Bugünkü İngiliz gazetelerinin ortak uluslarası konusu IŞİD lideri Ebu Bekir el Bağdadi'nin cuma vaazı...
Gazeteler gerek konuşmayı gerekse uzun süredir gizli olan Bağdadi'nin birden ortaya çıkıvermesini değerlendiriyor. Guardian "Ortadoğu'nun arananlar listesinin başındaki adam küstahça boy gösterdi" diyor. Gazete Iraklı bir istihbarat görevlisinin Bağdadi ile El Kaide lideri Zevahiri arasındaki mektuplaşmaya ilişkin iddialarını da aktarıyor. Bu iddiaya göre Irak istihbaratı iki islamcı liderin mektuplarını ele geçirmiş. Irakli görevliye göre, bu mektuplardan birinde Zevahiri, kendisine otoritesini tanımadığını bildiren Bağdadi'den, bu nedenle şikayetçi oluyor. Görevli Bağdadi ile Zevahiri'nin aylardır, elden ele iletilen mektuplarla haberleştiklerini söylüyor. Bir mektubun karşı tarafa ulaşması 10 ay alıyormuş. Times da iş ve güvenlik vaadinin haşkın gözünde IŞİD'a puan kazandırdığı kanısında. Gazete IŞİD'in bu tür yaklaşımlarla El Kaide'nin halkın tepkisini çeken hatalarını tekrarlamamya çalıştığını belirtiyor. Gazete Kilis'te konuştuğu Ebu Nur kod adlı Suriye kökenli bir IŞİD militanıyla yaptığı mükalatı da aktarıyor. Seferi olduğu gerekçesiyle orucunu bozduğunu belirten Ebu Nur "NATO'nun geldiğini biliyorum, buyursun gelsin, biz hazırız" diyor.Daily Telegrah ise "Batı'dan nefreti vaaz eden halifenin kolunda James Bond saati var" diyor. Gazete, kendini halife ilan eden Bağdadi'nin müslümanları cihada çağırdığını ama mesajının sosyal medyada saatine ilişkin alaycı tartışmaların gölgesinde kaldığını belirtiyor.
"Atatürk'ten ziyade Putin"**Financial Times başyazısında Türkiye'de yapılacak cumhurbaşkanlığı seçimini ele alıyor. Gazete özellikle Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın adaylığını değerlendiriyor.Gazeteye göre "başbakanın keyfi ve despotik tavırları ülkenin refahı için bir tehdit arzediyor".Yazıda, geçen on yıl içinde Erdoğan'ın ülkenin iktisadi ve siyasi dönüşümü için övüldüğünü belirtiliyor. Erdoğan'ın cumhurbaşkanlığına adaylığını ilan ettiği bir dönemde ülkenin siyasi çalkantı içinde olduğu kaydediliyor.Financial Times'a göre ekonomi zayıflıyor ve Erdoğan uluslararası itibarını yitiriyor. Gazete son bir yılda gündeme gelen yolsıuzluk iddiaları ve Erdoğan'ın Gülen cemaati ile olan "iktidar mücadelesini" kısaca aktarıyor.Gazeteye göre, komşuları Irak ve Suriye'nin kriz yaşadığı bir dönemde Türkiye'deki gelişmeler yabancı yatırımcıları huzursuz ediyor.Ama gazete Erdoğan'ın tavrından ödün vermeye yanaşmadığını yazıyor. Erdoğan'ın uzun süredir talibi olduğu cumhurbaşkanlığını ülkenin siyasi sistemini değiştirmede nihai araç olarak gördüğü ileri sürülüyor. Gazete muhaliflerin de Erdoğan'ın başkanlık sistemi hayallerini otoriter bir yönetimin işareti olarak gördüklerini belirtiyor. Financial Times "Erdoğan'ı seçip seçmemek seçmenin kararıdır ama seçildiği taktirde bunun ülkeyi nasıl daha iyiye götüreceğini görmek zor" diyor. 2011 seçimlerinden bu yana Erdoğan'ın sağı solu belli olmayan, rahatsızlık kaynağı bir politikacı haline geldiği, cumhurbaşkanı olması halinde de bu durumun muhtemelen düzelmeyeceği ileri sürülüyor. Erdoğan'ın Kürt açılımınından övgüyle bahseden gazete, "ama bu Ortadoğu politikasında tartışmalaı bir aktör haline gelen Erdoğan'dan nadir bir olgunluk örneğidir" diyor. Ekonominin de kırılgan olduğunu belirten gazete "durgunluktan daha iyi bir performans beklenemez" diye yazıyor. Financial Times** Erdoğan'ın cumhubaşkanlığını "ilk turda ezici bir oyla kazanmamasının ülkenin hayrına olacağı" kanısında. Gazeteye göre "ezici bir zafer Erdoğan'ı itibarının yanısıra sosyal dokusu da yıpranmış bir ülkenin başına getirecek".Gazete, böylesi bir durumda "Atatürk'ten daha ziyade Putin" gibi olacağını ileri sürdüğü "Erdoğan'ın Türkiye'sinin, başbakanlığının ilk on yılında onca hayran olunan ülke olmayacağı" kanısında.