GAZİANTEP (İHA) - Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, "Baykal ile birlikte hareket edenleri kastediyorum. 1991 seçimlerinde SHP çatısı altında seçimlere girdin. Yanında kimler vardı? Bugünkü PKK örgütünün liderleri vardı" dedi.
Başbakan Erdoğan, eşi Emine Erdoğan, Devlet Bakanı Kürşad Tüzmen ve Ulaştırma Bakanı Binali Yıldırım ile birlikte partisinin Kamil Ocak Spor Salonu'nda gerçekleştirilen il kongresine katıldı.
Erdoğan, kongrede yaptığı konuşmada, "Türkiye; AK Parti ile yani sizlerle karakıştan çıktı. bahara kavuştu. Türkiye'nin kapalı yolları, kilitli kapıları sizin iradenizle açıldı, tütmeyen bacalar tüttü. Sönmeyen ocaklar sizinle şenlenmeye başladı. Siz kavgayı statükoyu gerilimi bu ülkeden tasfiye ettiniz. Aklın ve aydınlığın yolunu açmakla kalmadınız, dipdiri bir kadro ortaya çıkardınız. Kalkınmanın refahın yolunu siz açtınız. Yolsuzluğa yoksulluğa 'dur' dediniz" dedi.
Bazı muhalefetin de kar topu gibi erimeye devam ettiğini ifade eden Erdoğan, "Biz daha da güçleniyoruz. Çünkü bilesiniz ki Türkiye güçleniyor. Bugün dünyanın her yerinde duyulan ses sizin sesinizdir. Dünya demokrasisi adına örnek gösterilecek demokrasi Türk demokrasisidir. Ciddi mesafeler aldık, artık dünyada en önemli adres biziz. Türkiye'de siyaset yapmak öyle kolay değil. Büyük ideali olmayan büyük gönlü olmayan siyaset yapamaz. İdeallerimiz, projelerimiz yoksa siyaset yapamayız. Bu yola çıkarken ahdettik. Bu vatana, bu millete aşıktık. Hizmet verirken bizim derdimiz var. Bu ülkede tek kişi kalmadan karanlıktan aydınlığa nasıl çıkarırız, biz onun derdindeyiz. 2003 yılında Türkiye'de kişi başına düşen milli gelir neydi, bugün kişi başına düşen milli gelir ne? Bugün kişi başına düşen milli gelir 5 bin 8 dolara çıktı. Bunu göremeyen gözler var. Bunu duyamayan kulaklar var, bunu söyleyemeyen diller var. Bugün de var yarın da olacaktır" diye konuştu.
AK Parti olarak ilk kongrelerine Gaziantep'te start verdiklerini söyleyen Erdoğan şöyle devam etti:
"Bu adımları atarken, sonbaharda da büyük kongremizi yapacağız. Artık yenilenen güçlenen kadrolarla 2007 yılında genel seçimlere gideceğiz. 3 Kasım seçimlerinden daha güçlü çıkacağız. İktidara geldiğimizde, 'Türkiye'yi dört temel taş üzerinde yükselteceğiz' demiştik. Bunlar eğitim, adalet, sağlık ve emniyetti. Ulaşım, toplu konut, tarım ve dış politikayı da bunun üzerine bina edeceğiz demiştik. Göreve geldiğimizden bu yana 75 bin derslik açıldı. Yok böyle bir şey. İlk defa Cumhuriyet tarihinin rekoru kırıldı. 3 yıl içinde yapıldı bütün bunlar. Teröre rağmen, 3 bin köy okulu eğitime açıldı. 150 bin öğrenciye burs verdik. Bakın bir örnek vermek istiyorum. 2003 yılı başında lise öğrencilerine verilen burs 13 milyon 700 bin iken, biz bunu 45 milyona çıkardık. Siz bize vekalet verdiniz. Bizde vekaletin gereğini yaptık. Hortumculara gidiyordu, biz bu hortumu kestik. Üniversite öğrencilerine 45 YTL burs veriliyorken, şimdi bu 130 YTL oldu. Peki bugüne kadar niye yapılmıyordu. Bu gerçekleri göremeyen ana muhalefet var. Gözü var ama görmüyor. Ne yapayım."
"O ZAMAN ÇIK AÇIKLA 'O TERÖR ÖRGÜTÜDÜR' DE" CHP Genel Başkanı Deniz Baykal'ı kastederek, "İşine gelir gibi tanımlamalar içinde olanlar, battıkça batar, bizimle uğraşma. Sen yolsuzluğun adresini AK Parti'yi gösteremezsin. Önce kendi içini dolaş. Bu millet, seni oturtacağı yere oturtmuştur" diye konuşan Erdoğan, "Ben Sayın Baykal'ı gündeme almak istemiyorum. Ancak şu nokta ona takılıyor. Güya ben, terör örgütü ile masaya oturacakmışım, bu masada bayrağı konuşacakmışım, vatanı konuşacakmışım. Gel de cevap verme. Ey Baykal, önce sen bir bayrağın üzerindeki ne kanı ne hilali ne de yıldızı benimle konuşamazsın. Aramızda çok fark var çok. Ben burada, CHP'ye gönül vermiş insanlarımızı kastetmiyorum. Baykal ile birlikte hareket edenleri kastediyorum. 1991 seçimlerinde SHP çatısı altında seçimlere girdin. Yanında kimler vardı? Bugünkü PKK örgütünün liderleri vardı. Ben bunu Meclis'te söylediğim zaman niye ayağa kalktın, niye hopladın? Parlamentoya onları siz taşıdınız. O örgütün liderleri bir kısmı Avrupa'da Avrupa'yı idare ediyor. Bir kısmının da Türkiye'de uzantıları var. Beraber yürüdünüz o yollarda, biz ise milletle beraber yürüyoruz. Farkımız bu. Biz kiminle nasıl konuşacağımızı iyi biliriz. Bizimle aşık atmaya girmesin. Batıkça batacak. Yanlış adreste. Anlamakta güçlük çekiyor. Kapıya yazmak gerek, bu sıklet bu teraziyi taşımaz. Yolun sonuna geldi artık, çirkin siyaset yapanları milletimiz 3 Kasım'da sandığa gömdü. Milletimiz bunları kabul etmiyor. Gerilim politikaları istemiyor" açıklamasında bulundu.
Erdoğan konuşmasının bir bölümünde, 3 yıllık icraatlarını anlatırken, "İş bilenin kılıç kuşananındır. Mesele budur" dedi.
Sağlıkta yeni adımlar attıklarını, sağlık ocaklarını modern hale getirdiklerini, acil servisleri yoğunlaştırdıklarını belirten Erdoğan, "Daha yapacak çok işimiz var. Mezralara köylere henüz ulaşamadık. Köy-Des projemiz var. Bu projeye 2 milyar YTL ayırdık. Yolu olmayan suyu olmayan köy olmasın diye. Büyük düşünemezseniz marjinal kalmaya, dışlanmaya mecbursunuz. Türkiye'de siyaset yapamazsınız. Sağlığa çok büyük önem veriyoruz. Gelir dağılımındaki adaleti başarmaya çalışıyoruz. Bu makas şimdiden daralmaya başladı. Terörde yaşadığımız sıkıntılar bizi üzdü. Devlet millet ele vererek terörün üstesinden geleceğiz. Bu ülkede legal siyaset sivil toplum örgütleri terör örgütüne çanak tutanlar ve onları destekleyenler niyetlerini açıkça söylemeliler. O zaman çık açıkla 'O terör örgütüdür' de, 'Bunlarla alakamız yok' de kes at, evirip çevirme. Türkiye Cumhuriyeti'ni farklı anlayışlar içerisine çekme" değerlendirmesini yaptı.
Konuşması sırasında, salonda bulunan yaşlı bir vatandaş, Başbakan Erdoğan'a yönelik el öpme isteğinde bulundu. Erdoğan da, "Bu el öpme alışkanlığını bırakmamız gerek. Bizim kültürümüzde böyle bir şey yok. Bizim kültürümüzde 3 kişinin eli öpülür. Annemizin, babamızın ve hocamızın eli öpülür. Ancak bu ülkede ayaklarını öptürenlerde oldu, ayaklarını yıkatanlarda oldu" diye konuştu.
Başbakan Erdoğan konuşmasının sonunda, AK Parti'ye geçen CHP Karkamış İlçe Belediye Başkanı Nuh Kocaaslan'a rozetini taktı.