Juncker, Alman Die Welt gazetesine verdiği röportajda, AB'deki bazı son gelişmeler konusunda şaşırdığını söyledi.
AB üyesi ülkelerin tüm devlet ve hükümet başkanlarının 2 yıl boyunca AB’nın dış sınırlarının daha iyi korunmasını istediğini, AB Komisyonunun bunu ciddiye alarak 2020’nın sonuna kadar AB’nin dış sınırlarını koruyan memurların sayısını 10 bine çıkarılmasına ilişkin bir öneri hazırladığını belirten Juncker, şimdi birden birçok taraftan kuşkuların dile getirildiğini ifade etti.
Bazı ülkelerin “Ulusal egemenliğe müdahale yapıldığı, her şeyin çok hızlı geliştiği ve sayıların çok yüksek olduğu” yönünde eleştirilerde bulunduğuna işaret eden Juncker, bunun alenen iki yüzlülük olduğunu savundu.
Juncker, "İlk önce AB Komisyonun bir şeyler yapması istendi. Ardından bir öneride bulunduk. Özellikle, AB dış sınırların korunmasının yetersiz olduğu yönünde yüksek sesle eleştiride bulunanlar taahhüt altına girmek istemiyor. Avrupa böyle çalışamaz." değerlendirmesinde bulundu.
Bu konuda hazırlık yapılması ve gerçekten dış sınırların kontrol altına alınması için hızlı hareket etmek gerektiğini vurgulayan Juncker, ilgili ülkelerin kuşkularını geride tutarak dış sınırların korunmasıyla ilgili öneriyi hızlı şekilde karara bağlamalarını istedi.
Avrupa’daki siyasetçilerden mülteci konusunun çözülemez bir konu olmadığını anlatmalarını talep eden Juncker, şunları kaydetti:
"Avrupa’da daha düzenli bir iş birliği yapılsa sınamalar şu an olduğundan daha küçük olur. Bu, önemli ölçüde mülteci sayılarının azalmasına katkı sağlayan ve hararetli bir şekilde tartışılan AB-Türkiye mutabakatında görülüyor. Mutabakat, maliyetli ancak iyi bir yatırım." (AA)