Bir kuş türü olan Angut eşi öldüğü zaman onun yanına gidip, kendisi de ölene kadar ondan gözlerini ayırmadan bakar. Bunu yaparken yanına yırtıcı bir hayvan dahi gelse umursamazmış. O yüzden bizler de 'Angut gibi ne bakıyorsun karşim?' deriz.
Günlük kullanımdaki anlamı tam olarak ‘baldızını satan kişi’dir. TDK ise bu kelimeyi “ağır hakaret ve küfür sözü” olarak tanımlıyor.
Genellikle ‘kaba, anlayışsız kimse’ anlamında kullandığımız bu kelime: ‘korkak’, ‘uyuşuk, beceriksiz’, ‘acemi’, ‘kısa boylu ve göbekli’, ‘aceleci’, ‘kabadayı’ gibi birçok anlamda kullanılıyor.
Türkçeye Arapçadan geçmiş bir kelime ve ‘öksüren’ anlamına geliyor. Gece karanlığında, yerlerini öksürerek belli eden kadınlardan böyle bir kelime türetilmiş.
Osmanlı döneminde, ‘şen, güzel, şuh’ kadınlar için kullanılan bir kelime. Günlük kullanımda ‘ahlaksız kadın’ şeklini almış.
Yerli yersiz kullandığımız bu kelimenin anlamı, Türk Dil Kurumu’na göre:
1) Gülünç derecede dar ve kısa giyinmiş olan kimse
2)Yersiz ve zamansız davranışları olan kimse.
Türk Dil Kurumu’nda tanımı ‘Karısının veya kendisine çok yakın bir kadının iffetsizliğine göz yuman (kimse)’ Günlük hayatta ise bu anlam bir tık ileriye taşınarak, ‘karısını, kızını pazarlayan kimse’ olarak kullanılır.
“Karısını pazarlayan kişi” anlamında kullanılan kelimenin hikayesi ilginç. Sasani İmparatorluğu’nun hükümdarı olan 1. Kavad, Mazdek ve öğrencilerinin isyanına karşı koyamamasının üzerine, komün hayata saygı duyduğunu göstermek için karısının Mazdek ile yatmasına izin verir.
Günlük hayatta ‘çok bilmiş, çok konuşan’ anlamında kullandığımız kelime, Farsçada ‘akıllı’ kelimesinin çoğulu, yani ‘akıllılar’ anlamına geliyormuş.