Yanlışlar her zaman kötü sonuçlar mı doğurur? Eğer yemek söz konusu ise bu durum biraz değişebiliyor. Sönmüş bir kekin ufalanması ile kremayla minik kaplarda buluşması yahut dibi tutmuş çıtır bir pilav... Yanlışlar her zaman sevimsiz değildir işte. Hiç şüphe yok ki tencerenin dibine yapışmış çıtır çıtır pilav ocağa dahi uzanamadığımız zamanlarda hayallerimizi süsledi. Tane tane pilavlar yapmaya başladığımızda, unuttuk belki de bu tadı ama mutlulukla söyleyeceğim ki pirinç kültürünün egemen olduğu bir çok coğrafyada asıl dibini tutturmak marifet... Hatta öyle ki bu lezzetli lokmaların kendi adları ve baş kahramanı olduğu yemekleri var.
Kelimenin tam anlamı ile tavayı kazımak olan bu kelime aslında pirincin tavada kızartılmasıyla elde edilen hem atıştırmalık hem de yemeklerle servis edilen bir malzeme.
Tencerenin altı anlamına gelen bu kelime ise Farsçada kuru üzüm ve ceviz çeşitli malzemelerin eklenmesiyle altı kızartılan bir pilav yemeği. Ters çevirdikten sonra pasta gibi servis ediliyor.
İran'daki metotla aynı olan bu Irak'a özgü yemeğin adı ise yanlışlıkla pilavı yaksan bile söylenen bir kelime özelliğini taşıyor.
Paella denilen pirinç yemeği ile ünlü olan İspanya ise tencerenin tabanında karamelize olmuş pirinç tanelerini yemekle servis ediyor. Mükemmel yapılmış bir Paella socarrat denilen çıtır pirinçleri olmadan olmuyor.
Yakılmış anlamına gelen bu kelime haşlanmış pirincin uzun süre kızartılmasıyla yapılan bir yemek ve atıştırmalık.Aynı zamanda bu çıtırlar akşam yemeğinden sonra çayın içine eklenerek tüketilebiliyor.
Yine yakılmış ya da aşırı pişmiş anlamına gelen bu kelime aslında Japonya'da bir pişirme terimi olsa da sıklıkla kızartılmış pirinç için kullanılıyor. Özellikle çay seremonilerinde tüketilen bir atıştırmalıktır.
Tuz, çeşitli baharatlar ve özellikle hindistancevizi şurubu ile kaplanmışı tüketiliyor.
Örnekler daha çok ama burada keselim ki pilavınız ocağınızda yanmasın ya da boş verin güzel bir müzik açıp çıtır bir pilav yiyelim bugün.