Dokuz Eylül Üniversitesi (DEÜ) Deprem Araştırma ve Uygulama Merkezi (DAUM) Müdürü Prof. Dr. Hasan Sözbilir öncülüğünde, bir grup deprem uzmanı, Manisa'da kazdıkları hendeklerde deprem üretme potansiyeli olan sismik kaynakları araştırdı. Kırkağaç ilçesinin dağlık alana bakan üst kısmında 7 hendek kazan uzmanlar, yaklaşık 25 kilometre uzunluğa sahip olan ve Akhisar ilçesinde geçen yıl 22 Ocak'ta meydana gelen 5.4 büyüklüğündeki depremden bu yana kentte yaşanan 8 bin depremi üreten en büyük 3 fay hattından biri olan Kırkağaç fayında inceleme başlattı.
Kazdıkları hendeklerde geçen eylül ayından bu yana fayın jeolojik geçmişini araştıran uzmanlar, çalışmasını tamamladı. DAUM Müdürü Prof. Dr. Hasan Sözbilir, hazırladıkları raporu, Çevre ve Şehircilik Bakanlığı'na sundu. Harekete geçen bakanlık, 5 kilometre uzunluğunda 75 metre genişliğindeki alanı yerleşime kapattı.
Fay hattı üzerinde sakınım bandı ile olası bir depremde can ve mal kaybının en aza indirileceğini kaydeden DAUM Müdürü Prof. Dr. Hasan Sözbilir, "Kırkağaç fayı ile üç ay süren bir çalışmamız oldu. Bu çalışmada öncelikle Kırkağaç fayını haritalandırarak, imar haritalarına işledik. Daha sonra bu fay üzerine 10 hendek yeri belirledik. Hendekleri açtığımızda, bu fayın aynı izi kullanarak birden çok deprem ürettiğini tespit ettik. Geçmişte yıkıcı anlamda en az üç deprem üretmiş. Dolayısıyla bu fay üzerinde belirli bir şekilde sakınım bandı oluşturma gereği doğdu. Bu çalışmayı bitirdikten sonra raporumuzu Çevre ve Şehircilik Bakanlığı'na sunduk. Sonuç olarak Kırkağaç fayı üzerinde belirli bir ölçekte, sakınım bandı çizilmiş durumda. Artık bandın üzerinde doğrudan yapılaşma yasağı getirilmiş durumda. Açtığımız hendeklerde fayın tehlike kuşağı olarak 20 metre bir fay genişliği var. Yükselen blokta 15 metre, düşen blokta da 40 metrelik bir sakınım bandı daha ekleniyor. Yaklaşık 50 ila 75 metre arasında değişen bir sakınım bandı oluşmuş durumda. O bölge, bakanlık düzeyinde imar haritalarına işlendiği için yapılaşma olanağı kalmadı. Şu anda artık kimse fay üzerinde yapılaşma yapamaz. Böylece ciddi anlamda can ve mal kaybı azalmış oluyor" diye konuştu.
Prof. Dr. Sözbilir, şöyle devam etti: "Bu hat üzerinde geçen yıl 22 Ocak'tan bu yana devam eden bir deprem fırtınası vardı. Yaklaşık 1 yıl sürdü ve 8 binin üzerinde deprem oldu. Bu depremler, Kırkağaç, Gelenbe ve Akhisar fayı üçgeninde gerçekleşti. Dolayısıyla bu faylar birbirini tetikleyecek şekilde deprem üretti. Ancak, şu an depremin etkinliği iyice azalmış durumda ama bu bölgede yıkıcı deprem gerçekleşmedi. 5 büyüklüğü üzerinde bir deprem gerçekleşti ama 6'yı aşan bir deprem büyüklüğü oluşmadığı için bu 8 bin depremin hiçbiri yıkıcı özellik taşımadı. Dolayısıyla burada önemli bir enerji boşalımı gerçekleşmiş oldu. Özellikle Kırkağaç fayında yaptığımız çalışmada, bu fayın geçmişte yüzeye kadar gelerek yıkıcı deprem oluşturmuş ve bunu en az 3 kez yapmış. Gelecekte de bunu yapma ihtimali var. O nedenle fayın üzerine yapılaşma yasağı getirilerek, yerleşime uygun olmayan zemin sınıfında değerlendirildi. Şu an 5 kilometre uzunluğunda 75 metrelik alan yerleşime kapatıldı."
(DHA)