8 Mart Dünya Kadınlar Günü Etkinliği

Kayseri Valiliği Aile ve Sosyal Politikalar İl Müdürlüğü tarafından 8 Mart Dünya Kadınlar Günü vesilesiyle “Aile İçinde Çözüm Odaklı Yaklaşım” konulu program düzenlendi. İl Kültür ve Turizm Müdürlüğü Konferans Salonu'nda düzenlenen programa, Vali Orhan Düzgün’ün eşi Gül Düzgün, Garnizon Komutan Vekili Tuğgeneral Aydoğan Aydın’ın eşi Nuray Aydın, Vali Yardımcısı Mehmet Emin Avcı’nın eşi Sermin Avcı, Erciyes Üniversitesi Rektörü Fahrettin Keleştemur’un eşi Fazilet Keleştemur, İl Jandarma Komutanı Jandarma Alb. Halil Uysal’ın eşi Şerife Uysal, İl Emniyet Müdürü Mustafa Aydın’ın eşi Müesser Aydın, İlçe Kaymakamlarının eşleri, Erciyes Üniversitesi Kadın Çalışmaları Araştırma ve Uygulama Merkezi Müdürü Prof. Dr. Beylü Dikeçligil, Sivil Toplum Kuruluşları ve kadın derneklerinin temsilcileri ile çok sayıda kadın davetli katıldı. Vali Orhan Düzgün’ün eşi Gül Düzgün, kadının aile içinde gerek çocukların yetiştirilmesinde gerekse kültür unsurlarının nesilden nesle geçirilmesinde köprü vazifesi kurduğunu belirterek, “Kayseri kadını, tarihin her döneminde üzerine düşün görevi başı dik alnı ak bir şekilde yerine getirmiştir” dedi. Kayseri Valiliği tarafından “8 Mart Dünya Kadınlar Günü” nedeniyle düzenlenen kutlama programında konuşan Gül Düzgün, onurlu Türk Kadını’nın Dünya Kadınlar Günü’nü kutlayarak, kadınların toplumda erkeğinin yanında öncü rolünü başarıyla sürdürmeye devam edeceğini vurguladı. 8 Mart’ın ülkemizde ilk kez 1921 yılında kutlandığını, 1975 yılı ve onu izleyen yıllarda daha bilinçli bir şekilde kutlamaların yapıldığını belirten Gül Düzgün, kadının önemini anlattığı konuşmasında Kayseri denilince akla gelen ve ismi tarihe geçmiş kadın kahramanlardan örnekler verdi. Selçuklu hükümdarlarından I. Kılıçarslan’ın kızı Gevher Nesibe ve I. Alaaddin Keykubat’ın eşi Hunat Hatun gibi pek çok değeri yetiştiren Kayseri’nin aynı zamanda dünyanın ilk kadın örgütü olan Bacıyan-ı Rum teşkilatının kuruluşunun gerçekleştiği bir kent olduğunu belirten Gül Düzgün, “13’ncü yüzyılda Kayseri’de ki ahiler tarafından kurulan sanayi sitesinde hanımlara özgü çalışma yerleri de bulunurdu. Bacıyan-ı Rum teşkilatı mensubu hanımlar bu sanayi sitesinde el sanatlarına dayalı mesleklerini icra edebilirlerdi. Kadınlar daha ziyade nakışçılık, keçecilik, çadırcılık, örgücülük, kilim ve halı dokumacılığı, ipek ve pamuk ipliği üretimi gerçekleştirirlerdi” dedi. Kadınların sanatta, kültürde, edebiyatta, ekonomik ve sosyal alanda kalkınıp gelişmesini sağlamak amacıyla kurulan bu teşkilatta kadınların gerektiğinde düşmana karşı vatan savunmasında eşlerinin yanında da mücadele ettiğini anlatan Gül Düzgün, şunları söyledi: “Türk Kadını, Anadolu’nun Türkleşmesinde, Türklere vatan olmasında en başından beri hep erkeğinin yanında olmuş, onunla birlikte mücadele etmiştir. Gün gelip Anadolu düşman işgaline uğradığında Türk Kadını yine Milli mücadele bilincinin oluşturulması için mitingler ve toplantılar yapmaktan, yardım toplamaya, cephane imalathanelerinde çalışmaktan kağnı kolları oluşturmaya, yaralı askerlerin tedavisinden silahlı birlikler kurmaya kadar her alanda kendisini göstermişlerdir. Anadolu’nun Türk yurdu olarak kalması içinde erkeği ile birlikte ne gerekiyorsa yapmıştır. Milli mücadele sırasında isimleri tarihe mal olan Nene Hatun, Kara Fatma, Tayyar Rahime, Ayşe Çavuş, Kılavuz Hatice, Halide Edip Adıvar ve ismini sayamadığım daha nicelerinin göstermiş olduğu kahramanlıklar sayesinde bir yandan ülke düşman işgalinden kurtarılmış, diğer yandan ise bu kahramanlıkların karşılığı olarak, Cumhuriyetin kurulmasıyla birlikte gerçekleştirilen reformlarla Türk kadınına hakkı teslim edilmiştir.” Vali Orhan Düzgün’ün eşi Gül Düzgün, Cumhuriyet dönemi Türk kadınlarından ilk kadın pilot Sabiha Gökçen, ilk kadın avukat Süreyya Ağaoğlu, ilk kadın bakan Prof. Dr. Türkan Akyol ve İlk kadın Başbakan Tansu Çiller gibi pek çok kadının kendilerine fırsat verildiği takdirde kadınların her işi en az erkekler kadar iyi yapabileceğini gösterdiğini ifade etti. Gül Düzgün, kadının önemini vurguladığı konuşmasını şöyle sürdürdü: "Türk Kadını tarih boyunca her alanda erkeğinin yanında durmuş, başarılarına katkıda bulunmuştur. Türkiye Cumhuriyetinin bugün ki başarısının temelinde de kadınıyla erkeğiyle her şeyin paylaşıldığı güçlü aile yapısı vardır. Kadının aile içinde gerek çocuklarının yetiştirilmesinde gerekse kültür unsurlarının nesilden nesle geçirilmesinde köprü vazifesi görür. Bu nedenle çocuğun sadece topluma kazandırılmasında değil, ailede sağlıklı bir iletişim ortamının kurulmasında da önemli rol oynayan kadınlar Atatürk’ün ifade ettiği gibi “erkeklerden daha çok aydın ve daha çok bilgili olmaya mecburdur. Kayseri kadını da yıllardır hep erkeğinin yanında erkeğiyle birlikte bu yarışta yer almış, tarihin her döneminde üzerine düşen görevi başı dik alnı ak bir şekilde yerine getirmiştir. Kimi zaman güneşin altında tarlada çalışarak, kimi zaman tezgâh başında halı dokuyarak, kimi zaman tüm Türkiye’ye hatta tüm dünyaya mal olmuş devlet adamlarına, sanayicilerine, iş adamlarına, bilim adamlarına analık yaparak Türk kadınının geçtiği tüm aşamalardan geçmiştir. Bugünün Kayserili bayanları olarak bizlerde ülkemizin gelişen dünya ile rekabet edebilmesi ve rekabet edecek yeni nesiller yetiştirebilmesi için bilgi ve beceri düzeyimizi sürekli arttırarak, sosyal ve ekonomik hayatta erkeğimizin ortağı, arkadaşı, yardımcısı ve hatta yeri geldiğinde onun öncüsü olacağız.” Kadınlara ilişkin sivil toplum kuruluşları ve derneklerin yöneticileri ile Kayserili kadınların yoğun ilgi gösterdiği programda Kayseri Milletvekili Pelin Gündeş Bakır da, 8 Mart Dünya Kadınlar Günü’nü kutlayarak kadının önemi üzerinde durdu. Açılış konuşmalarının ardından Psikodramatist Şeref Algur’un “Aile İçinde Çözüm Odaklı Yaklaşım” konulu sunum yapıldı. Daha sonra Dr. Semin Güler tarafından “Boşanmanın Sebepleri ve Sonuçları. Boşanan Kadın Mutlu mu? Boşanmak Çözüm mü” konulu konferans verdi.8 Mart Dünya Kadınlar Günü Kutlama Programı’nda, Erciyes Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi Müzik Grubu’nun Müzik Dinletisi de ilgiyle dinlendi.