Yaraları sarılmaya çalışılan Kobane'ye ilaç ve tıbbi yardım götürecek, yaralarına merhem olmaya çalışacaklardı, merhemlerin çare olamayacağı şekilde yaralandılar, hayatlarından oldular.
Kobaneli çocuklar kötü günleri geride bırakabilsinler, yıkılan binalar, ölen insanların görüntülerini zihinlerinden azıcık da olsa silebilsinler, renkli hayaller kurabilsinler, tekrar çocuk olabilsin, oyun oynayabilsinler diye oyuncak götürüyorlardı. Gelecekleri ellerinden alındı!
Bombaların, silahların, insanların başlarına yıktığı evlerin, yapabildikleri kadarını yenilemek, başlarını sokabilecekleri bir yuva vermek istediler. Bombalandılar!
Toz bulutlarından, çorak topraklardan başka bir şeyi kalmayan Kobani'ye umut fidanları dikecek, güzel bir geleceğin umudunu yeşerteceklerdi. Gözlerimizi yaşarttılar!
"Bombalarla sallanan yerler, binalar yerine, salıncaklarda sallanmalı çocuklar" diyip çocuk parkları yapacaklardı. Suruç'ta kendi bulundukları yer sallandı!
Kobanililer hergün baktıkları duvarlarda vahşetin izini görmesin, yaraların üstünü bağlayan kabuk gibi duvarların üstünü resim bağlasın istediler. Suruç'ta yerleri duvarları kan boyadı!
Acılarını dindiremeseler bile birkaç saatliğine de olsa unutturmak, müzikle sanatla eski normal yaşamlarını yaşatmak istediler. Arkalarından ağıtlar yakıldı!
Savaşın; ülkeye, insanlara verdiği zarar belgelensin istediler, yere düştükleri bilindiği gibi ayağa kalktıkları da görülsün istediler. Gözler önünde saldırıya uğradılar.