ANKARA (İHA) - Dışişleri Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Şükrü Sina Gürel, Türkiye'nin AB'ye uyum konusunda kararlılığını sürdürmesi gerektiğine işaret ederek, "Bundan sonraki hükümete böyle bir görev düşmektedir" dedi.
Şükrü Sina Gürel, 57. Hükümet döneminde bakanlık görevini aldığından bu yana dış politikada kaydedilen aşamaların bir değerlendirmesini yapmak üzere Dışişleri Bakanlığı'nda bir basın toplantısı düzenledi. Gürel, dış politika gibi ulusal çıkarları ilgilendiren önemli konularda devletin bir devamlılığı olduğunu göz önünde bulundurarak, bundan sonra kurulacak hükümete önemli görevler düştüğünü kaydetti.
Ulusal politikaları etkileyecek dedim ve davranışların, gelinen nokta göz önünde tutularak belirlenmesi gerektiğine dikkat çeken Başbakan Yardımcısı Gürel, devletin devamlılığı ve daha sonra bunların önümüze bir fatura olarak getirilebileceği için bu konuda sorumluların çok dikkatli olması gerektiğini vurguladı.
AB, Kıbrıs, Avrupa güvenlik politikası ve bölgesel konularda şimdiye kadar gerçekleştirdikleri konusunda da bilgi veren Gürel, "AB konusunda 57. Hükümet döneminde çok önemli gelişmeler kaydedildi. Bu ilerlemelerin başında Türkiye'nin AB'ye tam üyelik statüsünü alması geldi. Hükümetimiz, Kopenhag ölçütlerini yerine getirme kararlılığını sürdürerek, köklü değişiklikler gerçekleştirdi. Bunların en önemlileri TBMM'nin 3 Ağustos'ta kabul ettiği '3. Uyum paketi' ile kriterleri yerine getirdiğimize ve bir tarih verilmesi yönünde bir beklentimiz olduğunu vurguladık" dedi.
Özellikle Başbakanlığın çıkarttığı genelgeler ve talimatlar doğrultusunda uygulama konusunda da herhangi bir eksiklik kalmadığını belirten Gürel, OHAL'in uygulandığı son 2 ilde de 2002 Kasım sonu itibariyle kaldırılacağını söyledi.
Bakanlık olarak AB'ye tam üyelik yolunda kaydedilen gelişmeleri AB üyesi ülkelere aktardıklarını ifade eden Gürel, konuşmasına şöyle devam etti:
"Bu çerçevede Kopenhag Doruk Toplantısı öncesi gerçekleştirdiğimiz bu reformları daha iyi anlatma ve temaslarda bulunmak üzere 3 Eylül 2002'de Stralsburg'da temaslara başladım. Bunun ardından Brüksel'e geçerek, AB kapsamında çeşitli temaslarda bulundum. Temaslarım sırasında Kopenhag doruğunda ülkemize müzakere tarihi verileceği yönünde bir karar beklediğimizi belirttim. Bunun ardından 24-22 Eylül tarihlerinde Londra ve Paris'te ziyaretlerim oldu. AB'den muhataplarımıza ülkemizin AB sürecinde kaydettiği ilerlemeleri belirtim. Almanya'daki seçimlerin ardından Almanya'yı ziyaret ettim. Türkiye'ye müzakere tarihi verilmesi konusunda destek istedim. 28 Ekim'de Kopenhag'da düzenlenen dönem toplantısına katıldım".
AB'nin Türkiye ile alacağı kararının siyasal bir karar olacağının altını çizen Dışişleri Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Gürel, "Biz Kopenhag'dan haklı beklentilerimiz ölçüsünde bir karar çıkmasını bekliyoruz. Haklı beklentimiz de, Kopenhag'da AB genişleme sürecini tamamlamadan Türkiye'ye bir müzakere tarihi verilmesidir. Bunun gerisinde bir karar Türkiye'yi tatmin etmeyecektir. Böyle bir siyasal karar alınması için bugünden 12 Aralık'a kadar geçecek sürede Türkiye'nin AB'ye uyum konusunda kararlılığını sürdürmesi gerekmektedir. Bundan sonraki hükümete böyle bir görev düşmektedir" diye konuştu.