AB Katılım Müzakereleri Kapsamında Çevre Faslının İki Yılının Değerlendirilmesi Paneli

Avrupa Birliği Bakanlığı Sektörel Politikalar Başkanı Erol Saner, Avrupa Birliği ile müzakerelerde Türkiye'nin açabileceği pek fazla fasıl kalmadığını belirterek, "Süreç

Avrupa Birliği Bakanlığı Sektörel Politikalar Başkanı Erol Saner, Avrupa Birliği ile müzakerelerde Türkiye'nin açabileceği pek fazla fasıl kalmadığını belirterek, "Süreç durma noktasına yaklaştı" dedi.

Antalya Ticaret ve Sanayi Odası Avrupa İşletmeler Ağı Antalya Ofisi ile Akdeniz Üniversitesi Çevre Sorunları Araştırma ve Uygulama Merkezi (AKÇAM) işbirliğinde AB Katılım Müzakereleri Kapsamında Çevre Faslının İki Yılının Değerlendirilmesi Paneli düzenlendi.

Yöneticiliğini AKÇAM Müdürü Prof. Dr. İbrahim Topkaya'nın yaptığı panelde konuşan Avrupa Birliği Bakanlığı Sektörel Politikalar Başkanı Erol Saner, Türkiye ile Avrupa Birliği ilişkilerinde Türkiye'nin, 2005'te müzakere sürecinin başlamasıyla çalışmalarını hızlandırdığını bildirdi.

Reklam
Reklam

AB'nin, ülkelerin üye olduğu bir birlik olduğunu ve bir hukuku bulunduğunu kaydeden Saner, müzakere edilenin bu hukuk olmadığını söyledi. Saner, "Oradaki hukuku aynen almak zorundayız. Neyi müzakere ediyoruz o zaman- Müzakere edilen şey zaman. AB'ye üye olmak isteyen bir ülkeyseniz, üyelik tarihiniz belliyse, 2014 Ocak ayında üye olacaksanız, o güne kadar bir şey yapmayıp imzayı atıp, o tarihte bütün ülkede Avrupa Birliği hukukunu uyguluyor hale gelmeniz mümkün değil" dedi.

Son genişlemede AB'ye 10 ülkenin üye olduğuna dikkati çeken Saner, "Süreçte net olarak bir şey vardır. Aday ülkeye müzakerelerin gidişine göre tarih verilir. Aday ülke de buna göre planlamasını yapar. Türkiye'ye bu tarih hiçbir zaman için verilmedi. Bu sadece siyasi bir şey değil. Bizi teknik olarak da çok etkileyen bir şey" diye konuştu.

Müzakerelerde büyük bir ivmeyle çalışmalar olduğunu, birçok faslın açıldığını ancak gelinen noktada açılacak pek fasıl kalmadığını söyleyen Saner, bir çok faslın Avrupa Konseyi tarafından Kıbrıs sorunu nedeniyle bloke edildiğini, bazı fasılların da Fransa ve Kıbrıs Rum Kesimi tarafından Avrupa Konseyi kararı olmaksızın bloke edildiğini hatırlattı. Erol Saner, şöyle konuştu:

Reklam
Reklam

"Türkiye'nin pratik anlamda açabileceği pek fazla fasıl kalmadı. Süreç durma noktasına yaklaştı. Bundan Avrupa Komisyonu tarafı da çok rahatsız oldu bu dönem. Ancak ülkeleri ikna edemedikleri için ilgili fasılları açmak üzere, yaratıcılıklarını gösterip bir şeyler yaratmak zorunda hissettiler kendilerini. Son 6 altı aydır 'pozitif gündem' diye bir kavram yarattılar. Pozitif gündem çerçevesinde bu fasıllar açılmasa da Türkiye bu fasılları geliştirsin, faslın açılmasına da yardımcı olacak bazı şeyler de yapalım tabi ki ama bu faslın bloke olması bizi engellemesin, pozitif gündem çerçevesinde bunları çalışalım diye. Böyle bir ivmelendirme çalışmaları var. Ama buna rağmen süreç yavaşlama noktasına gelmiş durumda. Bir çeşit kilitlenme de diyebiliriz. Ne olacağını önümüzdeki günlerde hep beraber göreceğiz."

Müzakereler çerçevesinde 2009'da açılan çevre faslının yatay olarak çok fazla faslı ilgilendirdiğini kaydeden Saner, çevre faslındaki çalışmaların önemli ve daha uzun süreli çalışmalar olduğunu belirtti. Erol Saner, "Diğer aday ülkelerde de geçmişte izlediğimiz zaman son kapanan fasıllardan biri çevre faslı olmuştur" dedi.

Reklam
Reklam

Panelde diğer konuşmacılar da çevre faslı çerçevesinde Türkiye'nin sorumlulukları ve yürütmesi gereken çalışmaların önemi üzerine sunum yaptılar.

Anadolu Ajansı ve İHA tarafından yayınlanan yurt haberleri Mynet.com editörlerinin hiçbir müdahalesi olmadan, sözkonusu ajansların yayınladığı şekliyle mynet sayfalarında yer almaktadır. Yazım hatası, hatalı bilgi ve örtülü reklam yer alan haberlerin hukuki muhatabı, haberi servis eden ajanslardır. Haberle ilgili şikayetleriniz için bize ulaşabilirsiniz

Anahtar Kelimeler: