7 hayati reçete

Yaşasın Hayat uzmanları bugün için size farklı alanlarda kısa ama faydalı bilgilerden oluşan bir yazı hazırladı.

Yaşasın Hayat uzmanları bugün için size farklı alanlarda kısa ama faydalı bilgilerden oluşan bir yazı hazırladı. İçinde likopenden tarçına, demirden D vitaminine pek çok alanda faydalı bilgiler bulabileceğiniz bu yazıyı zevkle okuyacağınızı umut ediyorum.

Osman MÜFTÜOĞLU/Hürriyet


KIRMIZI MUCİZE İŞE YARIYOR

Domates müthiş bir likopen kaynağı. Likopen ise olağanüstü güçlü bir antioksidan, etkili bir kanser önleyici. Likopenden daha çok faydalanmanın yolu ise daha sık ve bol domates yemek ama bu arada domatesten zararlı zirai ilaçları almamanın yolu da her bir domatesi mümkün olduğunca iyice yıkamadan sofraya koymamak.

Reklam
Reklam

Aklınızda olsun pişmiş domatesteki likopen daha hızlı emiliyor, domatese azıcık zeytinyağı eklerseniz emilen likopen miktarı artıyor. Likopenin en zengin olduğu domates ürünleri ise domates çorbası ve ketçap.


VİTAMİN TAKVİYESİ GEREKLİ Mİ

Vitaminlerle takviye yapmanın faydası var mı? Eğer bu işi bilinçli bir şekilde yapıyorsanız kesinlikle var. Geçirdiği mide ameliyatı ya da yaşlılığa bağlı atrofik gastriti nedeniyle gıdalardaki B12'den yeteri kadar faydalanamayan biriyseniz eksiğinizi yerine koymak için mutlaka B12 desteklerinden faydalanmanız lazım.


Güneşle buluşmaya hasret bir bedeniniz varsa D vitamini eksiğinizi ne litrelerce süt içerek ne de kaşık kaşık yoğurt veya avuç dolusu peynir tüketerek karşılayamazsınız. Çözüm sadece D vitamini desteklerinden faydalanmaktan geçiyor. Kısacası eğer bu desteklerden bilinçli faydalanıyorsanız sorun yok.


DEMİRSİZ OLMAZ

Uzmanlara göre eksikliğini en çok çektiğimiz doğal desteklerden biri de demir. Demir eksikliği dünyada en yaygın görülen beslenme bozukluklarından biri. Özellikle genç kız ve kadınlar arasında en az D vitamini noksanlığı kadar demir noksanlığı da yaygın bir sorun.

Reklam
Reklam

Doktorlara danışmadan demir takviyesi yapmak ise doğru değil. Demirin fazlası da ciddi sağlık sorunlarına yol açıyor. Bu nedenle içinde demir bulunan vitamin desteklerinden uzak durmanız lazım. Sağlıklı bir insanın durup dururken demir desteği almaya başlaması ciddi sorunlar yaratabiliyor. Demir alımı konusunda aşırıya kaçtığınızda bağışıklık zayıflamasından kalp krizi riskinin artmasına, karaciğer yetmezliğinden Parkinson tehdidine kadar pek çok problem sizi bekliyor. Kısacası vücutta gerçek bir demir eksikliği halinin varlığını belirlemeden demir desteklerinden faydalanmak yanlış bir yol.


D VİTAMİNİNİZ YETERLİ Mİ?

D vitamini son yılların parlayan yıldızı. D vitamini eksikliği ise özellikle şehirlerde yaşayanlarda görülen en yaygın sağlık tehdidi. Bizim gözlemlerimiz Türk kadınlarının en az dörtte üçü çocuklar ve erkeklerin en az yarısında D vitamini noksanlığı olduğunu gösteriyor. Oysa çok iyi biliyoruz ki D vitamini diyabeti önleyebiliyor, bağışıklık sistemini güçlendiriyor, belleği/beyni, damarları/kalbi koruyor.

Reklam
Reklam

Obeziteyi engellemekten kanseri önlemeye, yaşlılık romatizması osteoartriti yavaşlatmaktan yaşlılığa bağlı görme kaybını engellemeye kadar pek çok alanda sayısız faydalar sağlıyor. Benim önerim özellikle kışa girerken mümkünse D vitamini rezervlerinizin ne durumda olduğunu araştırmanız. Bunun için basit bir laboratuvar analizi yeterli. Daha detaylı bilgi almak için aile hekiminizle de görülebilirsiniz.


HOMOSİSTEİNİN FAZLASI ZARARLI

Homosistein üzerinde yoğun araştırmalar yapılan moleküllerden biri. Çoğu uzman kanda homosistein artışının beyin ve kalp için bir risk oluşturabileceği düşüncesinde olsa da mevcut bilgiler bu konuda yüzde yüz emin olmamız için yeterli değil. Koruyucu tıp alanında çalışan uzmanlara göre düzenli olarak folik asit, B 6 ve B 12 vitaminlerini bedenlerine kazandırabilenlerde homosistein seviyeleri daha düşük oluyor. Eğer bunu yapamıyorsanız her gün 400 mikrogram folik asit, 3 mikrogram B 12 ve 3 mg B 6 vitamini almak da işe yarıyor. Kan homosistein düzeyleri de laboratuvar analizleriyle belirlenebiliyor.

Reklam
Reklam

TARÇINA YER AÇIN

Tarçın son yılların parlayan mutfak yıldızlarından. Günde 1 gram ya da kabaca 1 çay kaşığı kadar tarçın tüketenlerde kan şekeri ayarı daha düzgün seyir ediyor, insülin direnci ile mücadele kolaylaşıyor, kilo sorunu olasılığı düşüyor. Bu yıl sofralarınızda tarçına daha çok yer açmaya bakın.


GLUTENE DUYARLI MISINIZ?

Buğday ve diğer tahıllarda bulunan glutenin bazı bedenlerde sorunlar yarattığı hatta hastalığa yol açabildiği doğrudur. Gluten duyarlılığı mide şişkinliği, gaz, kronik ishal, kansızlık ve çocuklarda gelişim yetersizliğine yol açabiliyor.


Çölyak hastalığı olarak bilinen bu durum zannedilenden çok daha yaygın bir problem olmasına rağmen çoğu kişide daha hafif ve sessiz seyrettiği için fark edilemeyebiliyor. Gluten duyarlılığının bazı kişilerde baş ağrısından yorgunluğa, ödemden eklem ağrılarına kadar değişebilen farklı sorunlarla ilişkili olması da muhtemel. Bu konuda en doğru yorumu yapabilenler ise gastroentereoloji uzmanları.