi ayaklarının üzerinde dur’ derdi. Bir süre sonra amatör olarak devam edip altyapılarda oynamaya başladım. Kocaeli Birlikspor’a girdim, takımımız 2. Lig’deydi. Altyapısında oynuyordum. Staj sıkıntısından dolayı tekrar amatöre geri döndüm. Bu sefer A takım seviyesinde başladım. Üst üste takımlarımız şampiyon oldu. Hem okulu idare edip hem futbol oynuyordum” dedi.
Başiskele Doğantepespor’da oynadığı dönemde Edirne ile oynadıkları maçta 7 gol yediğini ve çöküşe geçtiğini anlatan Pir, “Belki bir işi yaparken yanında her zaman futbolu da götürürüm diye düşündüm. Şans da yanımda oldu. Üniversitenin okul takımında da şampiyon olmuştuk. Bir süre sonra kendimi Bölgesel Amatör Lig’de buldum. BAL’da başladığım sezon, pandemiden dolayı yarım kalan sezondu. Sezona kötü başlamıştım, forma sıkıntısı da yaşıyordum. Sonrasında bir Edirne faciası oldu. Bir süre arkadaşlar bana ‘Edirne fatihi’ dediler. Yalnızca 1 tane hatalı gol yediğimi düşünüyorum. Top önümde sekti ve ıska geçtim, gol oldu. Meşhur maçtan sonra kaleci olarak tamamen çöküşe geçtim. Verdiğim emeğin karşılığını göremediğimi düşündüm. Yine de pes etmedim. Devam etmek istiyordum fakat araya pandemi girdi. Pandemide elimdeki mesleği, sağlıkçılığı yapmam gerektiğinin farkına vardım. O sıra çok fazla sağlıkçıya ihtiyaç vardı ve ben de mesleğimi yaptım” diye konuştu.
Yeni takımı İzmit Yenimahallespor’un ilk antrenmanına çıktığında kaleci olduğunu söylemediğini belirten Pir, "Sağlık çalışanı olarak çalışınca bir yandan BAL’da oynamaya devam ediyordum ama nöbetlerdeki uykusuzluktan dolayı antrenman yapmak çok zor oluyordu. Sonrasında ikisinin bir arada olamayacağının farkına vardım. Esas mesleğime devam ettim. Devlet memuru olmak istedim ve sınava hazırlandım. O ara futbol oynamak istemedim. Bir süre sonra sınav bitti ve yine futbol oynamaya karar verdim. Çünkü futbol oynamadan yapamıyorum. Sürekli izliyorum, takip ediyorum. Futbol oynamaya hevesim var. Arkadaşlarımla halı saha yaparken de hep forvette oynuyordum. En sonunda dedim ki, ‘Ben kalecilik yapıyorum ama forvette de çok şanslıyım’. Çalım atma yeteneğim yoktur ama ciddi anlamda ‘Golü kokluyor’ denilen tarzdayım. Bir pozisyona giriyorum ve o golü atıyorum. Bireysel antrenmanlar yaptım. Sonrasında İzmit Yenimahallespor’dan bir arkadaşım ‘Gel bizim antrenmanlara çık’ dedi. Bir antrenmana çıktım ama kaleci olduğumu söylemedim. BAL’dan kaleci olarak geldiğim için direkt beni kaleye koyarlar diye düşündüm. Sağ olsun başkanımız çok anlayışlı bir insan. Sonrasında hazırlık maçlarında bir baktım ilk 11’deyim. Santrfor olarak yazıldığımı gördüm. Girdiğim pozisyonları golle sonuçlandırdım, güzel bir hazırlık maçı dönemi oldu” şeklinde konuştu.
Forvet olarak sonradan oyuna girdiği tüm maçlarda gol atan genç oyuncu, “Sezon başladığında oynayıp oynamayacağıma dair soru işaretleri vardı kafamda. Başkanımız, ‘Kritik maçlar, önemli maçlar olursa bizim için kaleye geçer misin?’ dedi. Ben de önemli olanın takımın kazanmasını söyledim ama önceliğimin ne olursa olsun forvet oynamak olduğunu söyledim. Ligin iki, üç ve dördüncü haftalarında sonradan oyuna girdim. Her girdiğimde gol attım. Bir tanesini 90+7’de attım. Bir tanesinde dakika 80’de 0-0’ken oyuna girdim. Bir attım, bir de attırdım ve 2-0 yendik. ‘Bu çocuk yapabiliyor’ dediler. Arkasından da Semih Şentürk lakabı geldi. Bir arkadaşımız Semih Şentürk fotoğrafı gösterip, ‘Bu sen değil misin?’ dedi” ifadelerini kullandı.
Kaleci olmakla forvet olmak arasındaki bazı farkları kıyaslayan Pir, “Kaleciliğin çok zor olduğunu ve psikolojisinin çok iyi olması gerektiğini düşünüyorum. Forvetin de çok şanslı olması gerektiğine inanıyorum. Forvetteyken top size gelsin, kaybedin hiçbir şey olmaz bir tane gol attıktan sonra, hele bir de maç kazanılmışsa konuşulan isim oluyorsunuz. Forvet oynarken yorulmadığımı fark ettim. Kondisyondan dolayı değil de açlıktan, istekten dolayı yorulmuyorum. Stoperler, ‘Artık yeter, gelme’ diyorlar. Sahaya girdiğimde her şey duruyor sadece topu görüyorum” dedi.
Pir, ‘Herhangi bir rakiplerine 7 gol atarlarsa maçtan sonra 7 gol yiyen kaleciye ne dersin?’ sorusunu ise "Herhalde ‘Hiç takma’ derim. Hatta 7 tane atmayız herhalde. O an öyle bir psikolojideyken bir şey desen çok büyük bir tepki yersin. Hiç konuşmamak daha iyi olur” şeklinde yanıtladı.
45 yıldır İzmit Yenimahallespor Kulüp Başkanlığını üstlenen Doğan Bucak, “Aydın’ın kaleci olduğunu daha önceki takımlarından biliyordum ama o buraya geldiğinde ‘Ben futbol oynamak istiyorum’ dedi. Biz de onu sezon başında santrfor mevkisine koyduk. 3 maçta 3 tane golü vardı ama talihsiz bir sakatlık geçirdi. Ben de kendisine söz verdim, ‘Seni futbolcu olarak alıyorum’ dedim. O da ‘Başkanım emriniz olur, sıkıntı yaşadığımızda kaleye de geçerim’ dedi. Aydın kardeşimle böyle bir anlaşmamız var” dedi.