7 Madde İle Güllük Gülistanlık Değil 31 Yaşına Kadar Ailesi İle Yaşayan Franz Kafka'nın Hayatı

Çek Cumhuriyeti'nde Almanca konuşan bir Musevi olarak doğdu

6 çocuklu ailenin en yaşlısıydı. Şansına mı şanssızlığına mı bilinmez Nazi Almanyası yükselmeden, İkinci Dünya Savaşı başlamadan öldü ama 3 kız kardeşi toplama kamplarında öldü.

Babasının sert karakteri ve Franz'ın sanatsal çabalarını boş uğraşlar olarak görmesi onu mutsuzluğa sürükledi

Franz Kafka çocukluk yıllarında da ailesi için doğum günlerine özel oyunlar yazar ve kız kardeşleriyle oynardı. Ama babası hiçbir zaman bu çalışmalarını desteklemedi, bu da onu mutsuz biri yaptı. Bu mutsuzluk da klitaplarının ana kaynağı oldu. Babasına yazdığı mektuplardan oluşan "Babaya Mektup" onun aile içerisinde babayı nasıl baskıcı ve huzursuzluk getiren biri olarak gördüğünün kanıtı niteliğindedir. Çoğu eleştirmene göre Dönüşüm'ün Gregor Samsa'sı Franz Kafka'dır.

Yabancılaşma konusunda örnek olarak gösterilen kitapta baskıcı ailesi ancak böceğin ölmesi ile huzurlu bir hayata kavuşuyor. Ailesi içinde babası yüzünden kendini konumlandırdığı nokta da bundan farklı değil. Mutsuz olmasına rağmen 31 yaşına kadar ailesi ile yaşadı.

Aile evinde çok mutlu olmayıp da onunla aynı kaderi paylaşanlar gibi; ekonomik durumu ayrılmaya, başka bir hayatı yaşamaya yeterli değildi. 2 farklı kadınla 3 kez nişanlanmasına rağmen hiç evlenmedi

Dora Dymant ile aşk ayaşayan Franz'ın şanssızlığı tam aşka doyacakken hastalığa yakalanması oldu. Ondan önceki hayatında ise Franz Kafka'nın cinsel hayatının bir parçasını genelev ziyaretleri oluşturuyordu. Hastalıklar onu içten içe fethetmiştir

Parlak hayatı olmadığı gibi vücudu da ona parlak bir yaşam sunmamıştır. 1917 yılında akciğer kanseri ile başlayan bu silsile önce İspanyol giribi, sonra gırtlak kanseri gibi hastalıkların da dahil olduğu ölümcül bir sürece uzanmıştır. Vasiyeti gerçekleşip yazdıkları yakılsaydı onu tanımamız neredeyse imkansızdı.

Hayatı boyunca en çok sevdiği arkadaşı Max Brod'a yazdığı eserleri bırakan Kafka 1924 yılında ölürken Max'ten bunları yakmasını istese de İYİ Kİ dostu bu vasiyete uymadı ve Dava gibi ölümsüz eserlerin sahibi Franz Kafka'yı tanıma fırsatımız oldu.

Reklam
Reklam