Ab Bakanı Ve Başmüzakereci Çavuşoğlu, Ab Türkiye İlerleme Raporu'nu Değerlendirdi

Avrupa Parlamentosu Genel Kurulu, 2013 Türkiye İlerleme Raporu'nu değerlendiren Avrupa Birliği Bakanı ve Başmüzakereci Mevlüt Çavuşoğlu, AB'den gelen raporları her zaman dikkate alarak faydalandıklarını ancak yayınlanan Türkiye İlerleme Raporu'nda bazı olumlu gelişmelerin görmezden gelindiğini aktardı.Raporda fasılların açılması gerektiğinin vurgulanmasının memnuniyet verici olduğunu kaydeden Çavuşoğlu, “Bizim de çok istediğimiz fasılların açılması gerektiğine vurgu yapması önemli ama bu konuda artık somut adımlar bekliyoruz. Sadece çağrı yapmak, temennide bulunmak yetmez. Biz bu fasılların açılması için gerekli kriterleri de yerine getirdik. Ama bu fasıllar üzerinde AB ve bazı ülkeler tarafından bloklamalar var. Bunların kalkması lazım. Somut adımları bekliyoruz .Raporda Türkiye’nin AB sürecinin önemi, vurgu yapması, stratejik ortaklığın tekrarlanmasının yer alması memnuniyetle karşıladığımız bölümlerdir. Elbette eleştiriler de var. Eleştirilerin içinde gerçekçi eleştiriler de var ama maalesef gerçekler üzerinde gerçeklere dayalı olmayan eleştiriler de var. Bunlardan da her zaman olduğu gibi üzüntü duyarız” şeklinde konuştu.“MIŞLI KONUŞULUYOR, GELİŞMELER GÖRMEZDEN GELİNİYOR”Türkiye’deki gelişmelerin bazılarının raporda yer verilmediğine dikkat çeken Bakan Mevlüt Çavuşoğlu şöyle konuştu: “Bazı gelişmelerin niye yansıtılmadığını anlayamadık. Türkiye’deki son demokratikleşme paketimiz AB’nin istediği birçok maddeyi içinde bulunduruyor. Mesela Özel Yetkili Mahkemelerin kaldırılması ve yargıda eşitliğin sağlanması talebi vardı. Bu karşılandı. Bunun raporda yer almamasını üzüntüyle karşıladık. Bu paketin içeriği çok önemliydi. Türkiye’de temel hak ve özgürlükleri geliştiren bir paketti, meclisin son gününde oylandı. Bu paketin içeriğini de AB’ye iletmiştik. Aynı zamanda Bakanlar Kurulu tarafından kabul edilen eylem planının yani insan hakları ihlalinin önlenmesine yönelik eylem planının yer alması önemli. Fakat son anda bazı değişiklik önergeleri verildi. O önergelerin de manipülasyona dayalı değişiklik önergeleri olduğunu söylüyoruz. Özellikle Türkiye’de yaşam tarzına müdahale varış algısı oluşturan önergeyle işin doğrusu ne yapmak istedikleri anlayamadık. Bunu söylerken en son demokratikleşme paketinde yaşam tarzını garanti altına alan madde var. Bir taraftan mışlı konuşuyorsunuz, ama bir taraftan da meclisin kabul ettiği pakette yaşam tarzını garanti altına alan maddeyi görmezden gelirseniz işte o zaman bu eleştirilerin Türkiye’de kabul edilip edilemeyeceği sorgulanabilir. O yüzden biz her zaman Avrupalı dostlarımızdan istediğimiz şu; Türkiye’ye karşı adil olalım, eleştirilerimizi doğru şekilde yapalım. Ama olumlu gelişmeleri görmezden gelmeyelim. Raporda Avrupa Birliği sürecinin hız verilmesinin önemini vurguluyoruz, ama bunu eylemde de görmek istiyoruz. Biz Türkiye olarak AB sürecinden hiçbir zaman vazgeçmeyiz. Bu süreçte reform paketlerini Meclis’e getirmeye devam edeceğiz. 1 Mart’taki demokratikleşme paketi ne ilk reformdur ne de son olacaktır. 2014 yılının Türkiye’de AB yılı olmasını arzu ediyoruz. Şu an üzerinde çalışılan reform paketlerini meclis çalışmaya başladığında götürüp, adımları atacağız. Türkiye’nin bu alanlardaki eksikliklerini giderip, insan hakları alanlarını geliştireceğiz. Hukukun üstünlüğünü daha da güçlendireceğiz.”