Dyatlov Geçidi’nde meydana gelen bu üzücü olayı daha önce duymayanlar için bir özet geçmek istiyoruz. Çünkü bu hadise yıllar geçmesine rağmen arkadaş ortamlarında özellikle dağcılık kulüplerinde şehir efsanesi olarak anıtılmaya devam etti. Urak Teknik Üniversitesi’nden 10 öğrenci, 28 Ocak 1959 tarihinde Ural Dağları’nda 3 hafta sürmesini planladıkları bir gezi için yola çıktı. Ural Dağları’nın kuzey kesimine yapılacak bu keşift gezisinin zorlu şartlar altında gerçekleşmesi ön görülüyordu. Fakat yolculuk felaket ile sonuçlandı. Ekipteki kişilerin cansız bedenlerine ulaşıldı. Ancak neden öldükleri tespit edilemedi. Bu bilinmezlik ise komplo teorilerinin doğmasına neden oldu. 62 yılın ardından ise Dyatlov Geçidi vakasının gizemi çözüldü.
Ekip, Kuzey Urallardaki 1234 m yüksekliğe sahip Otorten Dağları ve 350 km’lik uzun kayaklı yürüyüş dahil olmak üzere, hedeflerini belirledi ve 23 Ocak’ta da, Ekaterinburg‘dan trenle yola çıktılar. Ardından kamyon ile Vizhai’ye geçtiler ve 27 Ocak’ta oradan da ayrılarak yürüyüş rotalarına başladılar. Bir gün sonra gruptaki biri hastalandı ve geri döndü. Dolayısıyla ekip artık 9 kişi olarak yola devam etti. Ekibe belirlenen tarihte ulaşılmaması üzerine arama-kurtarma çalışmaları başlatıldı.
Arama-kurtarma çalışmaları sonucunda hedeflenen varış noktasından 10 kilometre ötede tahrip edilmiş bir çadır bulundu. Biraz ilerlediklerinde ise kamp ateşinin yanında sadece iç çamaşırıyla iki dağcının cansız bedenine ulaşıldı. Arama bölgesi genişletildiğinde ise diğer cansız bedenlerde bulundu. -30 derecede iç çamaşırıyla bulunan dağcıların tüm kıyafetleri parçalanan çadırın içinde sapasağlam bir şekildedir. Hikayeyi daha da ilginç hale getiren detay ise dağcıların birbirlerinin kıyafetlerini giymiş olmasıdır. Cansız bedenlerin üzerinde yapılan incelemelerde hiçbir saldırı bulgusuna rastlanmaz. Hatta dağcıların kıyafetlerindeki radyoaktif kalıntılar komplo teorilerinin artmasına neden olur. Hatta yaşanan olayın çözümlenememesi üzerine grup lideri İgor Dyatlov'un adı olayın vuku bulduğu geçide veriliyor. O yıldan bu yana bilim insanları bu olayın gizemini çözmek için bilimsel çalışmalarını arttırdı.
Swiss Federal Institute of Technology’de (EPFL) görev alan bilim insanlarına göre, ölümlerin nedeni nadir görülen bir tabaka çığı olarak gösterildi. Bilim insanları, kar sürtünmesi ve yerel topoğrafya verilerini mercek altına alarak yeni bir kanıt sundu. Böylece küçük bir tabaka çığının hafif bir eğimde arkasında çok az iz bırakarak gerçekleşebileceği görüldü. Bu da Dyatlov Geçidi vakasının gerçekleştiği gece kar yağmamasına rağmen çığın gece vakti nasıl tetiklenebileceğini gözler önüne serdi. Yapılan bilgisayar simülasyonları da tabaka çığının dağcılarda gözlemlenen benzer yaralanmalara yol açabileceğini gösterdi.