Ramazan Bayramınız Mübarek Olsun
Ramazan Bayramı'nın Müslümanlar, tüm insanlık, ülkem ve ailelerimiz için sağlık, barış, huzur, ve kazanç getirmesini dilerim.
Lütfen bu tatilde hiç bir şeyi düşünmeden dinlenerek geçirin.
BIST için bir kaç gündür yazdıklarım aynı şekilde geçerli. BIST için verdiğim direnç veya desteklerin kırılması halinde olası seviyeleri yazmıştım. Ama ben bu destek ve dirençlerin bu yarım seans içinde kırılmasını beklemiyorum.
**FED'in Parasal Genişlemeyi Azaltma Riski Büyüyor!**
ABD'den gelen neredeyse tüm ekonomik veriler, ABD ekonomisinin ciddi bir toparlanma sürecinde olduğunu gösteriyor. Bu veriler geldikçe de, Eyaletlerin FED başkanlarından tahvil alımı sürecinin artık bitmesi gerektiği yönündeki açıklamalar artıyor. Ben bu konudaki ilk kararın sonbahar aylarında alınabileceğini düşünüyorum.
**AB İçin Resesyon Bulutları Dağılıyor Mu?**
Eğer ABD büyürse, altı ay gibi bir süre sonra bu görüntü AB'ye de yansımaya başlar beklentimi bir çok kez paylaştığımı biliyorsunuz. Son açıklamaları takip edebiliyorsanız, bir çok çevreden bu yönde açıklamalar gelmeye başladı. Yakında AB ülkeleri için büyüme yönünde haberlerin arttığını göreceğiz. AB ülkelerinin de belirgin bir büyüme süreci başladığında, sahip olduğumuz kur düzeyi nedeniyle Türkiye'nin de ihracat rakamlarının ciddi artışlar göstermesini bekliyorum. Bu nedenle özellikle ihracat ağırlıklı üretim yapan ve pazar alanları ağırlıkla Avrupa ülkeleri olan şirketler ön plana çıkabilir.
Ancak FED'in tahvil alımı sürecinden çıkış kararı sonrasında gelişmekte olan ülkeler için bir realizasyon riski yaşadığımızı biliyorsunuz. FED'in bu yöndeki olası bir kararı sonrasında BIST olarak o an bulunduğumuz seviyeye göre ciddi bir realize riski taşıyacağız. Önemli olan bu durumdan alınabilecek kararlarla çok etkilenmeden çıkıp-çıkamayacağımız olacaktır. TCMB'nın bu süreçteki özellikle faiz tutumu çok önemli olacaktır.
Ben 2012 başında dünyada tersine bir süreç varken, faiz koridorunu % 11.90'a çekmiş olan TCMB'nın bu kararını yanlış bulmuştum. FED'in olası tahvil alımını azaltma süreci ile birlikte artmaya başlayacak faizlerin ABD için bile artabileceği bu dönemde TCMB'nın faiz koridorunu % 6,75 ile % 7,25 arasında tutmasını, politika faizini ise % 4,50'de bırakmasını yine hatalı bir karar olarak görüyorum. 2014 için sahip olduğumuz seçim riskleri de varken, bu kararında yukarı revizeler yapmadığı takdirde kur, faiz ve BIST seviyelerinin riskler taşıyacağı düşüncesindeyim.
BIST'in en önemli belirleyicisi banka hisseleridir. 2012 başında % 11,90'a çekilen faiz koridoru ve buna paralel artan politika faizleri sonrasında, faizlerde yaşanan düşüşler bankalara açıkladıkları bu kârlarını yakalama imkanı vermişti. Şimdi ise tersi bir durum söz konusu. Artan tahvil faizlerine rağmen politika faizinin ve faiz koridorunun düşük kalması, bankaların sonraki bilançolarında kâr erimelerine sebep olabilir. Eğer Türkiye büyümesini arttırırsa bankalar bu durumu kredileri ile telafi ederler. Ama tam tersine büyüme bir de aşağı yönlü olursa, bankaların mevcut faiz oranları nedeniye kârlarında erime süreci başlayabilir. İşte bu nedenle son üç aylık banka kârları çok iyi olsa da, sonraki dönem olası bozulma beklentisi banka hisselerinde satışların gelmesine neden oluyor.
Eğer bu yazdıklarıma rağmen bu faiz düzeyini koruyarak olası risklerden fazla etkilenmeden çıkabilirsek, bu takdirde bunu TCMB'nın benim yanlış bulduğum tutumundan kaynaklanan başarısı olarak kabul ederim. Yani yanılmış olan ben olurum. Umarım da böyle olur. Şu anki faize rağmen bunu başarırsak, Türkiye önemli bir faiz yükünden kurtulmuş olur. Bu da beni daha çok mutlu eder. Benim için önemli olan, tahminlerimin doğru çıkmasından ziyade Türkiye'nin iyiye gitmesidir.
Hepinize İyi tatiller.
Aydın Eroğlu
Stratejist
[www.borsaanalizci.com
T](/)witter;borsaanalizci.com