Başbakan Yardımcısı Ali Babacan, Türkiye'de özellikle mali disiplinin, bütçe konusundaki sağlam duruşun, Türkiye'deki finans sisteminin sağlam oluşunun, bundan sonraki dönemde de koruyacak önemli unsur olduğunu söyledi. Babacan, "Avrupa'ya baktığımızda asıl sorunların temelinde bu iki problemi görüyoruz. Kamu maliyesi sağlam değil, bütçe açıkları çok yüksek ve finans sektörü ile ilgili çok ciddi sıkıntı var. Oysa, Türkiye onların zayıf olduğu bu iki alanda çok güçlü. Bu, ülkemizi önümüzdeki dönemde de ayrıştırmaya devam edecek" dedi.7. Türkiye Sektörel Ekonomi Şurası, Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği'nde (TOBB) Başbakan Yardımcısı Ali Babacan, Ekonomi Bakanı Nihat Zeybekçi, Kalkınma Bakanı Cevdet Yılmaz ve TOBB Başkanı Rifat Hisarcıklıoğlu'nun katılımıyla gerçekleştirildi.Babacan, yaptığı konuşmada, bu toplantıda her bir sektörün en önemli konularının ele alındığını belirterek, "Bu toplantıyı yaptığımız günler aslında hem küresel ekonomi hem de Türkiye ekonomisi açısından önemli bir dönem. Geçen hafta katılmış olduğum, G-20 toplantılarında da gelişmekte olan ekonomilerin içinden geçtiği dönemi meslektaşlarımızla detaylı bir şekilde değerlendirme fırsatı bulduk. Türkiye, Avusturalya'dan sonra önümüzdeki yıl G-20'nin dönem başkanı. Bu seçimle oldu, bu başkanlık için Türkiye layık görüldü ve fiilen çalışmalarımızı 1 Aralık 2014 tarihinde başlatacağız. Önümüzdeki yıl, çok sayıda Bakanlar ve Merkez Başkanları toplantıları olacak. Ayrıca, yine gelecek yıl liderler zirvesini de Türkiye'de organize etmiş olacağız ve bunun ev sahipliği yapacağız.Böylece dünyanın en önemli 20 ekonomisini oluşturan bu yapının bir yıl boyunca hem gündem belirlenmesinde hem de dünya ekonomisiyle alakalı çözüm üretilmesinde Türkiye'nin çok faal katkıları olacak. Dünyanın şu andaki görünümüne baktığımızda, aslında genel tavrı çok göze görünmüyor. 'Belki de krizin o en kötü günleri artık arkamızda kaldı' diyebiliriz. Küresel kriz, ekonomik görünüm açısından diyorum. Bu kriz ilk olarak finans sektörüyle ortaya çıktı. Finans sektörü kaynaklı kriz zaten uzun sürüyor. Etkileri çok daha geniş oluyor ve bunların hepsini 2007-2008 yıllarından itibaren yaşadık" dedi.Finans sektöründeki sorunun reel sektörü etkilemeye başladığını anlatan Babacan, bir yandan finans sektörünün ülkelere getirdiği yük bir yandan da ülkelerin krizi atlatmaları bir kamu borcu sorununu da gündeme getirdiğini ifade etti. Babacan, pek çok gelişmiş ülkede kamu borcu sorunu olduğuna dikkati çekerek, "Gelişmiş ülkelerin kamu borcunun milli gelire oranı ikinci dünya savaşlarındaki orana ulaşmış durumda" ifadelerini kullandı."Gelişmiş ülkelere bakarsak, bu borçların temizlenmesi, makul seviyelere inmesi çok uzun zaman alacak" diyen Babacan, "Bunun bedelini yıllarca bu ülkeler ödeyecek. Avrupa ekonomileri ancak 5-6 yıllık bir süreden sonra bir pozitif büyüme yakalayacak görünüyorlar. Avro bölgesine baktığımızda, yıllardır negatif büyümeden sonra bu sene belki pozitif büyüme olacak. Japonya'da yeni bir ekonomik program uygulanıyor ama programın temelinde, çok yüksek miktarda gerçekleştirilmiş olan para basım operasyonun önümüzdeki iki yılda ikiye katlandığı süreç görüyoruz" diye konuştu.Amerikan ekonomisindeki toparlanmanın biraz daha güçlü göründüğünü anlatan Babacan, "Amerikan dolarının dünyada rezerv para olarak kullanılıyor olması ABD için çok farklı bir esneklik alanı oluşturuyor. Karşılıksız basılan trilyonlarca dolara rağmen şu anda Amerikan ekonomisinin çarkları Avrupa'ya göre daha hızlı dönmeye başlamış durumda. Küresel ekonomideki, bir miktar daha olumlu görünüm Türkiye açısından önemli. Avrupa'nın toparlanmanın bizim ekonomimiz üzerinde kuşkusuz olumlu etkileri olacaktır" dedi.Gelişmekte olan ülkelerin geçen sene Mayıs ayından itibaren yeni bir döneme girdiğine dikkati çeken Babacan, "Çünkü geçen sene Amerikan Merkez Bankası yeni bir politika duruşu sergiledi. Bunun gelişmekte olan ülkeler üzerindeki etkisini gördük. Bu önümüzdeki 10 yıllık dönem gelişmekte olan ülkeler açısından geçtiğimiz 10 yıla göre daha yavaş bir dönem olacak. Yani, Çin, Hindistan, Brezilya dahil geçtiğimiz 10 yılki ortalama büyüme oranlarına bakın bir de gelecek 10 yılki büyüme oranlarına bakın, gelecek 10 yılın ortalama büyüme oranları geçmiş 10 yıla göre daha düşük olacak. Artık Çin'de, yüzde 9-10'luk büyüme oranları gerçekleşmeyecek, belki yüzde 7-8'lik bir büyüme oranı" şeklinde konuştu.Küresel ekonominin büyümesinin temel lokotomitifini gelişmekte olan ülkelerin oluşturduğunu belirten Babacan, konuşmasında şunları kaydetti: "Bazen uluslararası basında görüyoruz, gelişmekte olan ülkelerle ilgili aşırı karamsar bir görüntü var. Geçmiş 10 yılla mukayese edilen bir performans görüntü. OECD, Türkiye'nin önümüzdeki 10 yıl hatta 20 yıl boyunca Avrupa'nın en hızlı büyüyecek ekonomisi olacağını söylüyor. OECD, dünyada en çok itibar edilen bir kuruluş. Bütün bu sorunların aşılmasında ülkeler arasında koordinasyon, eşgüdüm ve aynı zamanda işbirliği son derece önemli olacak ki G-20'de bizim özellikle vurgumuz bu.Dünyada birbirine kenetlenmiş bir ekonomik yapının olduğunu düşündüğümüzde işbirliği ve koordinasyon önümüzdeki dönemde son derece önemli olacak. Türkiye'de özellikle mali disiplin, bütçe konusundaki sağlam duruşumuz, Türkiye'deki finans sisteminin sağlam oluşu bizi 2007-2008 döneminden bu yana, bundan sonraki dönemde de koruyacak önemli unsurdur. Finans sisteminin sağlam oluşu ve kamu maliyesinin sağlam oluşu. Avrupa'ya baktığımızda asıl sorunların temelinde bu iki problemi görüyoruz. Kamu maliyesi sağlam değil, bütçe açıkları çok yüksek ve finans sektörü ile ilgili çok ciddi sıkıntı var. Oysa, Türkiye onların zayıf olduğu bu iki alanda çok güçlü. Bu ülkemizi önümüzdeki dönemde de ayrıştırmaya devam edecek."
Anadolu Ajansı ve İHA tarafından yayınlanan yurt haberleri Mynet.com editörlerinin hiçbir müdahalesi olmadan, sözkonusu ajansların yayınladığı şekliyle mynet sayfalarında yer almaktadır. Yazım hatası, hatalı bilgi ve örtülü reklam yer alan haberlerin hukuki muhatabı, haberi servis eden ajanslardır. Haberle ilgili şikayetleriniz için bize ulaşabilirsiniz