8 madenci son yolculuğuna uğurladı

Ermenek’teki maden ocağından hayatını kaybeden işlerden 8’i son yolculuğuna uğurlandı.

Yapılan DNA testinde, cenazelerin Hüsnü Çolak, Hüseyin Çolak, Tezcan Gökçe, Uğur İlhan, İsmail Gürses, Bahri Üzer, Mehmet Tokat ve Osman Çoksöyler'e ait olduğu tespit edildi.

8 işçin cenazelerinin bulunduğu Türk Bayrağı'na sarılı tabutlar Ermenek Devlet Hastanesi Morgu'ndan alınıp, cenaze aracıyla törenin düzenlendiği Keleşoğlu Camii önüne getirip, yan yana kondu. Yakınları ise gözyaşlarına hakim olamayıp ağıtlar yaktı. Cami önündeki kalabalıktan bazıları ise, 'Şehitler ölmez, vatan bölünmez' sloganı attı.

Reklam
Reklam

İşçilerin cenaze namazını Diyanet İşleri Başkanı Mehmet Görmez kıldırdı

Diyanet İşleri başkanı Mehmet Görmez cenaze namazının ardından acılı ailelere seslendi.

Görmez şöyle konuştu:

Bugün 20 gün önce elim bir kazada hayatını kaybeden can veren işçi kardeşlerimizi ebediyete uğurlamak, için hazır bulunuyoruz. Öncelikle cenabı hak her birine ayrı ayrı rahmet eylesin, makamlarını cennet eylesin. Geride kalan eşlerine kardeşlerine evlatlarına yavrularına bütün milletimize cenabı hak engin sabırlar versin.

Bugün ebediyete uğurladığımız bu 8 kardeşimiz, öncekiler ve daha sonrakilerle birlikte bu kardeşlerimizin yer yüzünün metrelerce altında çocuklarına eşlerine ailelerine helal lokma temin etmek için emekleriyle ekmek kazanmak için bulunuyorlardı. Bu vesileyle şehittir. Cenabı hak onları hakiki şehitlerle, peygamberlerle birlikte olmayı nasip eylesin.

Biz hamdolsun ki ölümü yok olmak olarak değerlendirmeyen, hayatı dünya hayatı olarak kabul etmeyen bir inancın mensuplarıyız. Bizim inancımıza göre hayat bundan sonra ebedidir. Ölüm, Mevlana'nın ifadesiyle şeb-i aruzdur. Her birine cennete kavuşmayı nasip eylesin.

Reklam
Reklam

Cenaze namazı sonrası konuşan Görmez'e bir madenci yakını "şehitlerimize bak hocam" şeklinde seslendi

Helallik alındıktan sonra 8 işçinin tabutları, omuzlara alınarak cenaze arabalarına taşındı. Bahri Üzer, Hüsnü Çolak, Osman Çoksöyler’in cenazeleri Aşağıçağlar köyüne, Hüseyin Çolak’ın cenazesi Güneyyurt beldesine, İsmail Gürses’in cenazesi Gökçekent köyüne, Uğur İlhan’ın cenazesi Görmeli köyüne, Mehmet Tokat ve Tezcan Gökçe’nin cenazeleri ise toprağa verilmek üzere Kazancı beldesine konvoy eşliğinde gönderildi.

"İŞ ADAMLARINA HAYKIRIYORUM"

Aynı zamanda bu kardeşlerimiz, bir müddet önce Soma'da, bu defa Ermenek'te hayatını kaybeden, can veren bu kardeşlerimiz aynı zamanda bize büyük bir mesaj verdiler. Dediler ki, helal lokma helal kazanç emek değerlidir, mukaddestir. Onun için ben buradan hem emeğin alın terinin vicdanı adına bütün işverenlerimize iş adamlarımıza haykırıyorum.

FELAKET SIRASINDA BERABER HAREKET ETMİŞLER

Edinilen bilgilere göre, AFAD eşliğinde yapılan kurtarma çalışmalarında kurtarma ekipleri gözyaşlarına boğuldu. Birer metre aralıklarla işçileri çıkartan ekipler, üç işçiyi birbirine sarılmış şekilde buldu. İki işçiyi ise yüzleri birbirine dönük şekilde bulan ekipler, facia sırasında işçilerin beraber hareket ettiklerini tespit etti. Madenden çıkarılan işçilerin 8'e ulaşmasının ardından madende mahsur kalan işçilerin aileleri Ermenek Devlet Hastanesi'ne akın etti. Madende mahsur kalan işçilerden Mahmut Bahar'ın eşi Emiş Bahar "Kocam geldi mi acep ne edeyim?" feryatlarıyla hastaneye koştu.

Reklam
Reklam

HER HİKAYE BİR ACI

Oğlu Bahri Üzer’in öldüğü öğrenen Emine Üzer, gözyaşları içinde, ”Kınalı kuzum, dönmez gayri. Kuzumu arayıp bulamam gayri. Sabırlar ver yarabbi. Seni topraklara mı verecektim kuzum. Bir daha görmek kuzumu gayri. Allahım beni de al kuzumun yanına, daha doyamadım ben kuzuma” diye ağıt yaktı.

TEK HAYALİ ÇOCUKLARINI OKUTMAKTI

42 yaşındaki 4 çocuk babası Bahri Üzer'in eşi Dursun Üzer, eşinin tek istediğinin çocuklarını okuyup, iyi bir iş sahibi olmaları olduğunu söyledi.

OĞLUM YÜZME BİLMEZ Kİ

Maden faciasının cansız bedeni çıkartılanlardan Tezcan Gökçe'nin ise 75 yaşındaki annesi Ayşe Gökçe, 'Oğlum yüzme bilmez ki' sözleriyle Türkiye'yi ağlatmıştı.

EŞİNİN ISRARINA RAĞMEN MADENE GİTTİ

6 yıllık evli 29 yaşındaki 2 çocuk babası Osman Çoksöyler, eşi 28 yaşındaki Şadiye Çoksöyler, facianın yaşandığı gün eşine işe gitmemesi konusunda ısrar etmesine rağmen borçlarından dolayı gittiğini ve ilk iş gününde facianın yaşandığını belirtti.

Reklam
Reklam

SİGORTALI BİR İŞ OLDUĞU İÇİN 6 AY ÖNCE MADENDE ÇALIŞMAYA BAŞLADI

Daha önce ağaç kesim işleriyle uğraşan ve 6 ay önce maden ocağında çalışmaya başlayan 2 çocuk babası Uğur İlhan'ın eşi Ayşe İlhan, eşinin sigortalı bir iş olduğu ve emekli olabilmek için madende çalışmaya başladığını belirtti.

BORÇLARINDAN DOLAYI MADENDE ÇALIŞMAYA DEVAM ETTİ

2 çocuk babası Mehmet Tokat'ın Torba Yasası'nın çıkmasının ardından geçici bir süre maden ocağı kapatılıp, tekrar açıldıktan sonra borçlarından dolayı yeniden ocakta çalışmayı tercih ettiği öğrenildi.

SEN GİTTİN NEFESİM GİTTİ

2 çocuk babası İsmail Gürses'in eşi Fatma Gürses de, sosyal paylaşım sitesindeki sayfasında, 'Biz böyle mi söz vermiştik bir ömür dedik hep birlikte dedik ;(rabbim benden cok sevmiş seni İsmail’im çok sevmiş...sen gittin nefesim gitti ışığım gitti seviyorum seni ey kalbimin efendisi seviyorummm... nerdesinn...' yazması yürekleri dağladı.

Reklam
Reklam

PEYNİR İSTEDİ, EVDE PEYNİR YOKTU

2 çocuk babası 35 yaşındaki Hüsnü Çolak da 3 ayrı ücret alamadıkları için parasız ve o gün işe giderken eşi Hürü Çolak, öğle yemeği için zeytin, ekmek ve domates koydu ancak o eşinden peynir istedi. Hürü Çolak, 'Eşim peynir istedi. Ama peynir olmadığı için çantasına koyamamıştım' dedi.

ERKEN EMEKLİ OLABİLMEK İÇİN TEKRAR OCAKTA ÇALIŞTI

1992 yılında meydana gelen maden kazası sonucu bırakan 42 yaşındaki Hüseyin Çolak'ın, 5 yıl önce tekrar madende işe başladığı öğrenildi. Çolak'ın kızı Emine Alıcı, babasını yeniden işe başladıktan sonra yerin altına girmeden dışarıda hızar kesme makinesinde çalıştığını ancak babasının, yeni çıkan Torba Yasa sonrası madencilere tanınan yıpranma priminden yararlanıp erken emekli olabilmek için tekrar 15 gün önce ocağında içinde çalışmaya başladığını söyledi.

Anahtar Kelimeler: