ANKARA (İHA) - Başbakan Yardımcısı Mesut Yılmaz, AB komisyonu tarafından bugün açıklanan İlerleme Raporu'nda Türkiye'ye müzakere tarihi verilmemesini eleştirerek, "AB gri tonları ağır basan bir fotoğraf çekmiştir. Bu belgelerle komisyon Türkiye'ye karşı üstlenmiş olduğu sorumluluğu taşıma iradesini ve cesaretini ortaya koyamamıştır" dedi.
Yılmaz, AB Genel Sekreterliği'nde düzenlediği basın toplantısında AB Komisyonu tarafından bugün açıklanan İlerleme Raporu ile 13 aday ülkenin birlikte değerlendirildiği 'genişleyen birliğe doğru' başlıklı belgeye ilişkin ön değerlendirmelerde bulundu. Komisyon tarafından yapılan tespitlerde Türkiye'nin 18 ayda ulusal program bağlamında kaydettiği önemli ilerlemelere yer verildiğini kaydeden Yılmaz, Meclistarafından gerçekleştirilen reformların devrimci niteliğinin tespit edilmesinin olumlu bir gelişme olduğunu söyledi. Yılmaz, "Reformların hiç bir siyasi konjonktürde gerçekleştirilmiş olması gözardı edilmemekte ve Türk siyasi sisteminin reform iradesi, kapasitesi takdir edilmektedir. Bu itibarla rapor ve belge olumlu bir niteliktedir" diye konuştu. Haklı ve objektif tespitlerin temel hak ve hürriyetler, işkence ile mücadele, sivil yönetimin ordu üzerindeki kontrolü, düşünce ve ifade özgürlüğü, dini azınlıklar, DGM'lerin işleyişi, yolsuzlar ve siyasi hakların kullanılması gibi başlıklarla reformların gölgelendiğini vurgulayan Yılmaz, "Son 18 ayda gerçekleştirilen devrimci nitelikteki atılımlar münferit uygulamalar ile aynı ağırlıkta görülemez. Böyle bir yaklaşım yanlış sonuçlar doğurur" şeklinde konuştu.
Her ülkenin ve özellikle aday ülkelerin eksiklikleri bulunduğunu vurgulayan Yılmaz, Türkiye'nin gerçekleştirdiği reform paketleri ile kriterleri karşılama yolundaki kayıtsız şartsız iradesini herkese kanıtladığını söyledi. "Eğer Türkiye'nin performansı tüm diğer aday ülkeler gibi değerlendirilecekse gerçekleştirilen reformlar müzakerelere başlanması için yeterli sayılmalıdır" diyen Yılmaz, komisyonun 2003 yılında Türkiye'ye yeni bir yol haritası vereceğini hatırlattı.
Mesut Yılmaz, AB komisyonu tarafından bugün açıklanan İlerleme Raporu'nda Türkiye'ye müzakere tarihi verilmemesini eleştirerek, "AB gri tonları ağır basan bir fotoğraf çekmiştir. Bu belgelerle komisyon Türkiye'ye karşı üstlenmiş olduğu sorumluluğu taşıma iradesini ve cesaretini ortaya koyamamıştır" dedi.
Yılmaz, AB Genel Sekreterliği'nde düzenlediği basın toplantısında AB Komisyonu tarafından bugün açıklanan İlerleme Raporu ile 13 aday ülkenin birlikte değerlendirildiği 'genişleyen birliğe doğru' başlıklı belgeye ilişkin ön değerlendirmelerde bulundu. Komisyon tarafından yapılan tespitlerde Türkiye'nin 18 ayda ulusal program bağlamında kaydettiği önemli ilerlemelere yer verildiğini kaydeden Yılmaz, Meclistarafından gerçekleştirilen reformların devrimci niteliğinin tespit edilmesinin olumlu bir gelişme olduğunu söyledi. Yılmaz, "Reformların hiç bir siyasi konjonktürde gerçekleştirilmiş olması gözardı edilmemekte ve Türk siyasi sisteminin reform iradesi, kapasitesi takdir edilmektedir. Bu itibarla rapor ve belge olumlu bir niteliktedir" diye konuştu. Haklı ve objektif tespitlerin temel hak ve hürriyetler, işkence ile mücadele, sivil yönetimin ordu üzerindeki kontrolü, düşünce ve ifade özgürlüğü, dini azınlıklar, DGM'lerin işleyişi, yolsuzlar ve siyasi hakların kullanılması gibi başlıklarla reformların gölgelendiğini vurgulayan Yılmaz, "Son 18 ayda gerçekleştirilen devrimci nitelikteki atılımlar münferit uygulamalar ile aynı ağırlıkta görülemez. Böyle bir yaklaşım yanlış sonuçlar doğurur" şeklinde konuştu.
Her ülkenin ve özellikle aday ülkelerin eksiklikleri bulunduğunu vurgulayan Yılmaz, Türkiye'nin gerçekleştirdiği reform paketleri ile kriterleri karşılama yolundaki kayıtsız şartsız iradesini herkese kanıtladığını söyledi. "Eğer Türkiye'nin performansı tüm diğer aday ülkeler gibi değerlendirilecekse gerçekleştirilen reformlar müzakerelere başlanması için yeterli sayılmalıdır" diyen Yılmaz, komisyonun 2003 yılında Türkiye'ye yeni bir yol haritası vereceğini hatırlattı. Türkiye'nin yeni yol haritasını dikkatle değerlendireceğini ifade eden Yılmaz, "Katılım öncesi stratejisinin güçlendirilmesi için sunulan önerilerin yeni bir yönü bulunmadığı gibi bunların Türkiye'yi üyeliğe taşıyacak bir içerik ve kapsam taşıdığı da görülmemektedir. Bu çerçevede Türkiye'ye özel bir statü verilmesi gibi önerileri kabul etmemiz mümkün değil" dedi.
Türkiye'nin üyelikten başka herhangi bir hedefinin olmadığının altını çizen Yılmaz, komisyonun Türkiye'ye vermeyi öngürdüğü yeni yol haritasının bu gerçek ışığında saptanması gerektiğini bildirdi. Birliğe üyelik yolunda Türkiye'nin çalışmalarının teşvik edilmesi için AB Komisyonu'ndan daha yapıcı ve kapsamlı bir öneri beklediklerini belirten Yılmaz, komisyonun ortaya koyduğu belgelerdeki tespit ve değerlendirmelerin Türkiye'nin üyelik müzakerelerine başlamasını engelleyici bir faktör olmadığını dile getirdi. Müzakerelere başlanmasının siyasi bir karar olduğunu ve bu kararın Kopenhag'ta üye ülkelerin hükümetleri tarafından verileceğine işaret eden Yılmaz, şunları söyledi: "Türkiye kendi üzerine düşen sorumlulukla cesur adımlar atmış ve müzakerelerin başlaması için gerekli reformları esas itibarıyla gerçekleştirmiştir. AB ile Türkiye arasındaki 40 yıllık ilişkinin bugün gelinen kritik aşamada beklentileri karşılamaktan uzaktır. Gri tonları ağır basan bir fotoğraf çekimi olmuştur. Bu belgelerle komisyon Türkiye'ye karşı üstlenmiş olduğu sorumluluğu taşımak iradesini ve cesaretini ortaya koyamamıştır. Bu eksikliğin AB üyesi ülkelerin hükümetleri tarafından Kopenhag Zirvesi'nde karşılanmasını bekliyoruz. Üyelik müzakereleri Kopenhag siyasi ve ekonomik kriterleri ile müktesabat uyum alanlarında devam eden çalışmaların hızlandırılmasına yeni bir ivme verecektir".
Yılmaz, ayrıca hedefe zamanında ulaşılabilmesi için AB üyeliğini gerçekten özümsemiş güçlü vce istikrarlı bir siyasi yapıya ihtiyaç olduğuna da işaret ederek, "Umarım 3 Kasım'da ortaya çıkacak tablo bunitelikte olacak ve önümüzdeki dönemde Türkiye'yi AB'ye taşıyacak kararlı bir politakanın izlenmesine olanak verecektir" ifadelerini kullandı.