86 yaşındaki 'Cumhuriyet kadını', hayatı dolu dolu yaşıyor

 İZMİR'de yaşayan, zarif tavrı ve şık giyimi nedeniyle çevresinde 'Cumhuriyet Kadını' olarak bilinen Leman Çapçıoğlu (86), yağlı boya resimleriyle 4 kez sergi açtı, kendi diktiği kıyafetlerle defileler düzenledi.

Melis KARAKUZULU/İZMİR, (DHA)- İZMİR'de yaşayan, zarif tavrı ve şık giyimi nedeniyle çevresinde 'Cumhuriyet Kadını' olarak bilinen Leman Çapçıoğlu (86), yağlı boya resimleriyle 4 kez sergi açtı, kendi diktiği kıyafetlerle defileler düzenledi. 2 ay önce de piyano öğrenmeye başlayan Çapçıoğlu, yaşıtlarına örnek oluyor.

Ankara'da doğan Leman Çapçıoğlu, 1960 yılında trafik kazasında eşini kaybettikten sonra iki kızını tek başına büyüttü. Eşinin kaybından sonra bir fabrikanın genel müdürlüğünde çalışmaya başlayan Çapçıoğlu, çocuklarına bakıp iş hayatına devam etmenin yanı sıra, hobilerinden de eksik kalmadı. Gençlik yıllarından beri kendisine ve çevresindekilere elbiseler, tulumlar, eşarplar diken Çapçıoğlu, 1986 yılında emekli olup, doktor olan kızının eğitimi nedeniyle İzmir'e geldikten sonra yağlı boya resimler yapmaya başladı. Çapçıoğlu, İzmirli ressam Şeref Bigalı'dan dersler almaya başlayıp, kendini geliştirdi ve 4 kişisel sergi açtı. Kendi yaptığı bir yağlı boya Atatürk tablosunu dönemin Sosyal Hizmetlerden Sorumlu Devlet Bakanı Hasan Gemici'ye armağan eden Çapçıoğlu, aynı zamanda kendi diktiği kıyafetlerden oluşan defileler düzenledi. Evinde 20 yıldır duran piyanodan ilham alarak 2 ay önce piyano dersleri almaya başlayan Çapçıoğlu, dolu dolu geçirdiği hayatıyla yaşıtlarına örnek olmaya devam ediyor. Kızları, torunları ve çocuklarının sevgisiyle hayata tutunduğunu anlatan Çapçıoğlu, 5 yaşında Ankara'daki Cumhuriyet Bayramı'nda Atatürk'e el salladığı anısını unutamadığını söylüyor.

Reklam
Reklam

YENİ HAYALİ, KONSERDE PİYANO ÇALMAK

Çevresindekilerin ona 'Cumhuriyet Kadını' lakabını taktığını aktaran Çapçıoğlu, "Bir 25 yıl tahsil hayatı, bir 25 yıl çalışma hayatım, üçüncü 25 yıl resimle ve şimdi de piyanoya başladım. Şimdi bütün gayretimle piyano çalıyorum. Bütün arzum bir konserde hiç olmazsa bir şarkı çalmak. Torunlarımın kızına kıyafetler dikiyorum, Zehra benim diktiğim kıyafetlerin hazır kıyafetlerden daha güzel olduğunu söylüyor. Bu anılarım ve yaptığım sosyal aktiviteler benim hayatımı, ruhumu dolduruyor. Ruhumu ve benliğimi besliyor. Çok mutluyum. İnsanları, hayvanları, tabiatı seviyorum. Hediye vermeyi seviyorum. Kızlarım, torunlarım ve onların çocuklarının sevgisiyle ayakta kalıyorum. Onlar uzakta da olsalar, onların sevgisi daima içimde" diye konuştu.