8 bin yıl önce insanlar 'diş’ten ölüyormuş

Bursa Akçalar Aktopraklık mevkiinde 2012 yılı kazılarında, ilk çağlarda insanların tahıl ürünlerini dişleri ile öğüttükleri için diş hastalıklarının en önemli ölüm sebebi olduğu ortaya çıktı.

Sanılanın aksine 8 bin yıl önce insanların ortalama ömrünün 30-40 yaş, insan boylarının da bugünkü ortalama boylardan 10 ile 15 santim daha kısa olduğu tespit edildi.

Bursa Büyükşehir Belediyesi’nin İstanbul Üniversitesi işbirliğiyle Akçalar Aktopraklık mevkiinde hayata geçirdiği Türkiye’nin ilk Arkeopark’ında 2012 yılı kazılarında ortaya çıkarılan bulgular ve son durum basın toplantısı ile açıklandı. Toplantıda konuşan Büyükşehir Belediye Başkanı Recep Altepe, Bursa’nın tarih boyunca birçok medeniyete ev sahipliği yaptığının altını çizdi. Başkan Altepe, “Bursa, birçok kültüre ve medeniyete yataklık yapan bir kent. Biz de Büyükşehir Belediyesi olarak, burada yaşamış medeniyetlerin izlerini öne çıkarmayı hedefliyoruz.” dedi.

Reklam
Reklam

“BELEDİYE TARAFINDAN DESTEKLENEN İLK PROJE”

Bursa´nın Bitinya’nın 2 bin 300 yıllık surlarından, kentin 3 bin 500 yıllık geçmişine kadar çok geniş bir kültür yelpazesini bünyesinde barındırdığını anlatan Başkan Recep Altepe, “Akçalar’daki kazı alanında ise yaşam 8 bin 500 yıl öncesine kadar gidiyor. İstanbul Üniversitesi’nce 2004 yılında başlatılan çalışmalar 2012’ye kadar hızlı bir şekilde devam etti. Bursa’da arkeolojiyi toplumla buluşturacak olan bir arkeopark projesi gerçekleştiriliyor. Bu çalışma ilk kez bir belediye tarafından desteklenen; organizesinde ve işletmesinde belediye olan önemli bir çalışma olması açısından değer taşıyor. Burada bulunan her yeni parçayla eski dönemlere uzanan hayat hikayelerinden kesitler ortaya çıkıyor ve insanların 8 bin 500 yıllık yaşam tarzını bu sayede görüyoruz." şeklinde konuştu.

TÜRKİYE’NİN İLK ARKEOPARKI BURSA’DA

Başkan Recep Altepe, bir yıl içinde arkeoparkın tamamlanmasıyla, Bursa’nın bir açık hava müzesine kavuşacağını belirterek, “Bursa’da hem 200-300 yıllık geleneksel köyler canlanıyor, hem de 8 bin 500 yıllık neolitik dönemin ilk çiftçilik örnekleri gözler önüne seriliyor. 2012 yılında yapılan çalışmalarda o dönemlere dair birçok parça bulundu. Burada gerçekleştireceğimiz bir binayla bir kültür, tarih ve arkeoloji müzesi inşaatına başlıyoruz. Bu bulguları o müzede sergilemeyi istiyoruz.” dedi.

Reklam
Reklam

Müzenin tamamlanması halinde tek merkezden gezilerle, ziyaretçilerin geçmişin izleriyle buluşacağına dikkat çeken Başkan Altepe, “Müze çalışmaları da kış aylarında başlayacak inşaatla birlikte hayata geçirilecek. Önümüzdeki sezon başında da sistemin kurularak Türkiye’nin ilk arkeoparkını Bursa’da gerçekleştirmeyi hedefliyoruz. Bu konuda üzerimize düşeni yerine getirmeye hazırız.” şeklinde konuştu.

İLK TOPLUM DÜZENİ ÖRNEKLERİNİ GÜNÜMÜZE TAŞIYACAK

İstanbul Üniversitesi Arkeoloji Bölümü Öğretim Üyesi ve Arkeopark Kazı Başkanı Doç. Dr. Necmi Karul da kazı çalışmalarında 9 yılı geride bıraktıklarına dikkat çekerek, “Bu dönemde Aktopraklık'ta yürütülen bu çalışma Anadolu’nun kültür tarihini, neolitik çağ dediğimiz toplum düzeninin ilk adımlarını gözler önüne seriyor.” ifadesini kullandı.

Bölgede yerleşik düzen ve tarımla uğraşan insanların yaşamlarından kesitlerin yer aldığına işaret eden Kazı Başkanı Doç. Dr. Necmi Karul, şunları söyledi: “Bugünkü toplum düzeninin tüm kökenlerini izleyebildiğimiz bir alanda bulunuyoruz. Bursa Büyükşehir Belediyesi ile birlikte yürüttüğümüz Arkeopark Projesi, Türkiye’de ilk, dünyadaki birkaç örneğinden biri oluyor. Özgün kalıntılarıyla arkeopark, arkeolog olsun olmasın herkesin anlayabileceği bir şekilde düzenleniyor. Çalışmalar tamamlandığında bu bölgenin kültür ve tarihinin tanınması açısından önemli bir adım atılmış olacak.”

Reklam
Reklam

Doç. Dr. Necmi Karul da Aktopraklık'taki kazı çalışmasının bu yıl çok verimli geçtiğini belirterek, "Bugünkü toplum düzeninin ilk temellerinin atıldığı süreci gösteriyor. Bu sürecin Anadolu'daki izlerini takip ettiğimizde, yerleşik düzenin nasıl başladığını, kare yapıların inşa edilmeye başlandığını görüyoruz. Bugünkü toplum düzeninin izlerini bu alanda görüyoruz. Zaman tüneli kavramı içerisinde, bölgedeki önemli kırılma dönemlerindeki gelişmeleri arkeolojik bir dil ile anlatmak için proje geliştiriyoruz.” dedi.
Bu yılki kazılarla 7 bin 500 yıl öncesine ait yerleşim düzenine ulaştıklarını anlatan Necmi Karul, “Oldukça katı kurallara sahip, sınırları bir hendekle önceden belirlenmiş, yapıları önceden tasarlanmış bir alan bulduk. Hiyerarşik düzenin içerisinde bir insan ilişkileri var. Oturmuş vaziyette gömülmüş cesetlere rastladık. Bunlar kurban edilmiş olabilirler. Arkeopark düzenlemesi sadece bir oyun alanı değil, bilimsel sonuçların paylaşıldığı bir alan olacak. 5 iskeletin yüzünde etlendirme çalışması yapacağız. Sergi bölümü oluşturulduğunda kurban edilmiş 5 iskeletin etlendirilmiş halini de sergileyeceğiz." şeklinde anlattı.

Reklam
Reklam

Arkeopark'ta 4 yapının 8 bin yıl önceki tarzda yapıldığını anlatan Doç. Dr. Karul, şöyle devam etti: “Her evin ayrı iç dizaynı ve bir hendeğinin olması dikkati çekiyor. Fırınların evin içerisinde olması, zeminlerin kireç tabakasından elde edilen kalsit ile kaplı olması hijyen bakımından önem arz ediyor. Üst kısımları, çatıları sazlardan yapılmış evler ağaç payandalarla desteklenmiş olarak dikkat çekiyor. Eşyalarda boğa figürleri bulunuyor. Mermerden yuvarlak bilezikler, topraktan 200 metre mesafeye kadar etkili, deri sapanlarla atılan konik tarzda taşlar o günün silah unsurları olarak ön plana çıkıyor.”

Sanılanın aksine 8 bin yıl önce insanların ortalama ömrünün 30-40 yaş olduğunu bildiren kazı başkanı Doç. Dr. Necmi Karul, "O dönemde hastalıklardan ölüyorlardı. Ancak tahıl ürünlerini sert bir şekilde dişleri ile öğüttükleri için diş hastalıkları en önemli ölüm sebebiydi. O zamanlar ilaç kullanımına pek rastlanmıyor. Ancak tedavi yeterli olmadığından en uzun yaşayanların 40 yaşında olmaları dikkat çekiyor. Bu arada insan boylarının bugünkü ortalama boylardan 10 ile 15 santim daha kısa olması da dikkat çekiyor." şeklinde sözlerini tamamladı.

Reklam
Reklam

AB PROJESİNE İLHAM VERECEK

Kazı evinde bu yıl Aktopraklık mevkiinde yapılan kazılardan çıkarılan buluntuların özelliklerini Başkan Altepe’ye anlatan Karul, daha sonra Arkeopark’ta da yapılan çalışmaları aktardı. Bölgedeki kazıların bulgularında, insanların oturarak gömüldüğünü saptadıklarını ve bu nedenle de kurban edildiklerini düşündüklerini belirtti. Bölgedeki çalışmalarının Avrupa Birliği destekli bir projede de yer alacağını ifade eden Karul, Aktopraklık'ta yaklaşık 10 yıllık bir kazı potansiyelinin daha bulunduğu, daha sonraki süreçte ise Romalılara ait zeytinyağı fabrikasının temsili olarak hazırlanacağını anlattı.

Başkan Altepe, basın toplantıının ardından Arkeopark’a geçerek, Anadolu’daki ilk çiftçi topluluklarının yaşamlarını örnekleyen ve orijinal boyutlarda hazırlanan maket evleri yerinde inceleyip basına tanıttı.

Akçalar beldesindeki kazılarda ortaya çıkan 8 bin yıllık iskelet ve objeler bölgede kuralacak müzede sergilenecek. Aktopraklık Arkeoparkı'nda 8 bin yıl önce ilk defa inşa edilen kare planlı ve kerpiç tuğlalı evler de yeniden aslına uygun olarak inşa edilerek günümüze taşınacak.

Reklam
Reklam

(CHA)

Anahtar Kelimeler: