İSTANBUL (İHA) - TESEV Yönetim Kurulu Başkanı Cem Peker, sivil toplumun girişimleri sayesinde AB uyum yasaları konusunda ilerleme kaydedildiğini belirterek, şimdi sıranın bir tarih almaya geldiğine, ancak Avrupa toplumlarının yasaların uygulanmasına da büyük önem verdiğine dikkat çekti.
Türkiye Ekonomi ve Siyasi Etüd Vakfı (TESEV) Yönetim Kurulu Başkanı Cem Peker, NTV televizyonuna yaptığı açıklamada, Türkiye'deki sivil toplum örgütlerinin AB ile ilgili tezlerini iyi anlatma ve boşlukları doldurma faaliyetleri açısından bir lobi oluşturduklarını belirtti. Cem Peker, TÜSİAD'ın da bir sivil toplum örgütü olarak Avrupa Birliği (AB) konusunda ilerleme kaydedilmesi açısından çalıştığını ifade etti. Bunun dışında kişilerin yer aldığı Avrupa Hareketi 2002'nin de bir sivil toplum hareketi olduğunu hatırlatan Cem Peker, "Böylelikle sivil toplum da kendini gösterdi ve yasalarda ilerlemeler kaydedildi. Şimdi sıra tarih almakta" ifadelerini kullandı.
Türkiye'nin Avrupa Birliği'nden (AB) bir tarih alması ile ilgili spekülasyon yapmak istemediğini dile getiren Cem Peker, "Kopenhag Kriterleri ile ilgili bütün yasalar geçmiş değildir. Ayrıca geçen yasaların uygulaması görülmemiştir. Avrupa Birliği (AB) uygulamayı göz önüne alır. Uygulamayı görmeden karar vereceğini sanmıyorum" dedi.
Türkiye'de yapılması gerekenlerle, lobi faaliyetlerinin tarih almaya yardımcı olacağını vurgulayan Peker, "Bunun paralel gitmesi gerektiğine inanıyorum. Lobi faaliyetleri, para ve sempati olarak nitelendiriliyor. Avrupa'daki toplumlar, sivil toplumun bakışını devletin bakışından daha önemli görmekteler. Türkiye'nin durumunu açıklama, eksikleri anlatma açısından sivil toplum örgütlerinin etkili olabileceğini düşünüyorum" diye konuştu.
Devletin kendi resmi politikası olduğunu kaydeden Peker, şunları söyledi:
"Bizi bir araya getirmesinin nedeni Türkiye'nin desteğini yaygınlaştırmak. Çok da doğru bir karardır. Sivil toplumun desteğini almadan Avrupa Birliği'ne (AB) üye olmak çok zor. Sivil toplumun gidip devletin görüşlerini anlatması yanlış. Önemli olan geniş bir cephe içinde, bir yelpaze halinde Türkiye'nin Avrupa Birliği (AB) ile ilgili adımları atmaktır."