Tıptaki gelişmeler, ortalama insan ömrünün uzamasına önemli katkılar yaparken, yaşlılığa bağlı rahatsızlıkların insan ömrünün uzamasıyla birlikte daha çok gündeme gelmesi de tıp dünyasındaki araştırmaların öncelikli konusu haline geldi.
Merkezi Londra'da bulunan Medical Researh Council adlı kuruluşun internet sitesinden derlenen bilgilere göre, özellikle AB ülkeleri genelinde ortalama insan ömrü erkeklerde 75, kadınlarda ise 80 yaşına kadar yükseldi.
İnsan ömrünün uzaması tıp dünyası adına olumlu bir gelişme olmasına karşın, bu gelişme, daha çok sayıda insanın yaşlılığa bağlı çeşitli sağlık sorunlarıyla karşı karşıya kalması anlamına geliyor ve son yıllarda araştırma bütçelerine bakıldığında, yaşlılığa bağlı sorunlara yönelik çalışmalara aktarılan kaynakların artığı gözleniyor. Sitede, "yaşlılığa ilişkin araştırmaların, tıp dünyasının gelecekteki en öncelikli konuları arasında olacağı" belirtiliyor.
Öte yandan, yaşlılığa bağlı sorunlar ve bunların tedavilerine ilişkin araştırmaların sayısının artmasına karşın, uzmanlar, "sağlıklı yaşlılığın" en önemli sırrının, genetik özellikler ile gençlik döneminde alınan "koruyucu tedbirler" olduğuna dikkati çekiyor.
Sağlıklı yaşlılık geçirmede beslenme, yaşam biçimi, sosyo ekonomik statü gibi faktörlerin ne derece etkili olduğunun belli olmaması, bu konuları araştırmalarda öncelikli sıralara taşırken, Medical Research Council'in (MRC) Newcastle Üniversitesiyle ortaklaşa başlattığı çalışma, gençken koruyucu önlemler almanın yaşlılığa etkilerini somut olarak ortayı koymayı amaçlıyor.
85 yaş ve üzerinde 800 kişinin katıldığı çalışmanın yaşlılık ile beslenme alışkanlıkları, sosyal statü, çevresel etkiler gibi faktörler arasındaki bağı ortaya çıkarmanın yanı sıra, yaşlılığa yönelik bundan sonra yapılacak araştırmalara da yön vereceği belirtiliyor.
RİSKLERİ BELİRLEYİP, HASTALIĞA YAKALANMADAN YAŞAMAK
Uzmanlar bireyler için en büyük tehlikenin "gençken kişinin kendini hiç yaşlanmayacakmış gibi hissetmesi" olduğunu belirterek, herkesin özellikle ailesinin hastalık geçmişini araştırarak, ileride kendini bekleyen riskleri tespit etmesi gerektiğini belirtiyorlar.
MDRC ve Newcastle Üniversitesinin araştırma ön raporunda, hastalıkların tedavisinin masraflı ve zor süreçler olduğuna dikkat çekilerek, kişilerin temel amacının kendilerini bekleyen muhtemel hastalıklara yakalanmamak için çaba göstermek olması gerektiği ifade ediliyor.
Raporda, yaşam süresinin çeşitli ilaç ve tedavi yöntemleriyle uzatılabileceği, ancak yaşam kalitesinin sağlanabilmesi için kişinin kendi çabasının da gerektiği hatırlatılıyor.