Dışişleri Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Abdullah Gül, AB ile ilişkilerde yeni bir döneme girildiğini ama raydan çıkılmadığını belirtti.
Gül, NTV'ye yaptığı 2006 değerlendirmesinde, Türkiye'nin 2006 yılında limanlar konusunda adım atmasının söz konusu olup olmadığının sorulması üzerine,
bunun AB'nin verdiği sözleri tutup tutmamasına bağlı olduğunu belirterek, 2004 referandumunda Rumların hayır demesinin ardından AB'nin Kıbrıs Türklerinin
durumunu iyileştirmek için iki tüzük hazırladığını, ancak bunların hala uygulanmadığını hatırlattı.
Bakan Gül, bu tüzüklerin o dönemde iyi olduğunu söyleyerek, şu anda tüzüklerin uygulanacağına dair bir şey söylemenin zor olduğunu, AB'nin ocak ayındaki ilk bakanlar toplantısında bu konuyu ele almayı kararlaştırdığını anımsattı. Gül, "Verdikleri sözleri tekrar hatırladılar. Bunun altında zaten eziliyorlar. Nasıl olacak, içi dolu bir şey mi olacak yoksa göstermelik mi bunlara bakacağız" diye konuştu.
KKTC'ye doğrudan uçuşların başlamasına ilişkin soru üzerine Gül, bu konudaki çalışmaları sürdürdüklerini söyleyerek, İngiltere Başbakanı Tony Blair'in Ankara
ziyareti sırasında açıklamalarını hatırlattı. Kıbrıs konusunda 2007 yılında yeni bir girişim bekleyip beklemediğinin sorulması üzerine Gül, Kıbrıs meselesinin
bahane olarak kullanıldığını söyledi.
Bakan Gül, AB ile ilişkilerin soğumasının söz konusu olup olmadığının sorulması üzerine, Türkiye'nin çıkarı neyi gerektiriyorsa onu yapacaklarını belirterek, "AB ile ilişkilerimizde yeni bir döneme girildi ama iş rayından çıkmamıştır" diye konuştu. Gül, 2006'da tarama sürecinin tamamlanmasının önemli bir fırsat oluşturduğunu da ifade etti.
Cumhurbaşkanlığı seçimi konusundaki tartışmaların demokratik ortamda yapılması gerektiğini vurgulayan Gül, "Türkiye açık bir toplum. Cumhurbaşkanlığı seçiminin tarihi bellidir, kuralı bellidir. TBMM'nin nasıl çalıştığı da bellidir" diye konuştu.
Cumhurbaşkanlığı seçimi yaklaştıkça tartışmaların artacağını ve daha çok sürpriz fikirlerin ortaya çıkacağını kaydeden Gül, "Önemli olan Türkiye'nin enerjisinin tümünü bu konuya ayırıp, yapılacak işleri unutup, bununla kendi kendimizi yaralamamaktır" dedi.
Cumhurbaşkanlığı konusunda dışarıdan bir isme yaklaşımının sorulması üzerine de Gül, bunun teorik olarak ve anayasaya göre uygun olduğunu, ancak umhurbaşkanının "meclis içinden olmasını daha doğru bulduğunu" kaydetti.